Fakirler: Kendilerine yetecek kadar parayı kazananlardır. Onlar miskinlerden daha az muhtaç durumdadırlar. Budan dolayı ihtiyaçlarını giderecek kadar zekat onlara verilir.
Miskinler: Kendilerine yetecek miktarın büyük çoğunluğunu kazananlardır. Kendilerine yetecek miktarda geçimliği tamamlamak üzere onlara zekat verilir. Miskinin oturduğu bir evinin ve ev eşyasının, bir de avretini örtecek kendi haline uygun bir elbisesinin bulunması, onu miskin olmaktan çıkarmaz. İhtiyaç duyduğu ilim kitapları da böyledir. Çünkü kitaplar da ihtiyaç duyulan ev eşyası hükmündedir.
Zekat Toplayan Görevliler: Zekat toplayan görevlinin ergen, akıllı ve güvenilir olması şarttır. Zekat görevlisinin zengin, köle veya akraba olması caizdir. Çünkü aldığı para, yaptığı iş karşılığında devlet başkanının ona verdiği, miktarı belirlenmiş bir ücrettir. Zekat görevlisinin kafir olup olamayacağı konusunda İmam Ahmed Hz. den iki görüş nakledilmiştir.
Kalpleri Isındırılacak Olan Kimseler: Söz konusu kişiler aşiretleri ve çevreleri tarafından kendilerine boyun eğilen liderlerdir. Bu kişiler kafir ve Müslüman olmak üzere iki kısma ayrılır. Kafir olanları da kendi arasında Müslüman olması umulanlar ve şerrinden korkulanlar olmak üzere ikiye ayrılır.
İki görüşün en meşhur olanına göre, eğer İslam’ın maslahatına olacaksa böylelerine zekat verilerek kalplerini kazanmak caizdir. Hanbel’in naklettiğine göre böylelerinin hükmü artık ortada kalmamıştır.
Kalpleri ısındırılacak olan Müslümanlar da birkaç kısıma ayrılır. Kimisi şeref sahibi olup ona zekat verilmek suretiyle onun gibi birinin Müslüman olması amaçlanır. Kimisinin iyi bir Müslüman olduğundan şüphe duyulduğu için zekat verilmek suretiyle imanının güçlendirilmesi ve cihatta samimi olması amaçlanır.
Kimisi de İslam beldelerinin sınırlarında yaşar ve kendisine zekat verilirse Müslümanları savunur. Kimisi ise kendisine zekat verilirse korkutulmadıkça zekat vermeyenlerden zekatlarını alır. Bütün bu sayılan gruplara zekattan pay vermek caizdir.
Köleler: Onlar hakkında İmam Ahmed Hz den iki görüş nakledilmiştir.
Borçlular: Borçlular iki kısma ayrılır.
Hazineden Alacakları Herhangi Bir Hak Bulunmayan Savaşçılar: Bu kimseler zengin bile olsalar, savaşmalarına yetecek miktarda para, zekat mallarından kendilerine verilir. Eğer savaşa katılmazlarsa, verilen para geri alınır.
Yolcular: Burada kastedilen memleketinde yola çıkmaya çalışan yolcular değil, memleketine dönemeyip yolda kalmış olan yolculardır. Böyle bir yolcuya yaşadığı yere gitmesine yarayacak miktarda zekat parası verilir. Bundan daha fazlası verilmez. Eğer yolcu bir günah işlemek üzere yola çıkmışsa, ona hiçbir şekilde zekat verilmez
NOT: Eğer beraber oturmuyorsanız ve gerçekten ihtiyaç sahibi ise kişi kardeşine zekat verebilir
Kaynak: İbnü’l-Cevzi / Minhacü’l-Kasıdin Ve Müfidü’s Sadıkin / C: 1 / bkz: 175-176