DOLAR
19,0198
EURO
20,3861
ALTIN
1.211,54
BIST
4.975,47
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Çok Bulutlu
11°C
İstanbul
11°C
Çok Bulutlu
Çarşamba Çok Bulutlu
12°C
Perşembe Az Bulutlu
14°C
Cuma Az Bulutlu
14°C
Cumartesi Az Bulutlu
15°C

İnşikak Süresi Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri

İnşikak Süresi Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri
3 Mayıs 2021 01:54
0

İnşikak süresi; İnfitar süresinden sonra Mekke-i Mükerreme’de nazil olmuştur. Yirmi beş ayet-i kerimeyi içermektedir. Göğün yarılacağından söz ettiği için kendisine bu ad verilmiştir.

Kendisinden evvelki “Mütaffifîn” süresinde hafaza meleklerinin yazdıkları kitapların bulunduğu mahal bildirilmişti, bu sürede de o kitapların kıyamet gününde sahiplerine gösterileceği haber veriliyor. Bu sebeple aralarında güzel bir münasebet vardır.

İnşikak süresinin başlıca içeriği, şunlardır:

1. İnsanların kıyamet gününde kitaplarına kavuşup amellerinin neticelerine ereceklerini beyan etmek.

2. İnsanların amellerine göre tabakalara ayrılıp bir kısmının cennetlere erişeceklerini müjdelemek, bir kısmının da cehennem azabına uğrayacaklarını hatırlatmak.

İnşikak Süresi 1. Ayet Meali: Gök yarıldığı zaman…

İnşikak Süresi 1. Ayet Tefsiri: Bu mübarek ayetler: Kıyamete ait bir takım alametlerin, felaketlerin Allah’ın emrinin ortaya çıkması durumunda müminlerin de kafirlerin de kendi vaziyetlerini anlamış olacaklarını bildiriyor. O günde müminlerin kitapları sağ taraflarından verilerek ne kadar sevinçli bir halde bulunacaklarını müjdeliyor.

Kitapları sol taraflarından verilecek olan ahireti inkar eden kimselerin de ne kadar ızdıraplı bir halde kalacaklarını ihtar buyurmaktadır. Şöyle ki: Her şahıs, ne yapmış olduğunu anlayacak ve yaptığının mükafatına veya cezasına kavuşacaktır. (Gök varıldığı zaman.) Nizam ve intizamım kaydedip tabakaları bulutlar ile parçalandığı vakit, yani: Kıyamet kopmaya başlayıp gökler gibi en kuvvetli şeylerin bile ilahi irade ile harap, mahv ve yok olacakları gün.

İnşikak yarılmak, parçalanmak, ikiye ayrılmak manasındadır.

Bu İnşikak, bir rivayete göre “Mecerret” den, yani: Göğün bu isimdeki bir kapısından veya Kehkeşan denilen, birbirine pek yakın ve pek küçük olup rasat aleti olmaksızın görülmeyen bir kısım yıldızlardan itibaren vuku bulacaktır.

İnşikak Süresi 2. Ayet Meali: Ve hep yapageldiği gibi, Rabbinin buyruğunu dinlediği zaman...

İnşikak Süresi 2. Ayet Tefsiri: (Ve) Gök (Rab’bini dinlediği) onun emri ve iradesine tam anlamıyla itaat edip boyun eğdiği (ve) Allah’ın hükmüne riayet için (layık kılındığı zaman.) O yüksek gökte yaratıcısının emrine uyarak onun ezeli iradesi doğrultusunda nizam ve intizamdan mahrum kalacaktır. Çünkü gök de Allah’ın bir yaratığıdır. Elbette ki: O da yaratıcısının emrine tabidir. Mahlukata layık olan da bundan başka değildir.

Ezinet” Kulak verip dinledi demektir ki: Tam bir itaatten kinâyedir.

Hukkat” de hak oldu, haklandı, lâyık kılındı demektir.

İnşikak Süresi 3. Ayet Meali: Yer yayılıp dümdüz edildiği,

İnşikak Süresi 3. Ayet Tefsiri: (Ve yer uzâtılıp dümdüz olduğu zaman..) Dağları parçalanarak yüksek yerleri vaziyetleri kaybederek aralarındaki bitişiklikten eser kalmadığı vakit..

İnşikak Süresi 4. Ayet Meali: İçindekileri dışarı atıp boşaldığı,

İnşikak Süresi 4. Ayet Tefsiri: (Ve) Yeryüzü (içinde ne var ise) hazineleri, madenleri, bütün ölüleri vesâire dışarıya (atıp boşaldığı zaman..) İçinde öyle bir şey kalmadığı vakit

İnşikak Süresi 5. Ayet Meali: Ve hep yapageldiği gibi, Rabbinin buyruğunu dinlediği zaman… Seyredin siz: neler olacak o zaman!

Kıyamet günü ilk insandan sonuncusuna kadar bütün insanlar dirilecektir. Bütün yeryüzü dümdüz edilmek sûretiyle, ancak bu şekilde, bütün insanlar tıkabasa yere sığacaklardır. Rivayete göre, her insan ancak ayağını basacak kadar bir yer bulabilecektir.

İnşikak Süresi 5. Ayet Tefsiri: (Ve) Yer sahası (Rabbini dinlediği) emrine itaat ettiği (ve lâyık kılındığı) o emre boyun eğmek için kendisine bir kabiliyet ve liyakat ihsân buyrulduğu (zaman..) İşte öyle müthiş, fevkalâde hâdiselerin meydana geleceği gün, herkes yapmış olduğu hayır ve şerrin karşılığına erdirilecektir.

İnşikak Süresi 6. Ayet Meali: Ey insan! Sen, tâ Rabbine kavuşuncaya kadar didinip duracaksın.

İnşikak Süresi 6. Ayet Tefsiri: (Ey insan!. Muhakkak ki: Sen Rabbine doğru) Onun ceza âlemine yönelerek (çalışmakla çalışıcısın) ölüme yaklaşmışsın (Artık ona kavuşacaksın) Lâyık olduğun mükâfat veya cezaya ermiş bulunacaksındır.

Kadih” cehdeden, tırmalayan, bir şeye cidden çalışan demektir.

İnşikak Süresi 7. Ayet Meali: Hesap defteri sağ eline verilen,

İnşikak Süresi 7. Ayet Tefsiri: (İmdi) O gidilecek âlemde (kimin kitabı sağ eline verilmiş olursa..) Meleklerin yazdıkları amel defterleri herhangi bir itaatkâr müminin ön tarafından getirir sağ eline teslim edilirse.

İnşikak Süresi 8. Ayet Meali: Kimsenin hesabı kolayca görülür.

İnşikak Süresi 8. Ayet Tefsiri: (Artık) O zât.. Mahşerde (bir kolay hesap ile hesaba çekilmiş olur.) İbâdet ve itaatinden dolayı mükâfata kavuşur. İnsanlık hâli yapmış olduğu bir kısım kusurları affedilir.

İnşikak Süresi 9. Ayet Meali: Ve ailesine sevinç içinde döner.

Müminlerin iyilikleri kötülüklerinden ağır basarsa, kötülükleri affedilecek, bundan dolayı hesaba çekilmeyecekler . Ama kâfirlerin hesabı çok zor olacaktır. Hz. Aişe (r.a) bir defasında namazın sonunda Efendimiz (a.s.)’ın “kolay hesap” istediğini duyunca, selam vermesini müteakip mânasını sormuştu. Şöyle buyurdular: “Kolay hesap: kulun hesabının hemen görülmesi ve affedilmesidir. Âişe! Her kime hesap sorulursa o helâk oldu demektir.”

İnşikak Süresi 9. Ayet Tefsiri: (Ve) O mü’mîn zât (ehline) ehli imândan olan ailesi, evlâtı, torunları, yakınları ve cennetteki eşi olan iri gözlü hurilerin yanına (sevinçli olarak dönmüş olur..) Büyük bir sürür ve sevinç içinde kalmış bulunur.

İnşikak Süresi 10. Ayet Meali: Hesap defteri arkasından sol eline verilen kimse ise,

İnşikak Süresi 10. Ayet Tefsiri: (Fakat kime ki,) O âhiret âleminde (kitabı arkası tarafından verilmiş olur..) Yâni: Sağ eli boynuna bağlanmış, sol eli arkasına döndürülmüş olan herhangi bir kâfire de amel defteri sol tarafından verilecektir.

İnşikak Süresi 11. Ayet Meali: Yok olmayı ister.

İnşikak Süresi 11. Ayet Tefsiri: Öyle kâfir bir şahısta (Derhal bir helâki çağırır.) Ah.. ey helâk neredesin gel beni bu daimî azap ateşinden kurtar diye boş yere bağırıp çağırıp durur. “

İnşikak Süresi 12. Ayet Meali: Alevli ateşe girer.

İnşikak Süresi 12. Ayet Tefsiri: (Ve) O şahıs (her alevli ateşe yaslanacaktır.) Pek şiddetli bir cehenneme atılmış bulunacaktır..

İnşikak Süresi 13. Ayet Meali: O dünyada iken ailesi içinde keyifli, şımarık idi.

İnşikak Süresi 13. Ayet Tefsiri: (Şüphe yok ki:) Öyle azap görecek şahıs dünyada iken (ehli arasında bir sevinçli hâlde idi.) fâni varlıklarına, aldanmış, maddî zevklere düşkün, eriştiği nîmetlerin şükrünü yerine getirmekten kaçınır. Âhiret fikrinden mahrûm bulunur bir hâlde idi.

İnşikak Süresi 14. Ayet Meali: Hiçbir sûrette Rabbine dönmeyeceğini sanırdı.

İnşikak Süresi 14. Ayet Tefsiri: (Muhakkak ki o, sanmıştı ki:) Hayat, bu dünya varlığından ibarettir. (Elbette dönmeyecektir.) Âhrete varmayacaktır. Hak Teâlâ’nın azabına uğramayacaktır. O şahıs, öyle gâfilce, inkârcı bir hâlde yaşıyordu.

İnşikak Süresi 15. Ayet Meali: Hayır! O Rabbine dönecek! Zira Rabbi, devamlı sûrette onun yaptıklarını görüyor, tek tek kontrol ediyordu. (Bu kontrolün de elbette böyle bir neticesi olacaktı).

İnşikak Süresi 15. Ayet Tefsiri: (Hayır.. Şüphe yok ki: Rabbi) Yüce Yaratıcı (onu) öyle inkârcı, nankör şahıs (görür olmuştur.) Onun bütün hâllerini sözlerini tamamıyla bilir. O dinsiz herif, hiç bir vakit yakasını ilâhî azaptan kurtaramayacaktır. O bir kere istikbâlini, pek müthiş âkıbetini düşünmeli değil midir?

İnşikak Süresi 16. Ayet Meali: Demek, gerçek onun sandığı gibi değildir. Şafak hakkı için!

İnşikak Süresi 16. Ayet Tefsiri: Bu mübârek âyetler de insanların dünyevî ve uhrevî değişikliklere uğrayacaklarını ehemmiyetine işaret için bir takım kudret eserlerine yemîn sûretiyle haber veriyor, inkârcıların Kur’an-ı Kerim’i yalanlamalarını kınayarak azap göreceklerini ihtar ediyor. İyi hâl sâhipleri olan mü’minleri ise mükâfat ile müjdelemektedir. Şöyle ki: (Artık yemîn ederim şafağa.) Yâni: Şafağı yaratan Yüce Yaratıcı’ya yemîn eylerim.

Şafaktan maksat; güneşin batmasından sonra batı ufkunda görülen bir kızartılıktır. Veya bu kızartıyı takip eden beyazlıktır. Pek rakik = ince olduğundan dolayı kendisine böyle şafak adı verilmiştir. Nitekim kalp inceliğine de, “şefkat” denilmesi bu itibar iledir.

İnşikak Süresi 17. Ayet Meali: Gece ve gecenin barındırdığı, şeyler hakkı için!

İnşikak Süresi 17. Ayet Tefsiri: (Ve geceye ve topladığı şeye) Yemîn ederim: Yâni: Dağılmış hayat sâhiplerini bir araya toplayarak barındıran geceye ve o topladığı hayat sâhiplerine veya toptan gözlere göstermekte olduğu yıldızlara da andolsun.

İnşikak Süresi 18. Ayet Meali: Dolunay halini alan ay hakkı için:

İnşikak Süresi 18. Ayet Tefsiri: (Ve topladığı vakit aya) Yemîn ederim: Yâni: Işığını toplayarak Bedr hâline geldiği zaman, aya andolsun.

İnşikak Süresi 19. Ayet Meali: Siz halden hale geçeceksiniz!

İnşikak Süresi 19. Ayet Tefsiri: (Elbette ki,) Ey insanlar!. Sizler (hâlden hâle geçeceksiniz.) Yâni muhtelif hayat safhâları geçireceksinizdir. Evvelâ: Bir nutfeden yaratılmış, sonra bir insan sûretinde dünyaya çıkarılmış idiniz, hayatta oldukça sıhhat ve hastalık gibi, servet ve ihtiyaç gibi muhtelif hâllere mâruz olursunuz. Daha sonra da ölecek ve kıyamette tekrar hayata kavuşup lâyık olduğunuz yerlere sevk edileceksinizdir. İşte bu bir hakikattir. Yemîn mahalli olan da budur.

İnşikak Süresi 20. Ayet Meali: Öyleyse onlara ne oluyor ki iman etmiyorlar?

İnşikak Süresi 20. Ayet Tefsiri: (Artık onlar için) O kâfirlere ait (ne var ki:) bu kadar kudret eserleri meydanda iken onlar yine (îman etmiyorlar?.) Kıyamet vuku bulacağına inanmıyorlar, bu kadar açık delillere rağmen yine inkârlarında devam ediyorlar.

İnşikak Süresi 21. Ayet Meali: Kendilerine Kur’ân okunduğunda derin bir saygı ile eğilmiyorlar?

Hz. Peygamber (a.s.) namazda bu ayeti okuduğunda secde etmiştir. Bu sabit olduğundan, bu ayet tilavet secdesi gerektiren ayetlerden sayılmıştır.

İnşikak Süresi 21. Ayet Tefsiri: (Ve onlara karşı Kur’an okunduğu vakit) Onlara dünyevî ve uhrevî men’faatlerini telkin ederek kendilerini aydınlatmak istediği zaman onlar (secde etmezler.) O kadar beliğ ve yüce beyanları içeren o ilâhî kitabın okunduğunu duydukları hâlde onun kudsiyetini, icaz mertebesinde bulunduğunu takdir ve itirafta bulunmazlar, hürmet secdesine kapanarak kullukta bulunmak istemezler. Bu ne kadar cehâlet ve gaflet!.

“Rivâyete göre Resûl-i Ekrem (s.a.v) Efendimiz bir gün “Veescüt Vakterib” âyet-i celîlesini okumuş, kendisi de ve yanında bulunan mü’minler de secdeye kapanmışlar, orada bulunan Kureyş müşrikleri ise onların başları ucunda el çırpmış, ıslık çalmışlar, bunun üzerine bu âyeti kerime nâzil olmuştur.

Bu âyet-i kerime, Kur’an-ı Kerim’deki On dört secde âyetlerinin on üçüncüsüdür. İmam-ı Azama göre bu âyet-i celileyi de okuyan ve dinleyen her mükellef mümîn ve mü’mîne için secde etmesi vâciptir. Çünkü Cenab-ı Hak, bunu dinleyip te secde etmeyenleri kınamıştır. Fakat İbni Abbas Hazretlerine göre bu, bir tilavet secdesi âyeti değildir.

Secde âyetlerinin tercümelerini okuyup dinleyenlere de ve bu âyetlerin mânâsını bilmeyenlere de okuyunca veya dinleyince secde etmek vâcip olur.

İnşikak Süresi 22. Ayet Meali: ilakis, o kâfirler dini yalan saymaya devam ediyorlar.

İnşikak Süresi 22. Ayet Tefsiri: (Hattâ kâfir olanlar) Secde etmek değil, o Kur’an-ı Kerim’i, onun haber verdiği kıyamet gününü, bu hususta ki en kuvvetli, açık delilleri bile (yalanlar.) Onlar o kadar inkâra müptelâ bulunmaktadırlar.

İnşikak Süresi 23. Ayet Meali: Allah, onların kalplerinde ne sakladıklarını pek iyi bilir!

İnşikak Süresi 23. Ayet Tefsiri: (Halbuki, Allah) Teâlâ Hazretleri (onların) o inkârcıların (kalplerinde neler topladıklarını pek iyi bilendir.) Onların İslâmiyet’e karşı olan düşmanlıkları, câhilce düşünceleri ve pek kibirli inatları Allah tarafından tamamen bilmektedir.

İnşikak Süresi 24. Ayet Meali: Sen de onlara gayet acı bir azap müjdele!

İnşikak Süresi 24. Ayet Tefsiri: (Artık onları) O din düşmanlarını (pek acıklı bir azap ile müjdele.) Onlar, o inkârlarından, o içlerinde sakladıkları düşmanlıklarından dolayı pek şiddetli bir azaba lâyık olmuşlardır. Bu hakikati onlara ihtar et.

İnşikak Süresi 25. Ayet Meali: Fakat iman edip makbul ve güzel işler yapanlara ise, hiç kesintiye uğramayan, bitip tükenmeyen mükâfat vardır.

İnşikak Süresi 25. Ayet Tefsiri: (Fakat o kimseler ki:) O temiz yaratılışlarını muhafaza eden kullar ki: (İmân ettiler) Allahü Teâlâ’nın birliğini kudret ve azametini tasdikte bulundular, Yüce Peygamberin risâletine. Kur’an-ı Kerim’in ilâhî bir kitap olduğuna inanarak hürmetten ayrılmadılar (ve sâlih sâlih amellerde bulundular) İmânlarının birer açık alâmeti olan ibâdetlere devam eylediler.

Dinî vazîfelerini yapmaya çalıştılar. (Onlar için de tükenmeyen) bitip kesilmeyecek olan (bir mükâfat vardır.) Onlar âhirette öyle büyük nîmetlere, cennetlere erişeceklerdir. İşte imânın, güzel amellerin karşılığı; öyle pek muazzam, ebedî bir sevaptan, bir ilâhî lütuftan ibarettir. Artık her akıl sâhibi insan için lâzımdır ki: Hayatını boş yere zâyi etmeyip öyle yüce bir gâye için güzelce çalışsın, kulluk vazifelerini yapmaya gayret etsin, ebedî nîmetlere kavuşsun.

“Gayr-ı memnun” kesilmeyen, noksan olmayan, bir minnete, ezaya dayalı bulunmayan şey demektir. İşte Cenab-ı Hak, Yüce Peygamberine ve mü’min kullarına bu âyet-i kerîmesiyle teselli veriyor. Kendilerini müjdeliyor ve bütün insanlığı ibâdet ve itaate teşvik buyurmuş oluyor, o Kerem Sâhibi Mâbudumuzdan muvaffakiyetler niyâz eyleriz.

Kaynak: Turan Yazılım / Mürşit 5 / Kur’an / Meal:Yıldırım & Tefsir:Bilmen

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.