Bir kimsenin hac ibadeti ile yükümlü sayılabilmesi için bunlara ilave olarak, bu farizayı yerine getirebilecek vakte erişmiş olması da gerekir. Sayılan bütün şartları taşımasına rağmen bu ibadeti eda edebileceği hac mevsimine yetişemeden vefat eden bir kişi, hacca gitmekle yükümlü olmadan vefat etmiş sayılır.
Hac ayları Şevval, Zilkade ve Zilhicce’nin ilk on günüdür. Bu sürenin dışındaki vakitlerde farz hac için ihrama girilmez ve haccın rükünleri eda edilemez.
İstitaat dediğimiz hac yapabilme güç ve imkanı, hacca gidecek kimsenin gidip dönünceye kadar kendisinin ve bakmakla yükümlü bulunduğu kimselerin geçimlerini sosyal seviyelerine uygun olarak sağlayacak mali güce, hac için yeterli zaman ve mali imkana sahip olması manasına gelmektedir.
İstitaat kavramı çerçevesi içinde; beden, mal ve yol emniyetini de zikredenler olmuştur. Hanefi mezhebi alimleri ayet-i kerimede geçen ‘hacca gitmeye yol bulabilecek, gücü yeten’ ifadesinin bedeni mal istitaat ve yol emniyeti unsurlarını içine aldığını ifade etmişlerdir.
Haccın farz olması için gereken şartlardan bir tane olmazsa hac farz olmaz ve yerine getirilmesi gereken bir yükümlülük olarak tahakkık etmez.
Kaynak: Akademi Araştırma Heyeti / Bir Müslümanın Yol Haritası / bkz: 522-523