DOLAR
19,0510
EURO
20,5023
ALTIN
1.211,97
BIST
5.031,98
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
14°C
İstanbul
14°C
Hafif Yağmurlu
Pazar Parçalı Bulutlu
19°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
11°C
Salı Az Bulutlu
8°C
Çarşamba Az Bulutlu
11°C

Zekatın İslam’ın Esaslarından Oluşunun Hikmeti

Zekatın İslam’ın Esaslarından Oluşunun Hikmeti
27 Kasım 2022 01:44
0

Zekat vermenin İslam’ın esaslarından oluşu mevzusunda bazı incelikler vardır. Bunlar;

Birinci ince mana: Şehadet cümlelerini söylemek, Allah’ı birlemeyi, ma’budun tek olduğunu iltizam eder. Böylesi bir inanışa tam vafà göstermenin şartı da Allah’ı birleyen kimse için, tek birden başka sevgili kalmamaktır. Zira gerçek sevgi ortaklığı kabul etmez. Yalnız lisanla birlemenin, Allah’tan başka ilah yoktur» demenin değeri pek azdır.

Sevginin derecesi ancak sevgiliden ayrılmakla ölçülür. Mallar, servetler bütün halkın gözünde sevimli hoş varlıklardır. Çünkü insanlar varlıklı olmaları sayesinde dünyada zevku sefa sürerler.

Bu dünyaya gönülden dost olurlar, ölümden tiksinirler. Halbuki kişi ancak ölmekle sevgilisine kavuşur. Bundan ötürü, insanlar, Allah’ı sevme hususundaki davalarının doğruluğunu ortaya çıkarmak amacıyla imtihana tabi tutuldular.

Gözleri kadar sevdikleri mallarından ayrılmaları istendi de Kur’an-ı Kerim‘de şöyle buyruldu:

Şüphesiz, Allah müminlerden cennet mukabilinde canlarını ve mallarını satın aldı (Tevbe Süresi 111)

Bu cenneti alış cihad ile olur.

Cihad; Allah’a kavuşmak aşkıyla canını seve seve vermektir.

Halbuki mali seve seve vermek canı vermekten daha basittir. Malları harcamak konusunda bu ince manalar ortaya çıkınca tabii sonuç olarak insanlar üç bölüme ayrılırlar:

Allah’ı birlemelerinde samimi olanlar. Bunlar bütün malların. dan vazgeçmişlerdir. Ne bir dinar, ne de bir dirhem saklamışlardır!.. Nitekim Hz. Ebu Bekir (r.a) bütün servetini getirip Resul-i Ekrem’e (s.a.v) takdim buyurmuştu.

Birinci kısmı teşkil edenlerin biraz aşağısındakiler. Bunlar tutumlu kimselerdir. İhtiyaç zamanlarını ve hayır yapılacak anları ve kurumları gözetirler. Mal depo etmelerindeki amaç, israfa ve zevke kaçmadan ihtiyaç oranında harcamak, ihtiyaçtan arta kalanları gerektiğinde hayır yapılacak müessese ve şahıslara vermektir. Bu kimseler yalnız zekat vermekle yetinmezler.

Tabiinden Nehsi, Şa’bi, Ats ve Mücahid (r.a) gibi bir cemaat «malda zekattan başka hakların da olduğunu savunmuşlardır. İmam Şa’bi, kendisine: «Malda zekatın dışında verilmesi gerekli hak var mıdır? diye sorulduğunda: «Evet, vardır. Sen şu ayeti okumadın mı?” dedi:

  • Ve atel male ala hubbihi zevil kurba

«Malı(nı Allah) sevgisiyle (yahud mala olan sevgisine rağmen) akrabaya veren… (Bakara Süresi 177)»

Yine bu cemaat, servette zekatın dışında verilmesi gerekli hakların bulunduğuna şu ayetleri delil göstermişlerdir:

«Kendilerine rızık olarak verdiğimizdende (Allah yolunda) harcarlar (Bakara Süresi 3)»

«Size rızık olarak verdiğimizden (Allah yolunda) harcayın (Münafikun Süresi 10)»

Ayetlerinin yüce anlamları «Müslümanın Müslüman üzerindeki hakları» konusuna girer. Bunun manası; zengin kimse ne zaman muhtaç birini bulursa, zekat malından hariç bir malla o kimsenin ihtiyacını gidermesi üzerine borç olur, demektir.

Üçüncü kısmı oluşturan gurup yalnız zekat vermekle iktifa eder, Zekatlarından ne fazla ne de eksik verirler. Mertebelerin en aşağısı bu mertebedir. Avam halkın tümü mala olan cimriliklerinden, meyillerinden ve ahirete karşı sevgilerinin azlığından dolayı yalnız zekatla yetinirler.

İkinci ince mana: İnsanları felakete sürükleyen cimrilik sıfatından temizlenmektir. Allah Teala; Kim nefsinin (mala olan) hırsından ve cimriliğinden korunursa, işte muratlarına erenler onların ta kendileridir (Haşr Süresi 9) buyurmuştur.

Cimrilik sıfatı ancak amalı harcamaya, sarf etmeye alışmak suretiyle giderilir. Belirli bir şeye karşı duyulan aşırı sevgiden kurtulmanın yolu, normale avdet edinceye kadar nefsi o şeyden zorla uzaklaştırmaktır. Bu manasıyla;

Zekat temizleyicidir. Yani sahibini, helake sevk eden pis cimrilikten temizler.

Ancak, o kişinin temizliği malını harcaması, verdiği zekatıyla sevinmesi, Allah yolunda harcamaktan ötürü duyduğu mutluluğuyla orantılıdır.

Üçüncü ince mana: Nimete şükretmektir. Şüphesiz Allah Tealanın; kulunun zatında ve malında hakkı olan nimetleri vardır. Bedenle yapılan ibadetler beden nimetinin şükrü; mali ibadetler de mal nimetinin şükrüdür.

Darda bulunan ve kendisine muhtaç bir fakiri görüp de malının kırkta birini veya mahsulünün onda birini vererek onu istemekten ve başkalarına muhtaç olmaktan müstağni kılmayan, Allah’a karşı şükür borcunu yerine getirmeye nefsi yanaşmayan kimse ne hasistir!..

Kaynak: İmam Gazali / İmam Gazali’den Müminlere Vaazlar / bkz: 101-103

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.