İlha: Bir şey ile oyalanıp diğerlerinden yüz çevirmek, nefsin arzu ettiği önemsiz ve geçici şeylerle oyalanıp hayati önemi haiz işleri terk etmek demektir.
Söz gelimi; mal, evlat, rızk, mutlu ve müreffeh bir hayat düşünmek, arzu etmek ve onun için çalışmak, elbette önemli ve gereklidir. Çünkü dünya hayatının bütün ziynetleri, temiz ve hoş nimetleri müminler için yaratılmıştır Onlardan israfa kaçmaksızın nasiplenmek, hem de dolu dolu payını almak ihmal edilmemelidir
Ancak, insan, dünyevi hiçbir şeye karşı aşırı hırsın ve tutkunun esiri olmamalıdır. Dünyanın geçici zevk ve nimetleri insana kalıcı ve elzem olan şeyleri unutturmamalıdır.
Nakledildiğine göre, Mekke’de Abdumenafoğulları ile Sehmoğulları çokluk yarışına girmişlerdi. Biz sizden daha çoğuz. Hayır, biz sizden daha çoğuz dediler ve kimin daha çok olduğunu tespit etmek için sayıma gittiler. Nüfus sayımında birinciler çok geldi. İkinciler buna itiraz edip kabirlerdeki ölülerimizi de sayalım dediler.
Bu sefer de ikinciler birincileri geride bıraktılar. Kimin daha çok olduğunu tespit için, hayattakileri ve ölüleri saymak yetmedi, bu sefer de ölülerinin hayattakilerden daha üstün olduğunu tartışmaya başladılar.
Hayır sizin bu yaptığınız doğru değildir; hatta ne kadar boş, anlamsız, oyalayıcı ve kötü bir şey olduğunu “Eyvah! Bizi kabirlerimizden kim uyandırdı?” sonra da “Bu, Rahman’ın vaat ettiği şeydir; elçiler doğru söylemiş (Yasin’51-53)” diyeceğiniz gün, çok iyi bileceksiniz. Çünkü mal ve evlat, dünya hayatında geçici bir imtihan vasıtasıdır
Hak’tan uzaklaştırdıkları kimseler içinse onlar bir düşman belki de azabın daha da artırılması amacıyla bolca verilmiş bir tuzaktır
Yakin: Bir şeyi şüphesiz olarak, tam ve doğru bir inançla bilme. Şüphenin tamamen ortadan kalkması.
İlmel-yakin= Kişinin görmediği ve tecrübe etmediği halde, anlatanın; mesela Nebilerin ve Velilerin güvenilirliği, delillerinin sağlamlığı nedeniyle nefsin kesin kanaat getirdiği, kalbin tatmin olduğu şeksiz, şüphesiz doğru bilgi anlamındadır.
Aynel-yakin= Bizzat gözle ve temasla görülerek bir şey hakkında elde edilen kesin doğru bilgi
Hakkal-yakin= Doğruluğu bizzat yaşanılan tecrübe sonunda anlaşılan mutlak doğru bilgi demektir.
Siz dünya ve ahiret gerçeğini tanımıyorsunuz. Yapmakta olduğunuz şeyleri, düşünerek, mahiyetini ve size sağlayacağı yararları kavrayarak yapmıyorsunuz. Hatta yaptıklarınızın ne kadar anlamsız şeyler odluğunu bile düşünmüyorsunuz.
Şayet bu yaptıklarınızı düşünüp gaflet eseri, yanlış şeyler odluğunu kesin olarak bilseydiniz, siz de müminler gibi mal, oğul ve üstünlük yarışını terk eder, hayatta daha kalıcı güzel şeylere yönelirdiniz
Çünkü bu gibi boş ve oyalayıcı şeylerden ötürü sorgulanacaksınız. Şayet akıbetinizi düşünmüş olsaydınız, belki de cehennem ateşinin dayanılmaz sıcaklığını daha dünyada iken hissedebilirdiniz.
Kaynak: M. Zeki Duman / Beyanu’l-Hak / C:1 / bkz: 142-143