Evet, vardır. Şöyle ki:
a-► Sabah namazında ” İsfar” yani ortalığın aydınlanmasına kadar bırakmak müstehabtır. Bu hükümden hacıların Müzdelife’de kılacakları sabah namazı müstesna bulunmaktadır. Zira, onlar, tan yeri ağarınca sabah namazını kılıp peşinden vakfe yapacaklar, daha sonra Mina’ya hareket edeceklerdir.
Sabah namazında “İsfar” sünneti, cemaatle namaz kılan imam ve ona uyan kimselere mahsus değildir. Tek başına namaz kılacak kimse için de isfar sünnet bulunmaktadır. Bu, senenin her mevsiminde, yazda ve kışta, sünnettir.
b-► Öğle namazını -yaz mevsimine mahsus olmak üzere- ortalığın biraz serinleşmesine tehir etmek müstehabtır. Bu tehir, sadece sıcak iklim halkı için değildir. Her yerde uygulanması müstehab bulunmaktadır.
c-► İkindi namazını, güneşin parlaklığının değişikliğe uğrayacağı bir zamana kadar bırakmamak kaydıyla, yazda ve kışta biraz tehir müstehabtır. Gözün kamaşmayacağı bir vakte kadar geciktirilmesi kerahet-i tahrimiyye ile mekruhtur.
Hava bulutlu olursa, böyle bir kerahet vaktine kadar geciktirme korkusu bulunduğundan, vaktin girdiği yakinen ve kesin olarak belli olduktan sonra ikindiyi kılmakta acele etmek müstehabtır.
d-► Akşam namazını vakti girince hemen kılmak müstehabtır. Yani bu namazda bir tehir mevzui bahis değildir. Yaz ve kış uygulanacak usul budur. Sadece hava bulutlu olduğunda, namazı güneş batmadan kılmak korkusu bulunduğundan, acele edilmemesi ve güneşin battığı kesin olarak belli olasıya kadar geciktirilmesi müstehab olmaktadır.
Bir de sofranın hazırlanmış olduğu sırada akşam namazı vakti olsa, önce yemeği yemeli daha sonra namazı kılmalıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v), “Akşam yemeği ile akşam namazı bir araya gelirse akşam yemeği öne alınır” buyurmuşlardır. Bilhassa Ramazan günlerinde bu cevazla amel etmek münasip olur.
e-► Yatsı namazını gecenin ilk üçte bir vaktine kadar tehir etmek müstehabtır. Bu geciktirmeyi, yaz günlerinde uygulamak, cemaatin azalmasına yol açacağından, sadece kış mevsimlerinde yapmalıdır.
Kaynak: Mehmed Emre / Fetvalar / C: 1 / bkz: 427-428