Mümin, zerre kadar da olsa işlediği amelin karşılığını mükafat olarak görürken, kafir de işlediği zerre kadar da olsa hayrın karşılığını mükafat olarak göremeyecektir. Çünkü biz Kur’an’ın beyanlarından anlıyoruz ki kafir, müşrik ve münafıkların tüm amelleri zayi olmuştur. Çünkü onlar dünyada sermayelerini kaybetmişlerdir. Sermayelerini kaybeden insanların kar etmeleri mümkün değildir.
Bu sermaye imandı. Bu sermaye hidayetti. Dünyada imanı, hidayeti kaybeden kişinin kâr etmesi, amellerinin kabul görmesi mümkün değildir. Eğer bu kafirlerden, müşrik ve münafıklardan hayırlı bir amel sadır olmuşsa dünyadayken zaten bunun mükâfatını almışlardır. Ayrıca ahirette onlara ödenecek bir şey yoktur. Bakın Araf Süresi bunu şöyle anlatır:
Ayetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalan sayan kimselerin işleri boşa gitmiştir. Onlar işlediklerinin karşılığından başka bir şeyle mi cezalanırlar? (A’raf Süresi 147)
İşte böyle ayetlerimizi ve ahiretteki randevuyu, ahiretteki buluşmayı yalan sayanların tüm amelleri boşa gitmiştir. Çünkü Allah’ın ayetlerini ve bu ayetlerin haber verdiği ahiretteki hesabı, kitabı yok farz eden, yalan sayan insanların elbette ki hayat programlarını ahiret inancına bina etmeleri mümkün değildir.
Onlar tüm hesaplarını dünya adına, dünyada bitecek bir anlayışa bina ettikleri için zaten yaptıklarının hepsi boş ve dünyada kalıcı olacaktır. Onların amellerinin hiçbirisi ahirete intikal edecek değildir.
Elbette bu insanlar da dünyada bir şeyler yapıyorlar, ter döküyorlar, binalar kuruyorlar, yatırımlar gerçekleştiriyorlar, harcamalarda bulunuyorlar. Ama unutmayalım ki; Allah için olmayan, Allah adına sonunda mükafat beklenmeden yapılanların tümü boştur.
Allah adına yapılmayan hiçbir amel değerlendirilmeye tabi tutulmayacaktır. Allah böylelerinin amellerine değer vermeyecek ve onlar için terazi kurulmayacaktır
Kaynak: Ali Küçük / Besairu’l Kur’an