DOLAR
19,0121
EURO
20,2598
ALTIN
1.217,84
BIST
5.091,84
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Çok Bulutlu
16°C
İstanbul
16°C
Çok Bulutlu
Salı Hafif Yağmurlu
12°C
Çarşamba Çok Bulutlu
12°C
Perşembe Az Bulutlu
15°C
Cuma Az Bulutlu
16°C

Zekat Alan Kişi Ne Yapmalı ve Bilmesi Gerekenler

Zekat Alan Kişi Ne Yapmalı ve Bilmesi Gerekenler
24 Aralık 2021 00:30
0

1 ▬ İhtiyacını gidermesi ve bütün ilgisini Allah’ın rızasını kazanmaya yönlendirmesi için yüce Allah’ın, zekatın kendisine sarf edilmesini vacip kıldığını anlaması gerekir. Çünkü yüce Allah zenginlere bol bol nimet verip kendisini nimetin fazlasından koruyarak ihtiyacını görecek kadarını verdiğinde zenginlerin içinde bulunduğu tehlikeli durumlardan onu selamete çıkarmıştır.

O halde yüce Allah’ın kendisine vermediği ve farz kıldığı şeylerde ki nimetini bilmelidir. Bundan yardım alarak Allah’ın emirlerine uyup takva üzere yaşamaya çalışsın

2 ▬ Zekatı kendisine veren kişiye teşekkür etmeli, ona dua edip övmelidir. Bunu yaparken sebeplere ne kadar teşekkür edilmesi gerekiyorsa o kadar etmeli, ölçüyü kaçırmamalıdır. Hz Peygamber (s.a.v) bu hususta şöyle buyurmuştur:

İnsanlara teşekkür etmeyen Allah’a da şükretmez. Size bir iyilik yapana mükafat veriniz. Eğer buna gücünüz yetmezse onu mükafatlandırdığınıza kanaat getirinceye kadar dua ediniz

Şükrün en mükemmeli, az bile olsa verilen şeyi küçük görmemek, kınamamak ve kusurunu örtmektir. Nasıl ki;

Zekatı verenin vazifesi verdiğini küçük görmekse, alanın vazifesi de verileni büyük görmektir.

Elbette bütün bunlar nimetin Allah’tan geldiğini bilmekle çelişmez. Çünkü vasıtayı bir vasıta olarak görmeyen kişi cahildir. Gerçek inkarcı, vasıtayı asıl kabul edendir. Hz Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur:

  • Bana Ebu Bekir‘in malı gibi fayda veren bir mal olmadı. Arkadaşlığı ve malı hususunda insanların bana en cömerdi Ebu Bekir’dir. Ebu Bekir hariç kimin bize bir iyiliği dokunmuşsa, ona mutlaka karşılığını vermişimdir. Ebu Bekir’in bizim katımızda öyle bir iyiliği var ki onun karşılığını kendisine kıyamet günü Allah verecek’

3 ▬ Kendisine verilen şeye bakması gerekir. Eğer helalden kazanılmamışsa onu asla almamalıdır. Çünkü başkasının malını vermek zekat değildir. Onu almamaktan dolayı sıkıntıya düşmeyecekse, şüpheli parayı almaktan uzak durmalıdır.

Kazancının çoğunu haram yolla sağlayan bir adamın verdiği zekatı almamak gerekir. Ancak böyle bir zekatın kendisine verildiği fakir, sıkıntı içindeyse ihtiyacını görecek kadarını alması caizdir.

4 ▬ Aldığı zekatın miktarı konusunda şüphe ve karışıklığa düşmeden kaçınmalı, ancak hak ettiğini kesin olarak bildiği miktarı almalı ve sadece kendisi için mubah miktarı almalıdır. Eğer borcunu ödemek için alıyorsa, borç miktarından fazlasını almamalıdır. Savaşa çıkmak için alıyorsa ihtiyaç duyduğundan fazlasını almamalıdır.

Eğer miskin olduğu için alıyorsa, evindeki eşyalara, elbiselerine ve kitaplarına bakıp içlerinde ihtiyaç duymadığı şeyler olup olmadığını araştırmalıdır. Bütün bunlar elbette onun gayretine, kendisinin ve ailesinin ihtiyaç miktarına bağlıdır. Takvaya uygun olan ise, kişiyi şüpheye düşüren şeyleri terk etmesidir.

Alimler, zekatı almaya engel olan zenginliğin tarifi konusunda ihtilaf etmişlerdir. Bir gruba göre elli dirhem veya onun kıymeti kadar altını olan zengin sayılır. Bir başka gruba göre ise yirmi dinar altını olan zengin sayılır.

Doğrusu, zekat almaya engel olan zenginlik ticaret, zanaat, kira geliri ve benzeri vasıtalarla devamlı olarak kendi geçimini sağlayacak bir gelire sahip olmaktır. Eğer kendine yetecek miktarın bir kısmını karşılayacak geliri varsa onu eksiğini tamamlayacak şekilde zekat alır. Eğer hiçbir geçim vasıtası yoksa kendine yetecek kadar zekat alır.

Zekat alan kişi, kendisine bir yıl yetecek miktardaki zekatı almalı ve bundan fazlasını bırakmalıdır. Bir yıl yetecek miktarda zekat alması gerektiğini söylememizin sebebi, bir yıl geçtiğinde yeniden zekat zamanının gelecek olmasıdır. Bir yıllık ihtiyacından fazlasını almak, diğer fakirleri sıkıntıya sokmak ve onların hakkını yemek olur

Kaynak: İbnü’l-Cevzi / Minhacü’l-Kasıdin Ve Müfidü’s Sadıkin / C: 1 / bkz: 176-178

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.