Namazın dışında olan farzlara “namazın şartları” denir. Bu şartlar yerine getirilmeden namaza başlanmaz. Namazın içinde olan farzları da “namazın rükünleri” denir. Bu rükünlerden biri eksik olursa namaz sahih olmaz.
1 ▬ Hadesten Taharet: Manevi pislik sayılan abdestsizlik ve cünüplükten temizlenmektir.
2 ▬ Necasetten Taharet: Vücud, elbise ve namaz kılınacak yeri pislikten temizlemektir.
3 ▬ Setr-i Avret: Avret yerini, yani örtünmesi gereken yerleri örtmektir. Erkeklerde örtünmesi farz olan yerler, göbekten diz kapaklarının altına kadar olan kısımlardır.
Kadınlarda; yüz, eller ve ayaklardan başka vücudun her tarafının örtünmesi farzdır. Ancak ayaklar konusunda görüş ayrılığı vardır. Bir görüşe göre, ayaklar da avrettir. Diğer bir görüşe göre avret değildir. İkinci görüş daha ağırlıklı ise de görüş ayrılığından kurtulmak için ayakların örtünmesi de uygun görülmüştür. ( Şafi mezhebine göre ayaklar da avrettir.)
Örtünmesi gereken organlardan birinin dörtte biri bir rükün eda edecek kadar ( üç tesbih miktarı) açılsa namaz sahih olmaz. ( Şafiilere göre bir kimsenin avret yerinin bir kıl kadar açık olması da namazın sıhhatine manidir.)
Fakat vücut görünmeksizin organların şeklini belli eden dar elbise ile namaz kılmak kerahetle caizdir.
4 ▬ İstikbal-i Kıble: Kıbleye yönelmek demektir.
Kıble Mekke’de “Kabe” denilen kutsal binadır. Namazı kıbleye doğru yönelerek kılmak şarttır. Mekke’de bulunan ve Kabe’yi gören kimse Kabe’nin kendisine yönelerek, Kabe’yi görmeyen kimse ise Kabe’nin bulunduğu tarafa yönelerek namazını kılar. (Şafi mezhebine göre her iki durumda da Kabe’ye yönelmek şarttır.)
5 ▬ Vakit
6 ▬ Niyet
1-) İftitah Tekbiri: (Bu, İmam Muhammed’e göredir. İmam-ı Azam ile İmam Ebu Yusuf’a göre iftitah tekbiri namazın şartlarındandır. Ancak rükünlere bitişik olduğu için bu da rükün sayılmıştır) Namaza başlama tekbiri demektir.
Niyetten sonra ve ayakta alınması gerekli olan bu tekbir farzdır. Namazda getirilen diğer tekbirler sünnettir ki, bunlara intikal tekbirleri denir. Burada farz olan Allah’ın her hangi bir ismi ile başlamaktır. “Allah”, “Rahman” gibi. “Allahü Ekber” diyerek başlamak ise vaciptir.
2-) Kıyam: Ayakta durmak demektir. Farz ve vacip namazların ayakta kılınması farzdır. Sünnet ve nafile namazlarda ise kıyam farz değildir.
3-) Kıraat: Namazda bir miktar Kur’an okumak demektir.
Üç ve dört rekatlı farz namazların ikişer rekatında, iki rekatlı farz namazlar ile vitir ve nafile namazların her rekatında Kur’an okumak farzdır. Kıraatin ayakta ve kişinin işiteceği derecede olması şarttır.
Namazda kıraatin farz olan miktarı İmam-i Azam’a göre her rekatta kısa da olsa bir ayettir. Böyle bir ayet okununca bu farz yerine gelmiş olur. Fakat İmam Ebu Yusuf ile İmam Muhammed’e göre bu miktar kısa üç ayet veya böyle üç ayet miktarı uzun bir ayettir. İhtiyata uygun olan bu görüştür. (Şafi mezhebine göre farz olsun sünnet olsun, namazların her rekatında Fatiha okumak farzdır)
4-) Rüku: Avuç içlerinin diz kapaklarını kavrayacak şekilde vücudun belden itibaren eğilmesidir. Kadınlar az eğilirler ve ellerini dizlerinin üstüne koymakla yetinirler.
5-) Secde: Burnu, alnı, elleri ve ayakları yere koyarak secde etmeye denir. Her rekâtta iki kere secde etmek farzdır. Secde edilen yerin ayakların bulunduğu yerden yarım zira’ (yaklaşık 23 cm) dan daha yüksek olmaması şarttır. (Şafi mezhebine göre secdede arka tarafın ön taraftan yüksek olması şarttır) Ayrıca atılmış yün ve pamuk gibi yumuşak bir şey üzerine secde yapılacaksa alnın, yerin sertliğini hissedecek şekilde yerleşmesi gerekir.
6-) Ka’de-i Ahire: Son oturuş demektir. Namazın sonunda “Ettehiyatü’yü okuyacak kadar oturmak farzdır. İki rekatlı namazlarda ikinci rekattan, üç ve dört rekatlı namazlarda ise üçüncü ve dördüncü rekatlardan sonraki oturuşlar “son oturuştur”.