Kur’an-ı Kerim’in pek çok yerinde vurgulandığı gibi peygamberler de insandır. Onlarda diğer insanlar gibi oturup kalkar, yiyip içerler, gezerler, evlenip çoluk çocuk sahibi olurlar, hastalanır ve ölürler; bu gibi özelliklere peygamberler hakkında düşünülmesi caiz olan özellikler denir.
İlahi emir ve yasaklarla yükümlülük konusunda peygamberler de diğer insanlar gibidirler. Fakat onlar her hareketleriyle Allah’ın insanlar için seçtiği kulları ve elçileri, insanların kendilerine bakarak davranışlarına çeki düzen verdikleri birer örnek olduklarının bilinci içindedirler. Bu sebeple fakirken, sıkıntıdayken bile Allah’a şükrederler. Haset etmek, içi dışına uymamak gibi kötü huylardan hiçbiri onlarda bulunmaz.
✓ Her peygamberde insan olmanın da ötesinde birtakım sıfatların bulunması gerekli ve zorunludur. Bunlara vacip sıfatlar denir. Bu sıfatlar şunlardır:
✓ Sıdk (Doğruluk): Doğru olmak demektir. Her peygamber doğru sözlü ve dürüst bir insandır. Onlar asla yalan söylemezler. Eğer söyleyecek olsalardı kendilerine inanan halkın güven duygusunu kaybederlerdi. O zamanda peygamber göndermekteki gaye ve hikmet gerçekleşmemiş olurdu. Sıdkın zıddı olan yalan söylemek peygamberler hakkında düşünülemez. Bütün peygamberler, peygamberlikten önce de sonra da yalan söylememişlerdir.
✓ Emanet: Güvenilir olmak demektir. Peygamberlerin hepsi emin ve güvenilir kişilerdir. Emanete asla hainlik etmezler. Bu konu da bir ayet de şöyle buyrulur: “Bir peygamber için emanete hıyanet yaraşmaz…(Al’i İmran Süresi 161)”. Emanet sıfatının zıddı olan hıyanet, onlar hakkında düşünülmesi imkansız olan bir sıfattır.
✓ İsmet: İnsanlara yol göstermekle görevlendirilen peygamberler, kendilerine olan güveni zedeleyecek günah ve yanlışlardan uzak tutulmuşlardır. Allah’ın kendilerini koruduğu bu özel donanımlı insanlar, hayatlarının hiç bir döneminde günah işlememişlerdir.
✓ Fetanet: Peygamber mantığı diyebileceğimiz bu özellik, her bir peygamberin ayrılmaz bir vasfıdır. Peygamberlere ait bu özelliği normal insanların zirvesi kabul edilen deha ile ifade etmek doğru değildir. Zira peygamberler fevkalade donanımlı, beşeri normları aşkın bir zekaya, mantığa sahiptirler. En zor problemleri çay içme rahatlığı içinde halletmişlerdir.
✓ Tebliğ: Peygamberler, Allah’tan aldıkları emir ve yasakları gönderildikleri topluma (ümmetlerine) eksiksiz iletmişlerdir. Onlar hakkında tersi düşünülemez. Nitekim Yüce Allah Kur’an-ı Kerimde şöyle buyurmaktadır: “Ey peygamber, Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer yapmazsan Allah’ın elçiliğini tebliğ etmemiş olursun (Maide Süresi 67)” mealindeki ayet, bu sıfattan söz etmektedir.
✓ Beşer Olmaları: Peygamberler hakkında bilinmesi gereken ilk husus, onların birer beşer, yani insan olduklarıdır. Zaten insanlara gönderilen birer elçi olmaları da bunu gerektirir. Zira insanlara ancak kendileri gibi bir insan her hususta rehberlik yapabilirler. Nitekim Kur’an’da onların bizim gibi beşeri vasıflara sahip birer insan oldukları bildirilmiştir.
a-) Türkiye Diyanet Vakfı / İlmihal / C:1 / Sayfa: 109-110
b-) Akademi Araştırma Heyeti / Bir Müslüman’ın Yol Haritası / Sayfa: 130-131