ref: refs/heads/v3.0
DOLAR
28,8857
EURO
31,2098
ALTIN
1.874,78
BIST
8.057,42
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
13°C
İstanbul
13°C
Hafif Yağmurlu
Çarşamba Hafif Yağmurlu
14°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
10°C
Cuma Hafif Yağmurlu
7°C
Cumartesi Çok Bulutlu
9°C

Peygamberimizin Gençlere Verdiği Önem

Peygamberimizin Gençlere Verdiği Önem
10 Ekim 2023 01:21
19

Peygamber Efendimizin Gençliğe ve Gençlere Verdiği Önem

Yedi gurup vardır ki, Allah’ın arşının gölgesinden başka hiçbir gölgenin bulunmayacağı kıyamet gününde Allah, bu yedi grubu arşının gölgesinde gölgelendirecektir:

Birinci Grup: Adaletli devlet başkanı

İkinci Grup: Allah’a kulluk içinde yetişen genç…

Genç Sahabiler Gençler, enerjik, dinamik, aksiyoner, yiğit, korkusuz, açık sözlü, vefakar, fedakar ve şeffaf olma özellikleriyle dava adamı için gerekli fiziki ve psikolojik altyapısı hazır elemanlardır.

Gençlerin bu fıtri özellikleri, iman ve kullukla birleştiği zaman potansiyel bir güç oluşacak, Asr-ı Saadet misali iman bir kez daha şahlanacaktır. Kur’an-ı Kerim’deki Ashab-ı Kehf kıssası, “Onlar Rablerine iman eden gençlerdi. Biz de onların hidayetini artırdık (Kehf Süresi 13)” şeklinde başlamaktadır.

Burada gençliğe dikkat çekilmekte, gencin imanlı olmasının önemine işaret edilmektedir. Zira gençler, konusunda ömürlerini batılda geçiren yaşlılardan daha çok hakka meyillidirler.

Peygamberimiz (s.a.v)’in ashabının büyük çoğunluğu gençlerden meydana gelmişti. Mekke’de O’nu ilk destekleyenler gençler olmuştu. Mekke’li gençlerin bu desteği Efendimizi memnun etmiş, bu durumu şu ifadeleriyle dile getirmişti:

  • Gençlere hayırla muamele etmenizi tavsiye ediyorum. Çünkü onların kalpleri çok hassastır. Allah beni müsamahakar Tevhid diniyle gönderdi. Yaşlılar bana karşı çıkarken, beni gençler destekledi.

İlk Müslümanlardan Cennetle müjdelenen on kişinin tamamı gençlerden meydana gelmişti. Bedir ve Uhud ashabı genellikle genç mücahitlerden meydana gelmişti. Kırkıncı Müslüman Hz. Ömer (r.a.), İslam’la şereflendiğinde 27 yaşındaydı. Peygamberimiz pek çok hadis-i şeriflerinde gençliğe verilen büyük önem vurgulanmaktadır.

Mesela;

Gençliğin Değeri

Peygamberimiz (s.a.v)’in gençlere verdiği değer sebebiyle O’nun özel eğitiminden ve nebevi terbiyesinden geçen sahabe-i kiram da, gençlere apayrı bir değer verir, onlarla özel olarak ilgilenirlerdi.

Tarih boyunca ilim adamları gençliğin yetişmesine büyük önem vermişlerdir. Açılan medreselerde hayatlarını İslami ilimlere adayan ilim erbabınca, gençler, sistemli bir manevi eğitime tabi tutulmuşlardı.

Değerli edib, şair ve gönül adamı Ali Ulvi Kurucu hocamızı, 9 Temmuz 2000 tarihinde bir grup öğretmenle birlikte Medine’deki evinde ziyaret ettiğimizde kendisine has tatlı üslubuyla gençliğin eğitiminin önemini anlatmış, bu arada çok değerli ilim ve irfan erbabı olan amcası Hacı Veyiszade Efendi’nin şu sözünü nakletmişti:

  • “İmanlı bir gencin yetişmesi için bin münafığın kahrını çekerim.”

Gençlerle İletişim Kurma

Sevgi ve rahmet elçisi Peygamberimiz (s.a.v.), gençlerle sıcak bir iletişim kurmuştu. Gençlerle arasında kapanması zor bir mesafe bırakmamış, samimi bir yaklaşımla gençlerin problemleriyle ilgilenmiş, gönüllerini kazanmıştı.

Sahabe gençleri Efendimize rahatlıkla içini dökebiliyor, gönüllerinden geçen duyguları bile gayet kolaylıkla O’na açabiliyorlardı.

Mesela;

Genç adam Peygamberimiz (s.a.v)’e gelebiliyor, gayet rahatlıkla:

Ya Resulüllah: Bana zina konusunda izin ver diyebiliyordu.

Bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.v): Yaklaş, diyor; onu yanına oturtuyor ve ona; Sen bunun annene yapılmasını ister misin?” diye soruyor, genç, Hayır Ya Resulüllah! Anam-babam sana feda olsun, deyince Efendimiz: İnsanlar da böyledir. Onlar da bunu anneleri için istemezler diyordu.

Bunun ardından ona, “Sen bunun kızına yapılmasını ister misin?” diye soruyor, genç, -Hayır, Ya Resulüllah! Anam-babam sana feda olsun, deyince Efendimiz: “İnsanlar da böyledir. Onlar da bunu anneleri için istemezler”, diyor ve genci ikna edinceye kadar kıyas ve örneklerle zinanın kötülüğünü anlatıyordu.”

Peygamberimiz (s.a.v.)’e: Medine’de bir gencin durumu anlatılmıştı. Falan genç, geceleyin cemaatle namaz kılıyor, gündüz olunca da hırsızlık yapıyor, denilmişti. Efendimiz (s.a.v.) genci kötülememiş, derhal cezalandırma yoluna gitmemiş; “(Cemaatle) namaz onu kötülüklerden alıkoyacaktır” buyurmuştu. Bunun üzerine bir müddet sonra genç bu kötü adeti terk etmişti.”

Gençlerle aramızda sevgi köprüsü kurmak, arkadaşça ve kardeşçe yaklaşmak Peygamberimiz (s.a.v.)’in sünnet-i seniyyesidir. Bütün insanlığı özellikle gençliği; sevgi, rahmet ve şefkat kanatlarıyla kuşatmak Rahmet Peygamberinin ümmeti olarak hepimizin görevidir.

Günümüz Gençliği

Gençliği potansiyel suçlu ve günahlara boğulmuş insanlar olarak görmek büyük bir yanlışlıktır. Bilakis genç adam, yaşlı insana göre henüz amel defterini pek fazla eskitmemiş, günahlarla pek fazla kirletmemiştir.

Önünde harama, hayasızlığa, şerre ve teröre giden bütün yollar açık olmasına rağmen, nefsinin esiri olmayan, Hak yolu tutan ve bu yolda yürüyen genç tebrike ve takdire layıktır.

İmanlı genç, sadece kendisini değil, kötü yola düşmüş kültür erozyonuna uğramış genç arkadaşlarını kurtarmayı düşünür. İmanlı genç sadece kendi geleceğini değil, ülkesinin geleceğini düşünür.

Bir gün, “Gençliğini nerede eskittin?” sorusuna muhatap olacağına inanan imanlı genç; bu imtihana iyi hazırlanır. Günümüz gençliği bugün; bölücü, yıkıcı ve çıkarcı çeşitli ideolojik gruplarca kullanılmak istenmektedir.

Bazı medya araçları ve bazı sanat çevreleri moda ve eğlence dünyasının çılgınlıklarıyla gençlik enerjisini lüzumsuz yere tüketmek, gençliği dejenere etmek, dini inancına, öz kültürüne ve tarihine yabancı bir gençlik meydana getirmek istemektedirler.

Bütün olumsuz şartlara rağmen helal süt emmiş, mayası temiz gençlerimiz –Allah’a hamd olsun- bu adi ve bayağı oyunlara gelmeyecek kadar uyanık ve şuurludur.

İçki, kumar, fuhuş ve uyuşturucu bataklığına düşen gençliğe sıcak bir şekilde yaklaşmak zorundayız. Ailevi problemler yaşayan, irade zayıflığı içinde kıvranan genç ya intihara ya da bunalıma yuvarlanacaktır. Allah’ın izniyle bu gençleri kurtarmak hepimizin görevi olmalıdır.

Okul-Aile işbirliği, halk ve yönetim beraberliği, maneviyat seferberliği gerçekleştiğinde gençlikte yaşanan problemler asgariye inecektir. İman ve ahlak ortamı mikropların üremesine fırsat vermeyecek, sevgi ve rahmet toplumu bütün müesseseleri ve ilkeleriyle kurulduğunda gençlik rahat nefes alacaktır.

Müslüman genç;

  • İman, ibadet, cihad, ilim, takva, ihlas. ahlak, edep ve fazilet yolunda yürümeye devam edecek, önüne açılan çukurlara, önüne konan sanal engellere aldırmayacaktır.
  • Şuurlu genç iman ve namusunu, ahlak ve şahsiyetini hedef alan iç ve dış düşmanlara karşı; ılımlı, dengeli, basiretli ve seviyeli bir mücadele sergileyecektir.

Kaynak: H. İbrahim Kutluay / Aile Rehberi / Yeni Dünya Dergisi / bkz: 255-259

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.