Hamilelikte Cinsel Hayat: Çoğu kez gebeliğin cinsel isteği arttırdığı mı, yoksa azalttığı mı sorusu ortaya çıkar. Fizyolojik açıdan, cinsel organlarda daha fazla kan toplandığı için, cinsel isteklerin artması gerekir.
Gebeliğin başlangıcında vajina duvarlarının esnek hale gelmesi, erkekte de artan bir cinsi uyarılma oluşturur.. Gebelik sırasında cinsel birleşme ile ilgili, düşünce, iki sınıf kadın ortaya çıkarmaktadır.
Birinci sınıf kadınlar, gebe kaldıklarında kadınlıklarına daha fazla güvenmeye başlarlar. Gebe kalma korkusu da ortadan kalktığı için, cinsel istekleri o zamana kadar olmadık şekilde artar ve orgazmı da o denli tadarlar. Tabi bu durum, ilk gebelik ve ilk zamanlar için söz konusudur. Ancak hatırlatma yapmamız gerekir ki gebeliğin yaratacağı sakıncaları göz önüne alarak çok sıkı ve derin birleşmelere yanaşmamalıdır.
İkinci sınıf, grup kadınlarda annelik sevgisi uyanır, bütün öteki arzular zayıflar. Annelik bilinci, özellikle gebeliğin orta devresinde, ceninin hareketlerini hisseden kadınlarda görülür. Bu gruptan kadınlar, geçici olarak cinsel soğukluğa yakalanır, cinsel ilişkiden tiksinti duyarlar, dolayısıyla da eşlerini cinsel birleşmeden caydırmaya çalışırlar.
Erken doğum veya düşük yapmak eğiliminde olan kadınların dışında cinsel yaşamdan bütünüyle kaçınan kadınlar, akıllıca hareket etmiş olmazlar. Bu durum, evlilikte geçimsizlik ve huzursuzluklara yol açabilir.
Bu süreden sonra birleşme erken doğuma yahut penisin tamamen temiz olmadığı durumlarda kadın döl yolunda mikroplanmaya yol açabilir.
Bunun için son 8 ve daha olmazsa 6 hafta içinde birleşmeyi kesmek en doğrusudur. Bu süre içine girinceye dek dikkatli davranmak ve birleşmeleri de seyrekleştirmek gereklidir. Vücut yapısındaki değişikliklerden ötürü gebelik zamanında vagina kısalır ve genişleme kabiliyeti azalır. Aynı zamanda kadının karnı üzerine baskı yapılmaktan kaçınılmalıdır.
Kocasını seven her kadın, gebeliği sırasında gerek ruhi, gerekse bedeni hususlarda kocasına önceden gösterdiği yakınlığı aynen göstermek gerektiğini kuvvetle hisseder. Kocasına bağlanmak ve sığınmak gereğini fazlası ile duyar. Kocasının kendisine ilgi duymasını, okşamasını ister.
Zira kocasının artık kendisini sevimli bulmayacağından korkar. İşte bu sırada kocası onu incitmemek için birleşmeden kaçınırsa, bunu ihmal kabul eder ve ruhunda büyük acı duyar. Kalbinde açılan yara, birleşmekte bulunmaktan yoksun kalmanın vereceği bedeni ıstırap ve sıkıntıdan çok daha ağırdır.
Bunun için kadın, her zaman olduğu gibi gebelik sırasında da kocası ile birleşmeyi ister. Bunda haklıdır. Çünkü düzenli şekilde birleşmeden tatmin olmaya alışmış bir erkek için birdenbire perhize çekilmek ve yine de karısını okşamayı sürdürmek imkansız gibi bir şeydir. Tıpkı eskiden birleşmeye hazırlanırken yaptığı gibi karısını sevsin, okşasın. şehevi hislerle adamakıllı gıcıklansın, sonra da geri çekilsin.
Cinsi perhizin zararsızlığını en hararetli şekilde savunan uzmanlar bile kabul etmektedirler ki, şehevi duyguların böyle üst üste ve sık sık baskı altına alınması ve zoraki frenlemeler sinir bozukluğuna, hiç değilse iç sıkıntısına ve çalışma gücünün azalmasına yol açabilir.
Fakat kadın eğer kocasını seviyorsa, kocasının kendisine cinsel yaklaşımını engellemeyecektir. Eğer dinen günah kazanmak istemiyor ve kocasının harama bakmasını, kendisinden soğumasını istemiyorsa…
Kaynak: Turan Yazılım – Mürşit 5 – İlmihal – Evlilik Hayatı Ve Mahremiyetleri