Örnek ve Güzel Bir Vaaz

Örnek ve Güzel Bir Vaaz
16 Aralık 2021 02:00
0

Hamd olsun o alemlerin Rabbine. Nimetlerinden dolayı Kendisine hamdeder, bir ve ihsanından dolayı da şükrederiz. Şehadet ederiz ki, O’ndan başka ilah yoktur. O’nun ne ortağı ne de benzeri vardır. O tektir. Yine şehadet ederiz ki Muhammed (s.a.v) O’nun kulu ve Resulü, Peygamberlerin Efendisi, muvahhitlerin önderidir. Allah’ım ! Peygamberimiz (s.a.v)’e,ashabına ve tabilerine salat ve selam eyle.

Şimdi ey Allah’ın kulları !

Allah’ın birliğine inanmak, azamet ve celal sıfatlarından, yüksek ve kemal sıfatlarla muttasıf, noksan sıfatlardan münezzeh olduğunu kendi nefsinde itiraf etmek, insanlar üzerine gerekli olan şeylerin en mühimidir.

Muhakkak Allah’ın Resulü insanları önce tevhide, Allah’ın büyüklüğüne, izzet ve kuvvet sahibi olduğuna inanmayı bildirmekle işe başlamıştır. Zira Muaz b. Cebel’i Yemen’e gönderirken şöyle demişti:

Sen ehl-i Kitap ile karşılaşacaksın, ilk davetin onları Allah’ın birliğine davet etmek olsun. Buna inandıkları zaman, Allah’ın gece ve gündüz beş vakit namaz kılmayı farz kıldığını haber ver .Bunu da kabul ederlerse, zenginlerden alınıp fakirlere verilecek zekatı haberi ver. Bunu kabul ettikleri zaman, onların mallarını koru

Ey Allah’ın kulları !

Allah’ın var olduğuna, her şeye gücü yettiğine, bütün kainatın yaratıcısı ve yarattıklarından hiç birinin kendisine denk olmadığı hayat sahibi ve her şeyin koruyucusu olduğuna inanmak, insan üzerine düşen gereklerdendir. O en karanlık gecede karıncanın bile ayaklarının hareketini gören, işitici ve görücüdür.

Yerde ve gökte zerre kadar bir şey O’nun ilminden gizlenmeyen bilici ve habercidir. Öyle ki fısıltı halinde konuşan üç kişinin dördüncüsü, beşin altıncısıdır. Nerede olursa olsunlar onlarla beraberdir. Sonra kıyamet gününde yaptıkları şeyleri onlara haber verecek de ancak O’dur. Muhakkak ki Allah her şeyi hakkıyla bilicidir.

Yine Allah bize doğru yolu göstermiştir. Aynı zamanda kainatı ve içinde bulunan güzel sanat eserlerini düşünüp taşınmamızı ve nefsimizden ufuklara kadar açık delillerle tayin ettiği şeylere tam bir bakışla bakmamızı bize emretmiştir.

Zira aklın gerektirdiği en doğru görüş, her sanat için bir sanatkar olduğunu kabul etme görüşüdür. Arap birisine Rabbini nasıl tanıdın diye sorulsa şöyle cevap verir: Devenin izi deveye, yol yürümeye delalet eder de, burçlu sema, vadilerle yarılmış yollar, alim ve hakim olan Allah’a delalet etmez mi?

Ey insan!

Gizlilik aleminden sonra, konuşan bir insan olarak yaratılmanı ve hayvanın yaratılıp rızkının verilmesini düşün. Ve yine denizleri, sahraları, vadileri düşün. O yıldızların kendi yörüngelerinde nasıl dolaştıklarını, gökte bir intizam hareketlerini düşün.

Ne güneşin aya yetişip çarpması, ne de gecenin gündüzü geçmesi gerekir. Her biri kendi yörüngesinde yüzmektedir

Şüphesiz bütün bunları yaratan, idade eden, nizamlarını sapasağlam yapan: tek kadir, bizi yokluktan yaratan, bize sayısız nimetler uzatan Allah-ü Teala’nın ta kendisidir.

Bunlardan dolayı O’nu sevmek, yükseltmek, hizmet ve taatında bütün gayretimizle çalışmak ,emirlerini muhafaza, nehiylerinden kaçınmak üzerimize düşen vazifelerdendir. İşte bütün bunlar sizin için ihlas ve taate mazhar olmanın en büyük bir mazhariyetidir.

Allah’tan korkun, yalnız O’na kulluk edin, semavatın mükemmelliği hakkında bol bol düşünün ve O’na şükretmeye devam edin. Umulur ki, hallerimiz düzelir ve arzularımıza kavuşuruz. Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur:

‘Mahlukat hakkında düşünün de yaratanını düşünmeye dalmayın. Zira buna asla gücünüz yetmez’

Kaynak: Abbas Kerare / Din Ve Şehadet / bkz: 305-304

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.