DOLAR
19,0510
EURO
20,5023
ALTIN
1.211,97
BIST
5.031,98
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
14°C
İstanbul
14°C
Hafif Yağmurlu
Pazar Parçalı Bulutlu
19°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
11°C
Salı Az Bulutlu
8°C
Çarşamba Az Bulutlu
11°C

Tasavvuf Kavramı ve İçeriği

Tasavvuf Kavramı ve İçeriği
17 Aralık 2022 14:07
0

Tasavvuf, insan terbiyesini hedefe alan ve insanı gündemde tutan bir sistemdir. Dünyada insan bulunduğu sürece, insan da güzel ahlakla mükellef olduğu müddetçe -ki bu, kulluğun bir gereğidir-tasavvuf var olacaktır.

Gerçek tasavvuf, İslam’ın hizmetçisi, takva ve edebin temsilcisi, sevginin ise bahçesidir. Tasavvuf terbiyesine girenlerin ve onu dışarıdan tenkit edenlerin bu gerçeği bilmesi gerekir.

Tasavvuf kavramının ne olduğunu bilmenin ve öğrenmenin bize iki önemli faydası olacaktır;

  • Birincisi Bütün devirlerde hiç gündemden düşmeyen İslam dinini, en güzel şekilde temsil eden bu yolun ne olduğunu öğrenmek.
  • İkincisi Böylesi bir rahmet deryasından, edep kaynağından yararlanabilmektir.

Günümüzde halk arasında tasavvuf ve sufi gerçek manasıyla tanınmıyor. Birçok dini terim gibi onlar da yanlış kullanılıyor, hakiki manaları bilinmiyor, bu yüzden tasavvuf hakkında sık sık suçlamalara ve yersiz değerlendirmelere şahit oluyoruz

Kelime ve kavramlara cahilce yüklenen yanlış manalar, doğru ile yanlışı birbirine karıştırır. Bunun yanı sıra devrimizin maddeci anlayışı da, dinimizin yüksek değerlerini değersiz hale getirmektedir

Bu durum, günümüz insanının zaten sönmek üzere olan dini anlayışını, hayırlı işlere yönelişini ve manevi değerlerine saygısını iyice azalmaktadır. Yıllardır din düşmanlarının, Müslümanlar arasında sinsi ve planlı bir şekilde yaydığı kelime ve kavram kargaşası yüzünden, esasında aziz olan değerlerimiz zelil, zelil olanlar ise aziz olarak gösterile gelmiştir.

Bu sebeple, akıllı olup ölçüyü bilmek, dikkatli olmak gerekir. Bilmediğimiz bir işi, Kur’an ve sünnetin ölçülerine göre yorumlamalıyız. Bu husus ta hüküm vermekte acele etmemeliyiz

Aslını bilmediğimiz için anlamadığımız bir konuyu hemen inkar etmemeliyiz Aksi halde mümine kafir alime cahil, veliye gafil insan demiş olabiliriz. Bu ise dinimize göre yanlıştır.

Bir şahıs veya sistem hakkında verdiğimiz bir hüküm, Kur’an ve Sünnete uymuyor, karşı tarafın hakkı yeniyorsa, o kişi hakkında verdiğimiz hüküm ahirette aleyhimize bir delil olur, onun hesabı sorulur

Tasavvuf yolunun büyüklerinden Cüneyd-i Bağdadi Hazretlerinin şu sözü ne kadar anlamlıdır;

  • “Biz tasavvufu ondan bundan nakil ve kuru laf ile elde etmedik. Ona Allah için açlık çekerek, dünyalık isteklere rağbeti terk ederek ve sevip alıştığımız şeylerden uzaklaşarak sahip olduk”

Kaynak: Dilaver Selvi / Kaynaklarıyla Tasavvuf / bkz: 21-23

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.