Hasta olan bir kimse kıbleye yönelmeye gücü yetmez ve kendisine yardım edecek kimse de bulunmazsa gücü yettiği tarafa namazını kılar.
Kıblenin hangi tarafta olduğunu bilmeyen kimse, yakınında bilen varsa kıbleyi ondan sorup öğrenmesi gerekir. Yakınında soracak kimse yoksa kendisi araştırarak kalbinin kanaat ettiği tarafa yönelerek namazını kılar.
Namazı bittikten sonra kıble yönünde yanıldığını anlasa da artık o namazı iade etmesi gerekmez. Fakat daha namaz içinde iken, kıble yönünü anlarsa o yöne döner ve namazını tamamlar.
Bir kimse, kıble yönünden şüphe etse, yanında kıble bilen biri olduğu halde, ona sormaksızın kendi araştırmasına göre bir tarafa yönelerek namazını kılsa, kıble yönüne isabet etmişse namazı sahih olur: kıble yönüne isabet etmemişse sahih olmaz.
Kıble hakkında şüphe eden kimse araştırmadan namaza başlarsa, namaz esnasında yöneldiği yerin doğru olduğunu anlarsa, namazını bozar ve iade eder. Çünkü yakin tereddüt üzerine bina edilmez. Fakat namazını bitirdikten sonra isabet ettiğini anlarsa, yeniden kılması gerekmez.