Huzur ve Mutluluk Kaynağı: Allah’a İbadet Etmek

Eşref-i Mahlukat olan insanın yaratılışı da gayesiz değildir. İbadetler Allah rızası için yapılır. Allah’tan başkası adına ibadet yapılamayacağı gibi, Allah rızası dışında başka bir amaçla da ibadet yapılamaz.
Aziz Müminler... ! Mükemmel bir plana göre yaratılan ve kusursuz bir şekilde işleyen kainatta gayesiz hiç bir varlık yoktur. Eşref-i Mahlukat olan insanın yaratılışı da gayesiz değildir. Yüce Rabbimiz, Zariyat Süresinin 56. ayetinde
“Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım” buyurarak, yaratılışımızdaki amaç ve hikmetin Allah’a ibadet ve kulluk olduğunu bildirmektedir.
İbadet ve kulluk ise ‘Allah’a gönülden yönelmek, iyi ve güzel bir niyet ile, O’nun rızası için salih amel işlemek; emir ve yasaklarını tutarak itaat etmek; imanı, güzel söz ve davranışlara dönüştürmektedir.
Diğer bir ifade ile ibadet; hayatın bütününü kuşatan bir kulluk göstergesidir. Bu itibarla Allah’a ibadet ve kulluk; namaz, oruç, hac ve zekat gibi dinen belirli şartlara ve vakitlere bağlı olan bazı özel ibadetleri kapsadığı gibi; kişiye Allah katında değer ve sevap kazandırıcı her türlü güzel söz ve salih amelleri de kapsamaktadır.
O halde namaz kılmak, oruç tutmak, zekat vermek, hacca gitmek mutlaka eda edilmesi gerekli birer ibadet olduğu gibi; başta anne-baba ve aile fertleri olmak üzere; eş-dost, komşu ve akrabalara karşı görev ve sorumlulukları yerine getirmek; hasta, yaşlı, ihtiyaç sahibi ve engelli kimselere maddeten ve manen yardımcı olmak; ruh, beden ve çevre temizliğine riayet etmek, zararlı maddeleri yollardan kaldırmak da birer ibadettir. Aynı şekilde; insanlara güzel söz söylemek, güler yüz göstermek, selam vermek, kardeşlik hukukunun gereğini yerine getirmek, insanlar arasında adaletle hüküm vermek, kazancı helal yollardan temin etmek, İslami prensiplere uygun olarak ticari ve iktisadi faaliyetlerde bulunmak; hatta her çeşit haram ve günahtan uzak durmak yine başlı başına birer ibadettir.
Muhterem Kardeşlerim!
İbadetler Allah rızası için yapılır. Allah’tan başkası adına ibadet yapılamayacağı gibi, Allah rızası dışında başka bir amaçla da ibadet yapılamaz.
Allah rızası için yapılan ibadetlerin maddi ve manevi hayatımız üzerinde çok olumlu etkileri vardır: Allah’ı anma vesilesi olan ibadetler; her şeyden önce müminlere Allah katında değer kazandırır. İmanımızın olgunlaşmasını, ruhlarımızın yücelmesini, kalplerimizde Allah sevgisinin yerleşip yeşermesini sağlar. Bizleri kötü düşüncelerden, her türlü zararlı alışkanlıklardan, günahlardan, fuhşiyattan, yanlış söz ve davranışlardan uzaklaştırıp ahlaki güzelliğe kavuşturur. Kalplerimizi çeşitli sıkıntılardan, üzüntülerden ve stresten korur. Gönüllerimize huzur ve mutluluk verir. Yaratılışta mevcut olan aşırı duygu ve eğilimlerimizi frenleyerek, hayatımıza ahenk ve düzen getirir.
Değerli Müminler!
O halde geliniz, ruhlarımızın gıdası, gönüllerimizin huzur ve mutluluğu, maddi ve manevi sıkıntılarımızın ilacı, yüce Allah’ın ihsan ettiği sayısız nimetlerin şükrü olan ibadetlerimizi yerine getirelim. Ahirette cezadan kurtulmanın ve ebedi mutluluk yurdu olan cennete kavuşmanın yegane vesilesinin de Allah’a ibadet ve kulluk olduğunu unutmayalım.
Ne mutlu, ibadetlerini yerli yerince ve düzenli bir şekilde içtenlikle yapanlara!
Ne mutlu hayatını ibadete dönüştürenlere!
Ne mutlu yüce Allah’ın dostluk ve sevgisini kazananlara!
Sözlerimi hutbemin başında okuduğum ayet-i kerimenin meali ile bitiriyorum:
‘Ey iman edenler, Rüku edin, secde edin, Rabbinize kulluk edin ve hayır işleyin ki kurtuluşa eresiniz (Hac Süresi 77)
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı / Minberden Öğütler / bkz: 120-121