Hz Ali soruyor; Ya Resulüllah! Kur’an benim aklımdan kaçıyor / gidiyor dedi. Bunun üzerine Hz Peygamber (s.a.v) ona; Sana, onunla Allah’ın sana ve senin öğrettiklerine fayda vereceği bazı sözler öğreteceğim dedi.
Ali (r.a): Öğret anam-babam sanan feda olsun dedi. Hz Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu: Cuma gecesi dört rekat namaz kıl.
Teşehhüdü bitirince Allah’a hamd-u sena, peygamberlere salat ve müminlere istiğfar et. Sonra şu duayı oku;
Sen bunu üç veya beş veyahut yedi Cuma tekrarlarsan Allah’ın izniyle onu ezberlersin. Bu dua müminden hiç şaşmamıştır (dua edip de kabul olunmadığı vaki değildir). Ali (r.a) yedi Cuma sonra Resulüllah’a (s.a.v) gelerek Kur’an-ı ve hadisi ezberleyebildiğini haber verdi.
Resulüllah (s.a.v); ‘Oruç ile Kur’an kıyamet gününde kula şefaat ederler. Oruç; Ey Rabbim! Ben onu gündüzleri yiyeceklerden ve nefsi arzulardan men ettim. Beni ona şefaatçi kıl der. Kur’an da Ben onu geceleri uykudan alıkoydum. Onun için beni ona şefaatçi kıl der. Böylece bunlar şefaat ederler.
Resulüllah (s.a.v); ‘Kur’an üzerinde tartışmak küfürdür’ buyurmuştur. Yine bir başka hadis-i şeriflerinde: ‘Ey Kur’an ehli! Kur’an- yastık yapmayın,(geceyi hiç Kur’an okumaksızın uykuyla geçirmeyin). Onu gece-gündüz hakkını vererek okuyun. Onu dilinizin şarkısı ve malınız edinin (malınız gibi sahip çıkın, kontrol edin,sürekli okuyun). Onda söylenenleri sürekli hatırlayın ve tefekkür edin. Umulur ki böylece kurtuluşa erersiniz! buyurmuştur.
Resulüllah (s.a.v); ‘Kim Kur’an-ı öğrenir, sonra onu terk ederse, bana isyan etmiş (karşı gelmiş) olur’.
Resulüllah (s.a.v); ‘Kur’an-ı okuyun. Onda aşırıya gitmeyin. Ondan uzak kalmayın. Onun kazancını yemeyin. Ondan okuduğunuzu gözünüzde büyütmeyin’ şeklinde buyurduğu rivayet edilmektedir
Kaynak: İbn Kesir / İbn Kesir Tefsiri / C:1