DOLAR
41,5827
EURO
48,7939
ALTIN
5.125,42
BIST
11.048,13
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
17°C
İstanbul
17°C
Hafif Yağmurlu
Salı Parçalı Bulutlu
21°C
Çarşamba Az Bulutlu
22°C
Perşembe Az Bulutlu
22°C
Cuma Yağmurlu
22°C

Allah’a Benzemeye Çalışmak-Haşa

Allah’a Benzemeye Çalışmak-Haşa
A+
A-

Şirk, yaratılmış bir varlığı Allah’a benzetecek şekilde tazim ve itaat etmektir; gerçek benzetme, Allah’ın yegane ilahlık sıfatlarını yaratılmışa atfetmektir.

Şirkin hakikati, Yaratıcıya benzeme ve yaratılanı O’na benzetme çabasıdır. Asıl benzetme budur. Yoksa Allah’ın, zatını nitelediği ve Resulüllah’ın Allah’ın sıfatları olarak zikrettiği kemal sıfatlarını ispat etmek değildir. Allah Tealanın, bizatihi kendi yaptıkları sebebiyle kalbini tepe-taklak ettiği, basiretini körelttiği ve ters-yüz ettiği kişi, tevhidi baş aşağı getirerek teşbih, teşbihi de tazim ve itaat haline sokmuştur. Yani şirk koşan kişi yaratılmış bir varlığı, İlahlık özellikleri bakımından Yaratıcıya benzetmiştir.

İlahlık özelliklerinden biri de zarar ve yarar vermede, bahşetme de ve mahrum bırakmada ilahın yegane olmasıdır. Böyle bir özellik dua, korku, ümit ve tevekkülü yalnızca o biricik varlığa yapmayı gerektirir. Bu tür fiilleri yaratılmış bir varlığa yönelik yapan kişi, o varlığı yaratıcıya benzetmiş olur.

Başkaları bir yana, kendisi için dahi zarar verme, fayda sağlama, can alma, can verme, yeniden diriltme gibi vasıflara sahip olmayan bir varlığı emir tamamıyla kendisine ait olan, her şeyin gemlerini ellerinde bulunduran, her işin merci olan, dilediği olan, dilemediği ise olmayan;

Bahşettiğine mani olacak, mahrum ettiğine de bahşedecek hiçbir varlık bulunmayan, kulu için rahmet kapısını açtığında o rahmete kimse mani olmayan, mani olduğunda ise kimse o rahmeti göndermeye muktedir olamayan O benzersiz  varlığa, Allah’a benzetmiş olmaktadır. En çirkin benzetme,  aziz ve muhtaç olan şu varlığın zengin ve kadir olan O yüce varlığa benzetilmesidir.

İlahlık özelliklerinden biri hiçbir noksanlık barındırmayan, her yönden mutlak mükemmelliktir. Bu da kulluğun tazimin, yüceltmenin, haşyetin, duanın, ümidin, gönülden yönelişin, tevbenin, tevekkülün, yardım dileğinin ve en üst düzeyde duyulan sevgiyle birlikte yine en üst düzeyde duyulan acziyetin -tamamıyla- yalnızca Allah’a yönelik olmasını gerektirir.

Bütün bu sayılanlar akıl, şeriat ve fıtrat açısından yalnızca Allah’a yapılmaktadır. Yine akıl, şeriat ve fıtrat açısından bunları Allah’tan başkasına yönelik yapılması mümkün değildir. Sayılan fiillerden herhangi birini Allah’tan başka bir varlık için gerçekleştiren olursa, onu eşi, benzeri, dengi bulunmayan Allah’a benzetmiş olur ki;

Bu en çirkin ve hiçbir aslı esası olmayan batıl bir benzetmedir. Allah Teala rahmeti Kendine gerekli kılmış olmasına rağmen, söz konusu tutumu, ileri derecedeki çirkinliği ve içerdiği zulüm nedeniyle bağışlamayacağını kullarına bildirmiştir.

İlahlık özelliklerinden biri de, mutlak surette olması gereken iki ana dayanak üzerine, yani en ileri derecede sevgi ve en ileri derecede acziyet duyma üzerine kurulu olan ubudiyettir. Tam anlamıyla mükemmel ubudiyet / kulluk budur.

İnsanların ubudiyet / ibadet / kulluk noktasındaki farklılıkları bu iki ana konudaki farklılıklarından kaynaklanır.

Allah’tan başkasına muhabbet besleyen, O’ndan başkası karşısında acizlik gösteren ve O’ndan başkasına boyun eğen kimse Allah’ı, sadece O’na ait olan hakkı konusunda başka bir varlığa benzetmiş olur. Bu tavrı herhangi bir şeriatın onaylaması mümkün değildir. Bunun çirkin bir tavır olduğu her fıtrata, her akla adeta nakşedilmiştir. Fakat şeytanlar, insanların fıtratlarını da, akıllarını da değişikliğe uğratmış, ifsad etmiş, onları selim akıl ve selim fıtrattan saptırmışlardır.

Yüce Allah tarafından kendileri için güzel bir akıbet takdir edilmiş olan kimseler ilk fıtrat üzere kalmışlar; fıtratlarına ve akıllarına uygun şekilde Allah onlara Peygamberlerini göndermiş, kitaplarını indirmiş, böylecede nurlarına nur, aydınlıklarına aydınlık katılmıştır. “Allah, diledği kimseyi nuruna iletir (Nur 35)”

İlahlık özeliklerinden biri de secde etmektir. Buna göre Allah’tan başkasına secde eden kişi, yaratılmış olan bir varlığı Allah’a benzetmiş olur.

İlahlık hususiyetlerinden biri de tevekküldür. Allah’tan başkasına tevekkül eden, o varlığı Allah’a benzetmiş olur. Bir ilahlık hususiyeti de tövbedir. Allah’tan başkasına tövbe eden, o varlığı Allah’a benzetmiş demektir.

Bir başka ilahlık özelliği ise tazim ederek ve yücelterek Allah’tan başkası adına yemin etmektir. Buna göre Allah’tan başkası adına yemin eden kimse o varlığı Allah’a benzetmiş olur. Herhangi bir varlığın Allah’a benzer kılınması konusunda söylenebilecek olanlar bunlardır.

Büyüklük taslayan, böbürlenen, övgü ve tazimde, boyun eğmede, ümit bağlamada, kalpten korku ve ümit hissetme de, iltica etmede ve yardım talebinde kendisine yönelik abartılı övgüler düzülmesine çağrıda bulunan kimse Allah’a  benzemeye çalışıyor, Rablık ve ilahlık özelliklerinde O’nunla boy ölçüşüyor demektir.

Böyle bir kimse Allah tarafından tam anlamıyla küçümsenmeyi, basite alınmayı, zelil edilmeyi ve yaratılmışların ayakları altına serilmeyi hak etmektedir.

Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur: Allah Teala şöyle buyurur: Azamet Benim izarım, kibriya ise ridamdır. Bu ikisinden birinde kim Benimle niza etmeye kalkarsa, ona azap ederim.

Eliyle suret yapan kimse, sırf sanatı itibariyle Allah’a benzeme çabası yüzünden kıyamet gününde  insanların en çetin azaba maruz kalanlarından biri olduğuna göre, Rablik ve ilahlık özellikleri bakımından Allah’a benzemeye çalışmak konusunda durum nasıldır?

Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur: Kıyamet gününde insanların azabı en çetin olanı, tasvir yapanlardır. Onlara, Yarattıklarınıza can verin denilecektir.

Sahih bir rivayette Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: Allah (c.c) şöyle buyurmuştur: Benim yarattığım gibi bir şey yaratandan daha zalim kimdir? Hadi bir zerre yaratsınlar ya da bir dane yaratsınlar veya bir arpa tanesi yaratsınlar? (Zerre ve arpa tanesini zikrederek bundan daha muazzam, daha büyük olan şeylere de dikkat çekmektedir)

Kısacası sanatı konusunda Allah’a benzemeye çalışanın hali buysa, Rablik ve ilahlık özellikleri konusunda O’na benzemeye çalışanın hali kim bilir nasıldır?

Aynı şekilde hükümdarlar hükümdarı, hakimler hakimi gibi Allah’tan başkası için kullanılması yakışık olmayan isimleri kullanmak konusunda O’na benzemeye çalışan kimsenin durumu da böyledir.

Bir hadis-i şeriflerinde Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur: Allah katında isimlerin en çirkini ŞAHANŞAH (yani hükümdarlar hükümdarı) diye adlandırılan adamın ismidir. Allah’tan başka hükümran yoktur.

Kaynak: İbnu’l Kayyım el-Cevziyye / ed-Dua ve’d Deva (Kalbin İlacı) / bkz: 282-286

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.