Namazda yapılan bazı kusurların giderilmesi için son oturuştan sonra yapılması vacip olan secdeye sehiv secdesi denir. (Şafi mezhebine göre sehiv secdesi namazda genellikle yanılarak bazen da bilerek yapılan kusurların giderilmesi için yapılması sünnet olan secdeye denir)
1 ▬ Namazın “eb’az” denilen sünnetlerinden birin unutarak veya bilerek terk etmek. Bunlar altı tanedir:
2 ▬ Kasten yapılması namazı bozan bir fiili yanılarak işlemek. Örneğin, itidalı Fatiha okunacak kadar, celseyi (iki secde arasındaki oturuşu) teşehhüt okunacak kadar uzatmak. Fazla bir rekat, fazla bir rüku, fazla bir secde etmek de böyledir.
3 ▬ Kıldığı rekat sayısında şüphe etmek. Örneğin, üç rekat mı, dört rekat mı kıldım diye şüpheye düşen kimse, az olan üç rekat kabul edip bir rekat daha kılar, sonra sehiv secdesi yapar.
4 ▬ Sözlü bir rüknü mahallinin dışına nakletmek. Örneğin: yerinde okumakla beraber Fatihayı tekrar son oturuşta, son tahiyyatı da ayakta okumak.
5 ▬ Namazın “eb’az” ından olan sünnetlerden birinin yerine getirilip getirilmediğinden şüphe etmek.
6 ▬ Niyet ve iftitah tekbirinden başka bir rüknü yapıp yapmamakta şüphe etmek. Örneğin, birinci rekatın secdesinde iken rüku edip etmediğinden şüpheye düşen bir kimse hemen rükua geri döner ve oradan itibaren rekâtını tamamlar. Yani rükudan sonra itidal eder; ondan sonra secdelerini yapar, namazın sonunda da sehiv secdesini yapar)
Sehiv secdesini gerektiren hal olursa son oturuşta yalnız Ettehiyyatü okunarak sağ tarafa selam verildikten sonra “Allahü Ekber” denilerek secdeye varılır, üç kere “Sübhane Rabbiyye’l-a’la” okunur. Sonra “Allahü Ekber” denilerek oturulur. Tekrar Allahü Ekber diyerek ikinci secdeye varılır, yine üç defa Sübhane Rabbiye’l-a’la okunduktan sonra “Allahü Ekber” denilerek oturulur. Ettehiyyatü, Salli-Barik ve Rabbena duaları okunduktan sonra önce sağ tarafa sonra sol tarafa selam verilir. (Şafi mezhebine göre iki secdeden ibaret olan sehiv secdesi teşehhüt ile selam arasında yapılır)
Farzlardan birinin unutularak veya bile bile yapılmaması halinde namaz bozulur. Çünkü, böyle büyük bir noksan için sehiv secdesi yeterli değildir. Vaciplerden herhangi birinin bilerek terk edilmesi durumunda sehiv secdesi gerekmez, namazın yeniden kılınması vacip olur.