Günah İşlemenin Dünyevi – Uhrevi Zararları

Günahlar, insanın hem dünyasını hem de ahiretini olumsuz etkileyen en büyük manevi tehlikelerden biridir. Günahların zararlarını bilmek, kulun hem dünyada hem de ahirette felaketten korunmasına vesiledir.

Devam ettiği takdirde kulun dünyasını da ahiretini de berbat edecek olan derdin çaresine, ne olduğunu zikretmekle ilgili konumuza geri dönecek olursak eğer;

Şu bilinmeli ki ve masiyetler kaçınılmaz olarak zarar vermektedir. Bunların kalp üzerindeki zararları, derece bakımından farklılık olmakla birlikte zehirlerin beden üzerindeki zararına benzer.

• Dünyada ve ahirette sebebi, günahlar ve masiyetler olmayan bir kötülük ve dert var mı ki?

• İlk babamız ile ilk anamızı (Adem ile Havva) cennetten lezzet, nimet, neşe ve sevinç diyarından; acı, hüzün ve musibet diyarına çıkartan nedir?

İblisin;

• Göklerin hükümranlığının dışına itilmesine

• Kovulmasına ve lanetlenmesine,

• İçinin ve dışının meshedilip değiştirilmesine

• Suretinin en kötü, en çirkin hale getirilmesine

• İç dünyasının çirkefleşmesine

• Yakınken uzak edilmesine

• Rahmet halinin lanet haline dönüşmesine

• Güzelliğin çirkinliğe döndürülmesine,

• Cennetten alev alev yanan bir cehenneme çevrilmesine

• İmanın küfre dönüşmesine,

• el-Veli (en yakın dost) ve el-Hamid (övgüye değer olan) Allah’ın dostluğunun en büyük düşmanlığa ve ayrılığa dönüşmesine

• Tesbih, takdis ve tehlillerin küfür, şirk, yalan, kandırmaca ve ahlaksızlık sözlerine dönüşmesine,

• İman giysisinin küfür, fısk ve isyan elbisesine dönüşmesine neden olan şey nedir?

İşte İblis, Allah Teala karşısında bu şekilde alçaldıkça alçalmış, o kadar değersizleşip gözünden düşmüştür ki, Rab Tealanın gazabı onun üzerine adeta çökmüş, onu en aşağılara yuvarlamış ve onu en kötü şekilde helake sürüklemiştir. Sonunda İblis, her fasık, her mücrim için rol model alınacak önder haline gelmiştir. O malum kulluk ve liderlik konumundan, sonra böyle bir örnekliğe razı olmuştur!

Emrine muhalefet etmekten, yasaklarını çiğnemekten Sana sığınırız Allah’ım!

Kaynak: İbnu’l Kayyım el-Cevziyye / ed-Dua ve’d Deva (Kalbin İlacı) / bkz: 104-110