Allah karşısında bilgi iddiasında bulunan, Allah bilirse biz de biliriz, bizim de bilgimiz, aklımız, keyfimiz var! Biz de biliriz kılık-kıyafetin nasıl olacağını! Biz de biliriz eğitimin nasıl olacağını! Biz de biliriz nereden kazanıp nerelerde harcayacağımızı! Biz de biliriz nasıl bir hukuk yapacağımızı, biz de biliriz nasıl bir hayat programı belirleyeceğimizi diyerek Allah karşısında bilgi iddiasında bulunan her insan tağuttur.
Sen öyle diyorsan biz de böyle diyoruz! Sen kılık-kıyafetiniz şöyle olsun diyorsan biz de böyle olacak diyoruz! Sen mirasınız şöyle olsun diyorsan biz de böyle olmalı diyoruz diyerek Allah karşısında bilgi iddiasında bulunan herkes tağuttur.
Ya da;
▬ Kendi heva ve hevesini İlah edineni görmedin mi?…. (Casiye Süresi 23)
Allah diyor ki, hayır hayır bu gidişat farklı. Bu gidişat bozuktur. İnsan tuğyan ediyor. Nankör insan azgınlık yapıyor. Bu aciz, bu bir damla kandan meydana gelmiş insan aczini unutuyor, basitliğini unutuyor, kendisini kimin var ettiğini, varlığını kime borçlu olduğunu ve elindekileri kendisine kimin verdiğini unutuyor da müstağni davranıyor. Kendi kendine yeteceğini zannediyor.
Ben bana yeterim! Benim bilgim bana yeter! Ben kazanmayı bilirim! Ben ev tefrişini anlarım! Ben oğluma nasıl bir eğitim vereceğimi pekalâ bilirim! Ben nasıl bir hayat yaşayacağımı bilirim! Ben nereden kazanıp nerelerde harcayacağımı, nasıl giyineceğimi, nasıl bir hukuk yapacağımı, neleri yiyip neleri içeceğimi, nasıl bir siyasal yapılanmadan yana olacağımı bilirim!
Benim aklım var, bilgim var, keyfim var, benim ne Allah’ın Kitabına ne de Peygamberin uygulamalarına ihtiyacım yoktur diyen Ebu Cehil ve Kıyamete kadar onun yolunun yolcusu kafirler, acizliklerini, basitliklerini unuturlar da Allah’a karşı, Allah’ın dinine ve Allah’ın elçisine karşı müstağnî davranırlar, müstekbir davranırlar. Hep aynı kategoridedir bunlar.
Kendi kendilerine yeteceklerini zannederler. Kendi bilgilerini, kendi anlayışlarını, kendi yasalarını Allah’ınkinden üstün görürler.
Ben de bilirim! Biz de biliriz kazanmayı harcamayı! Ben de bilirim kılık-kıyafetin nasıl olacağını! Benim de zevkim var! Ben de bilirim karımı, kızımı nasıl giydireceğimi! Ben de bilirim çocuklarımı nerelerde ve nasıl eğiteceğimi! Ben de bilirim ev tefrişini, soframın tanzimini, soframda nelerin bulunması gerektiğini! Ben de bilirim nasıl bir hayat yaşamam gerektiğini! Bütün bu konularda benim ne Allah’ın kitabına, ne de Resulünün Sünnetine zerre kadar ihtiyacım yoktur diyerek kendilerini müstağni gören, kendilerini putlaştıran, Allah’a, Allah’ın Kitabına ve Resulünün Sünnetine müracaat etmeden bir hayat yaşayan insanların tümü tağuttur ve Kıyamete kadar bunların hepsi aynı kategoridedir.
Allah diyor ki, siz bilirsiniz. Nasıl isterseniz öyle yaşayın. İsterseniz Allah’ı hesaba katmadan bir ömür tüketin. Ama şunu unutmayın ki:
Halbuki dönüş Rabbinedir (A’lak Süresi 8)
Kaynak: Ali küçük / Besairu’l Kur’an