Soru: İslam’da rüyanın yeri nedir? Görülen rüya gerçek olabilir mi ve her tabir doğru mudur?
Cevap: İslam’a göre rüya üç çeşittir
Salih Rüya: Salih rüya vaki olacak olan şeyleri olmadan önce fıtrı istidad ile idrak etmekten ibarettir. Peygamber (s.a.v) bununla ilgili şöyle buyurur: Müminlerin rüyası nübüvvetin kırk altı bölümünden bir bölümdür.
Şeytani Rüya: Şeytanı rüya insanı korkutup üzüntüden üzüntüye sevk etmek için uyku halinde insanın kalbine verdiği vesveseden ibarettir. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurur: Sizden biriniz sevdiği bir rüya görürse o Allah’tandır. Bunun için Allah’a hamd edip rüyasını söylesin. Hoşuna gitmediği bir rüya görürse o şeytandandır. Şerrinden Allah’a sığınsın ve onu kimseye de açmasın. Yoksa kendisine zarar verecektir.
İnsanın içinde yaşadığı olaylardan doğan rüya: İnsanın içinde yaşadığı olaylardan doğan rüya ise, insan bir şeyle meşgul olup onunla fazlasıyla ilgilendiği için hakkında rüya görür.
Peygamber (s.a.v) bir hadiste şöyle buyurur: Rüya üçtür.
Yusuf Süresinde zikredilen Hz. Yusuf un rüyasıyla ilgili zikredilenler bunu ifade ediyorlar. Rüyaların içinde hak rüyalar vardır. Ancak her rüya haktır ve her tabir de doğrudur denilmez. Rüyaya göre hareket ve rüyaya istinad etmek doğru değildir. Hatta fıkıh kitapları beyan ediyorlar:
Şeytan her ne kadar Peygamberin suretine giremezse de Şaban’ın yirmidokuzunda Peygamber (s.a.v) herhangi bir kimsenin rüyasında yarın Ramazan’ın birinci günüdür oruç tutunuz diye emretse de bu rüya ile amel edilmez. Çünkü rüya ilim olmadığı gibi zabt da edilmez.