Arzusunun galip gelmesi sebebiyle nefsi o günahı terk etme niyeti konusunda kendisine yardımcı olmazsa iki vacipten birisini yapmaktan aciz kalmış olur. Ama bu durumda ikinci vacibi yapmaması gerekmez. İkinci vacipten kastımız, işlediği günahı silmek için bir iyilik yapmaktır. Böylece iyi bir ameli diğer kötü bir amelle karışmış olanlar sınıfına girmiş olur.
Kötülükleri silip gideren iyilikler ya kalple ya dille veya uzuvlarla yapılır. O halde, bu amaçla yapılacak olan iyilik, işlenen kötülüğün mahalinde ve onun sebepleriyle ilgili şeylerde yapılmalıdır.
Kalple yapılacak olan iyilik, affedilmek için yüce Allah’a yalvarıp yakarmakla ve Onun önünde efendisinden kaçan suçlu bir köle gibi boyun bükmekle olur.
Dille yapılacak iyilik, “Rabbim, muhakkak ki ben nefsime zulmettim, beni bağışla.” örneğin olduğu gibi, işlenen zulmü itiraf edip bağışlanma dilemekle olur.
Uzuvlarla yapılacak olan iyilik, çeşitli ibadet ve taatler de bulunmak ve sadaka vermekle olur.
Pişman olduktan sonra günahın silinmesini sağlaması umulan fiillerden birisi de iki rekat namaz kılıp istiğfar etmektir.(…) Hz. Ebu Bekir radıyallahu anhın naklettiğine göre Resulullah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Bir günah işledikten sonra güzel bir şekilde abdest alarak iki rekat namaz kılan ve yüce Allah’tan bağışlanma dileyen kişi bağışlanır”
İbni Mes’ud (r.a) şöyle söylemiştir: “Ben Allah’ın kitabında öyle iki ayet biliyorum ki bir günah işleyip onları okuyan, sonra da yüce Allah’tan bağışlanma dileyen her kul bağışlanır. O iki ayet şunlardır:
“Kim bir kötülük yapar yahut nefsine zulmeder de sonra Allah’tan bağışlanma dilerse, Allah’ı çok bağışlayıcı ve esirgeyici bulacaktır (Nisa 110)”
Onlar bir kötülük yaptıklarında ya da nefislerine zulmettikleri zaman Allah’ı hatırlayıp günahlarından dolayı hemen bağışlanma dilerler. Günahları Allah’tan başka kim bağışlayabilir! Bir de onlar, işledikleri kötülüklerde bile bile ısrar etmezler.’ (Al-i İmran 135)
Kaynak: İbnü’l-Cevzi / Minhacü’l-Kasıdin Ve Müfidü’s-Sadıkin / C: 2 / bkz: 248-249