Allah, varlığını kendi zatından alan ezeli ve ebedidir. O, birdir, bütün varlıklar O’na muhtaçtır. Doğmamış, doğurmamıştır. Eşi ve benzeri yoktur. Bilici, işitici ve görücüdür. Bütün varlıkları yaratan O’dur. O, Hz. Adem’i yarattı. Onu yarattığı özden eşini halk etti. Üreme kanununu koydu. Hz Adem ve eşinden erkekleri ve kadınları çoğalttı.
Yüce Allah ebedi hayat takdir ederek yarattığı insana, akıl ve irade verdi. İradesini dilediği gibi kullanma yetkisi bahşetti. Sonra da onu kulluk denemesine tâbi tuttu. Kulluğun esasını da ibadet kıldı.
Şanı büyük olan Allah (c.c) ilk insan Hz. Adem’i ilk peygamberi olarak vazifelendirdi. Hz. Adem ile ve ondan sonra insanlar içinden seçip gönderdiği her bir peygamberle insanlara kendi zatına ibadet etmelerini emir buyurdu ve yaratılış gayelerinin Allah’a ibadet etmeleri için yaratıldıklarını duyurdu ve ölüm gelinceye kadar ibadet etmek ve ibadette sabır göstermekle yükümlü tuttu.
İman ederek kendisine yönelmeyen, yöneldiği halde gereğince ibadet etmeyen kullarını Cehennem azabı ile korkuttu.
O, insanları yaratmaya, onları imtihan etmeye ve kullukla vazifelendirmeye elbette muhtaç değildi. Ama diledi ve yarattı. Yarattı ve görevlendirdi. O, sorumlu tutan fakat sorumlu tutulamayan, dilediğini yapandır.
Gerçeğin özü odur ki; İnsan ibadet için yaratıldı. Onunla görevlendirildi. Ebedi saadeti de ona bağlandı.
Allah’ın yasalarına itaat ederek ibadet etmek Mükellef mümin insan tarafından bilinmesi ve uygulanması gereken ilk görev ibadettir.
İbadet etmekle yükümlü olan insan, nasıl ibadet edeceğini bilemeyeceğinden, ona nasıl ibadet edeceği öğretilmiştir. Kıyamet’e kadar devam edecek olan Muhammed çağı insanlığı için ibadetin ana yolu; Allah’ın, Kur’an-ı Kerim’deki emirleri ve yasaklarına boyun eğmektir / uymaktır.
Kur’an-ı Kerim Allah’ın Kitabı’dır. Yüce Allah onu söz ve mana olarak Hz Muhammed’e Cibril (Cebrail) isimli melek aracılığıyla, yirmi üç senelik bir zaman dilimi içinde, bölüm bölüm olarak, vahiy yoluyla indirdi.
Misaller:
İbadete layık yegane otorite sahibi ilah, yalnız ve yalnız şanı yüce olan Allah’tır. Bu sebeple ancak ve ancak O’nun emirleri ve yasaklarına itaat edilerek O’na ibadet edilebilir.
Fakat yüce Allah son ve evrensel peygamberi Hz. Muhammed’e itaat edilmesini, kendi zatına itaat kıldığı için, Hz. Muhammed’in emredici ve yasaklayıcı buyruklarına itaat etmek de ibadettir.
Misalen;
Aslında Peygamberimizin bütün emirleri ve yasakları Kur’an’a açıklama niteliğinde olduğu için ona itaat, Allah’a itaattir.
Ana-babaya karşı görevlerden devletler arası ilişkilere, üretim ve tüketimden miras ve ceza uygulamasına, yiyip-içmekten tuvalete girip-çıkmaya kadar Allah’ın ve Peygamberinin emirleri ve yasakları ile yapılması veya kaçınılması emredilmiş her bir İlahi yasanın gereğini yapmak ibadettir.
Bunun içindir ki;
Her zaman ibadet zamanı, her mekân ibadet mekanıdır. Her bir söz, davranış ve iş de ya ibadetin sınırları içinde veya dışındadır.
Kaynak: Ali Rıza Demircan / İslam’a Göre Cinsel Hayat / bkz 51-54