Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: Peşpeşe bakma. Birinci bakış sana aittir, ama diğeri senin değildir.
Yine bir başka hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur:
Bakış, İblisin oklarından olan zehirli bir oktur. Bir kadının güzelliklerine karşı bakışlarını Allah için muhafaza eden kimsenin kalbinde Allah, kendisiyle buluşacağı güne dek bir tatlılık yerleştirir.
Bir başka rivayette ise şöyle buyurmuştur: Gözlerinizi haramdan sakının, namuslarınızı koruyun
Yine bu konuya istinaden şöyle bir hadis-i şerif mevcuttur:
Bakmak, insanın başına gelen hadiselerin genelinin temelinde yatan sebeptir. Çünkü bakış, hayalde canlandırmayı, hayalde canlandırmak düşünmeyi, düşünmek şehveti, şehvet de iradeyi doğurur. Daha sonra irade güçlenir ve kesin bir kararlılık halini alır. Böylece -bir engel bulunmadığı zaman da- kaçınılmaz olarak fiil vuku bulur.
Bununla alakalı olarak Gözü sakınma da gösterilen sabır, sonrasında duyulacak acıya sabretmekten daha kolaydır denilmiştir.
Bir şair şöyle diyor:
Bakışların sonucu olan bazı olumsuzluklar da bakışların hasretlere, kederlere, iç çekmelere ve iç yangınlarına sebebiyet vermesidir.
Bunun üzerine kul, gücünün yetmediği, tahammül edemeyeceği şeyler görür. Azabın en büyüklerinden biri de tamamına da, bir kısmına da tahammül edilemeyecek, üstesinden gelinemeyecek şeyler görmektir.
Şair şunları söylemiştir:
Bu mısralar açıklanmaya muhtaçtır. Şairin murad ettiği mana şudur: Bazı şeyler görürsün ki bir kısmına sabır ve tahammül gösteremediğin gibi üstesinden gelmeye de gücün yetmez. Tamamına gücün yetmez ifadesi, kişinin bütüne yönelik gücünün bulunmadığının ifadesidir ki bütüne yönelik gücün yokluğu, ancak o bütünü oluşturan parçalar üzerinde tek tek kudretin olmamasıyla söz konusu olabilir.
Göz ucuyla bakan nice erkek vardır ki, bakışları harekete geçer geçmez o kadınlar arasında beyninden vurulmuşçasına kıvranır. Nitekim bir şiir de şöyle denilmiştir:
Benim de şu şekilde şiirlerim vardır:
Kişinin bir anlık bakışı, sahibinin kalbinde yer edinceye dek bakılan kimseye ulaşmayan bir oktur.
Bu konuda ki bir şiirimin bir bölümü şu şekildedir:
Bundan daha ilginci, bakışların kalbi yaralaması; yara üstüne yara açmasıdır. Sonrasında ise, yaranın oluşturduğu acı bile tekrar tekrar bakma isteğine mani olamamaktır.
Bu manada şu dizelerime kulak verin;
Sinsi bakışlara gem vurmanın, sürekli kedere maruz kalmaktan daha kolay olduğu söylenmiştir.
Kaynak: İbnu’l Kayyım el-Cevziyye / ed-Dua ve’d Deva (Kalbin İlacı) / bkz: 315-318