Zilzal Süresinde; kıyamet sırasındaki büyük yer sarsıntısından bahsedildiii için deprem anlamına gelen zilzal ismini almıştır. “Zelzele” adıyla da anılmaktadır.
Sürede kıyamet kopması sırasındaki şiddetli yer sarsıntısının ardından kıyamet gününde yaşanacak olan sıkıntı ve dehşet verici haller anlatılmaktadır; ayrıca dünyada işlenen hayır veya şerrin karşılığının ahirette ödül veya ceza olarak alınacağı bildirilmektedir.
Zilzal Süresi 1-5 Arası Ayetlerin Tefsiri: Kıyamet gününün ne kadar dehşet verici bir gün olduğu ve o sırada nelerin meydana geleceği anlatılarak insanların o gün için hazırlık yapmaları gerektiğine dikkat çekilmektedir.
Diğer ayetlerden de anlaşıldığı üzere kıyamet kopacağı gün sürün birinci defa üflenmesiyle yer küresinde şiddetli sarsıntılar meydana gelir ve dağlar yerlerinden kopup savrulur. yeryüzünde yıkılmayan hiçbir şey kalmaz. Çünkü “kıyamet sarsıntısı gerçekten çok büyük bir olaydır (1)“.
2. ayetteki “yerin ağırlıklarını dışarı atması” ifadesi birkaç türlü yorumlanmıştır:
Müfessirler yerin ağırlıklarını dışarı çıkarması olayının surun ikinci defa üflenmesiyle gerçekleşeceğini söylemişlerdir. Yerkürede meydana gelen bu dehşet verici olayları gören insan; “Ne oluyor buna” diyerek korku ve şaşkınlığını ifade eder. Çünkü daha önce bu derecede şiddetli bir sarsıntı görülmemiştir
“O gün yer, rabbinin ona vahyettiği şekilde bütün haberlerini anlatır” mealindeki 4-5. ayetler başlıca üç şekilde yorumlanmıştır:
Sonuçta önemli olan arzın gerçek anlamda konuşup konuşmaması değil, dünya hayatının bittiğini ve herkesin neler yaptığını açık açık ortaya koyması ve artık orada hiçbir şeyin saklı gizli kalmayacak olmasıdır.
Ayetin bunu anlatmaktan maksadı ise insanların bu gerçeği göz önüne alarak o gün arzın kendisi hakkın da iyi şeyler söylemesini sağlayacak bir hayat yaşamalarıdır.
6. ayette anlatılan; İnsanlar daha kabirlerinden çıktıkları andan itibaren her bir insanın ahiretteki durumunu, akıbetini, iyiler arasında mı yoksa kötülerle mi birlikte olacağını belirleyen şeyin, bizzat kendisinin bu dünyada- ki tercihi, inancı ve yaşayışı olduğudur. Şu halde bu tasvir, her insanın devredilemez bireysel sorumluluğunun varlığını da göstermektedir.
Ameller görmek tefsirlerde iki şekilde yorumlanmıştır:
7-8. ayette ise; Herkesin eninde sonunda yaptıklarının karşılığını bulacağını belirten bu ayetler, bütün insanlığın paylaştığı bir gerçeği dile getirmesi bakımından hikmet dolu ifadelerden sayılmıştır. Ayetler, dünyada yapılan en küçük hayır veya şerrin bile kaybolmayacağını, ahiret gününde bunun hesabının verileceğini ve karşılığının ödül veya ceza şeklinde alınacağına ifade eder.
Hz. Peygamber de. “Bir yarım hurma veya bir güzel sözle olsun ateşten korunun” buyruğuyla kişinin, karşılığını Allah’tan bekleyerek iyi niyetle ve insan sevgisiyle yaptığı en küçük bir hayrın dahi onu ahirette ateşten koruyabileceğini ortaya koymuştur.
İnanmayanların dünyada yaptıkları iyiliklerin hükümsüz, ahiret hayatı bakımından faydasız olduğunu bildiren ayetler (2)“zerre miktarı da olsa iyiliğin karşılığının görüleceğini bildiren bu ayetle çelişir gibi görülmüş ve şu yorumlar yapılmıştır:
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı / Kur’an Yolu Türkçe Meal ve Tefsiri / C: V / bkz: 667-670