DOLAR
27,3824
EURO
29,0085
ALTIN
1.630,05
BIST
8.334,94
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Yağmurlu
22°C
İstanbul
22°C
Yağmurlu
Pazartesi Az Bulutlu
23°C
Salı Az Bulutlu
23°C
Çarşamba Az Bulutlu
23°C
Perşembe Az Bulutlu
22°C

Kardeşten Kardeşe Gönül İkramı & Gönül Köprüsü

19 Eylül 2023 22:30
8

İnsan; bir başka insanın sesini, gülüşünü, sohbetini, güler yüzünü arar. Tek başına bir dağ başında yaşamak insan için imkansız değil elbet. Zorda kalınca insan nice olumsuz şartlara uyum sağlayabilir, yaşamaya devam edebilir.

Fakat insanlık hamurunun; mayalanması, şekil alması, ham iken pişmesi için yine kendi gibi insanlarla temas edeceği bir ortama ihtiyacı var. Ev alma komşu al, eskilerden ve tecrübelerden bize kalan bir düstur. Komşu, sadece sabah akşam güler yüzle merhaba demek, hal hatır sormak için orada bulunan biri değil.

Komşu; sevinç ve sürura ortak olup çoğaltan, kederi paylaşıp azaltandır. Evdeki eksiğin en yakın telafisi, evde pişende hakkı olan kişidir komşu. Acil durumlarda, saate bakmaksızın kapısını çalabildiğimiz insandır. Evdeki bağırışın, kimi zaman hastalıktan inleyişin ilk şahidi komşu.

Bu haliyle de kimi sırların tek vakıf olanı. Komşu kaç kapı ardına kadar gider? Evler kadar devletlerin de komşusu var mıdır?

Peki ya gönüllerin?

Müslüman tarifinde ne güzel bir çerçeve vardır. Elinden, dilinden ve hatta gönlünden emin olunan. Peygamberimizin sıfatı olan eminlik, Müslüman şahsiyette de kendini gösterebilmeli.

İslam zaten sulh ve selamet dini iken Müslüman olmanın önemli bir göstergesi emin olmak iken her birimiz halka halka tüm dünyadan mesul olmaz mıyız?

Değil mi ki iyi bir insanın da kötü bir insanın da etkisi tüm dünyayı sarabilir? Değil mi ki bir mazlumun ahı yeri göğü dolaşır, sessiz dudaklarımızı, gamsız gönüllerimizi yakabilir.

İnsan, merhametten, emin olmaktan uzaklaştığında içler acısı bir hale düşüveriyor. Sadece birkaç akşam, birkaç coğrafyadan verilen haberleri izlemek kafi.

Vicdanını, merhametini, gönlünü susturmuş insanın, en vahşi hayvanları korkutacak bir zalime dönüşmesi ne de kolay. Fakat işte asıl böyle durumlar insanlık ölmedi dedirtebilecek vakitler olarak karşımızda duruyor. İnsanların en hayırlısı, onlara en faydalı olandır hadisi, amellerimize nasıl da ışık oluyor ve yol gösteriyor.

Gönlümüzün komşularına, kardeşlerimize, yanı başımızda inleyen, ağlayan, yuvasından sürülen, hakları ihlal edilen, can veren mümin kardeşlerimize, o insana el uzatmak için harekete geçiyoruz.

Allah’ın gücü her şeye yeter. Dilese bir musibet salıverir zalimlerin üzerine. Nil’in Kıptilere kan kesilmesi gibi suları içilmez, yemekleri yenilmez, havası solunmaz olmaz mı zalimlerin? Allah ol der, oluverir.

O her şeyi gören, işiten Rabbimiz insanı insanla imtihan ettiği gibi insan insanın derdine merhem olsun istiyor, bizden kulluk, insanlık vazifemizi bekliyor. Zalime mühlet verdiği gibi sıcak evlerinde, tok karnına TV ekranlarından Gazze’yi, Suriye’yi izleyen bizlere de mühlet veriyor.

Allah’ın -bugün için- sana emanet ettiği imkanları, Hak yolunda mazluma ne kadar ulaştırabileceksin?

Hiç unutmamalısın ki “Nihayet o gün (dünyada faydalandığınız) nimetlerden muhakkak hesaba çekileceksiniz.. (Tekasur Süresi 8)

Bu elbet önce yürek ister. Ekranda gördüğümüz görüntülerin bir film sahnesi olmadığını idrak edecek, biz televizyonu kapattığımızda da orada devam edeceğini hissedecek insaf ister. Aslında; Sadece birazcık durmak, düşünmek, anlamak, insan tarafını diri tutmak ister.

Önce bir şükür hissiyle dolsun yüreklerimiz. Hamdolsun zalime dur diyecek, mazluma el uzatacak güç ve imkan vermiş Rabbim bana. Sadece kekin nasıl kabaracağı ile borsadaki düşüş ile, maaşlara gelecek zam ile meşgul etmeyeyim kendimi.

İnsansın, insana el uzat ki insanlığın ete kemiğe bürünsün, şerefin yürüsün. Yerde garipleri, gökte melekleri güldürsün yaptığın işler. Kendi yaralarına da merhem olacak attığın her adım, bunu da unutmayalım.

Bismillah deyip, kardeşimiz, komşumuz, gönlümüzün uzandığı her mazlum için dimdik doğrulalım.

Kaynak: Rabia Gülcan Kardeş / Diyanet Aile Dergisi / Şubat 2015 / bkz: 15-17

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.