!-- Petal Search Webmasteer -->
Şeytanla mücadele içten olan bir şeydir ki bu da kalple, gönülle ve imanla olur. Şeytanla mücadele ettiğin zaman, yardımcın Rahman olan Allah, dayanağın Melik ve Deyyan olan Allah olur. Bu mücadele de dileğin, Celil ve Mennan olan Allah’ın rızası olmalıdır.
Kafirlerle cihad, kılıç ve mızrakla dıştan yapılır. Böyle bir durumda senin yardımcın kral ve yardımcıları olur. Bundan beklediğin cennete girmektir Kafirlerle savaşırken öldürülürsen, ebedi alemde sana verilecek mükafat ebedi olarak kalacağın cennetlerdir.
Şeytanla çarpışırken ve ona karşı çıkarken ecelin gelirde ölürsen, huzuruna vardığın zaman, alemlerin rabbinin cemalini görmek senin mükafatın olur. Seni kafirler öldürürse, şehit olursun.
Kendisine tabi olduğun ve emrine boyun eğdiğinde şeytan seni öldürürse, Melik ve Cebbar olan Allah’tan uzak olursun. Kafirlerle cihad etmenin bir sonucu ve bitimi vardır. Ama şeytanla ve nefisle yapılan savaşın bir sonu yoktur, hayat boyu devam eder.
Bu manada Allah (c.c) söyle buyurmuştur;
Allah (c.c) şöyle buyuruyor:
Hz Peygamber (s.a.v) de Tebuk seferinden dönünce şöyle buyurmuştur
Burada Hz Peygamber (s.a.v) büyük cihattan nefis; küçük cihattan da şeytan ve yersiz arzularla savaşmayı kastetmiştir. Çünkü bunlar devamlıdır. Bırakmaya gelmez. Bunlarla savaşmayı bırakmak (Allah korusun), son nefeste kötü bir şekilde ruhu teslim etmeye sebep olabilir.
Kaynak: Abdülkadir Geylani / El Ğunye (Li Talibi Tariki’l Hak) / bkz: 315-316