1- Okuyanın hali hakkındadır: Kur’an okuyanın abdestli olması,e debe riayet etmesi ve kibirlilik görüntüsü vermeeyecek şekilde bağdaş kurma, bir yere dayanma ve oturma olmaksızın, başını eğerek okuması gerekir.
2– Kıraatin miktarı hakkındadır. Selefin bu husustaki adetleri birbirinden farklı olmuştur. Bazıları her gün bir hatim yapar, bazısı bir günde iki hatim yapar, bazısı üç hatim yapardı. Bu sonuncu gruptakiler ömürlerinin tükendiği düşüncesi kendilerine galip gelenlerdir. Bazıları da ilmi yayma ve öğretmeye veya Kur’an okumak dışındaki başka bir ibadetle veya geçimin sağlamak üzere bir işle meşgul oldukları için haftada bir hatim yaparlardı. Bazıları da okuduğunu tedebbüt etmekle meşgul oldukları için ayda bir hatim yaparlar.
İşlerin en güzeli insanın önemli meşguliyetlerine engel olmayan, bedenine zarar vermeyen, tane tane okumasına ve okuduğunu anlamasına mani olmayandır. Bu husus, insanın süratine ve yavaşlığına, işlerinin azlığına ve çokluğuna, bedenin güçlü veya zayıf oluşuna göre değişir. Kim bir vakit bulur ve onu daha çok sevap kazanmak maksadıyla Kur’an okumakla değerlendirirse, iyi bir iş yapmış olur.
Devamlı okumaya gelince, yukarıda işaret ettiğimiz üzere imkan miktarınca olmalıdır. En doğrusu üç günde bir hatim yapmaktır. Hz Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur: ‘Üç günden daha az sürede Kur’an okuyan kimse onu anlamamıştır’
3- Kur’an-ı hatmederken vakti taksim etmek hakkındadır.Kur’an-ı iki günde hatim etmeyi isteyen kişi bir günde yarısının okur. Üç günde hatim etmek isteyen günde üçte birini okur. Dört günde hatim etmek isteyen kimse günde 4 / 1 ‘ini okur. Okuma miktarı hususunda günlerin eşit paya sahip olması için yedi güne kadar bu şekilde taksim yapılır ve bir gün az,bir gün çok okunmaz.
4- Mushaf yazmak hakkındadır. Mushaf yazmak ve onu herekelendirmek müstehaptır. Harflerin noktalarını ve harekelerini yazmak mekruh değildir ancak bunu yaparken başka renkte bir mürekkep kullanmak gerekir. Çünkü böyle yapmak Kur’an okuyanın hata yapmasına engel olur. Bu şekilde noktalama ve herekeleme işini mekruh sayan ‘Kur’an’ı sade halde bırakın’ diyenler, böyle yapmakla Kur’an’a bir takım sonradan olma ilaveler yapılması için kapının aralanmasından endişe duydukları için öyle düşünmüşlerdir. Fakat şimdi iş istikrara kavuşmuştur ve bundan dolayı söz konusu işlem mekruh sayılmaz.
5- Kur’an’ı tane tane (tertil) okumak hakkındadır ki iki amacı vardır.
▬ Birincisi: Bu şekilde okumak Kur’an’a hürmet ve tazim etmeye daha uygundur.
▬ İkincisi: Kur’an okumaktan maksat, tefekkür etmektir ve onu tertil ile okumak buna yardımcı olur.
6- Hüzünlü ve ağlamaklı bir şekilde Kur’an okumak hakkındadır. Resulüllah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: ‘Allah, Kur’an ile teganni eden bir peygamberim dinlediği kadar hiçbir şeyi dinlemedi. İmam Şafii diyor ki: Kur’an okuyan kişi kederli görünmeye çalışır, onu terennümlü bir şekilde ve hızlı okur’.
Bil ki hüzünlü bir şekilde Kur’an okumak ağlama isteği doğurur. Bunun yanında kalbini sevap ve azap vaatlerini anlamaya hazırlayan, Allah’ın emir ve yasaklarında kusurlu olduğunu düşünen kişi kederlenir ve ağlar. Eğer böyle bir duyguya sahip değilse, ona sahip olamadığı için ağlasın
7- Okumaya başlamadan önce şeytandan Allah’a sığınmak hakkındadır. Kur’an okumaya başlayacak olan kişi ‘Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım’ diyerek euzü çeker.
8- Ayetlerin hakkını gözetmek hakkındadır. Kur’an okuyan kişi secde ayetine geldiği zaman secde eder. Yine, başkasından Kur’an dinlediği zaman eğer abdestliyse okuyanın da secde etmesi şartıyla o da secde eder. Bir dua ve istek ayetine geldiğinde dua edip,b ir ceza ayetine geldiğinde Allah’a sığınır.
9- Namaz dışında Kur’an’ı sessiz olarak okur. Kur’an okumanın namazdaki hükmü ise bellidir. Resulülah (s.a.v) şöyle buyurmuştur : ‘Kur’an’ı sessiz okumanın sesli okumaya üstünlüğü, gizli verilen sadakanın açıktan verilen sadakaya üstünlüğü gibidir’
Bir başka hadis-i şeriflerinde ise şöyle buyurmuştur: ‘Gizli olarak yapılan bir amel, açıktan yapılandan yetmiş kat üstündür’. Fakat bu şekilde sessiz Kur’an okuyan kimsenin kendisi işitecek şekilde okuması gerekir. Çünkü böyle okumak sessiz olmaya aykırı değildir. Bazı vakitlerde sahih maksatlar veya ezberi pekiştirmek için sesli okumakta bir beis yoktur. Çünkü açıktan sesli okumak ezberi güçlendirir. Kişinin tembellik ve uykusunu dağıtmak, nefsini veya Hz Ömer’in dediği gibi ‘uykuda olanı uyandırmak için sesli olarak Kur’an okumaında bir sakınca yoktur. Evinde Kur’an bulunan birinin onu terkedilmiş bırakmaması için hiç olmazsa günde bir kaç ayet okuması gerekir.
10- Kur’an’ı güzel bir şekilde okumak hakkındadır. Hz Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur: ‘Allah, güzel sesli ve Kur’an’ı açıktan okuyan bir peygamberi dinlediği kadar hiçbir şeyi dinlemedi’
Nağme yaparak Kur’an okumak selef tarafından mekruh sayılmıştır. Onlar şimdi insanların nasıl Kur’an okuduklarını görmüş olsalardı, bunu harama yakın mekruh sayarlardı.
Kaynak: İbnü’l-Cevzi / Minhacü’l-Kasıdin Ve Müfidü’s-Sadıkin / C:1 / bkz: 245-248