ref: refs/heads/v3.0
DOLAR
28,8960
EURO
31,4606
ALTIN
1.923,44
BIST
8.026,27
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
20°C
İstanbul
20°C
Parçalı Bulutlu
Cumartesi Az Bulutlu
20°C
Pazar Hafif Yağmurlu
11°C
Pazartesi Az Bulutlu
12°C
Salı Çok Bulutlu
13°C

Finans Kurumlarının Kuruluş Gayesi

Finans Kurumlarının Kuruluş Gayesi
27 Ekim 2023 01:28
20

İslami finans kurumları, finans kurumları nasıl çalışır, faize girmeden para kazanmak, finansman şirketleri, mudaraba nedir, haksız kazanç, gecikme faizi ve vade farkı


İslami Finans Kurumlarının kuruluş gayesi birkaç şeydir.

1 ▬ Ticaret yapıp helal kazanç sağlamak.

2 ▬ Müslümanların yanında bulunup ölü durumunda olan paralarını piyasaya sürüp canlandırmak. Çünkü, ticaret yapma imkanına sahip olmayan birçok vatandaş bulunduğu için faiz müesseselerine yaklaşmadığından parasını yastık altında tutmak zorunda kalıyordu, ne kendisi ne de başkası ondan faydalanamıyordu. Bu müesseselerin ortaya çıkmasıyla bu kabil Müslümanlar parasını mudaraba ticareti için bu müesseselere yatırma fırsatını yakalıyor, hem kendileri hem de müessese sahipleri istifade ediyorlar.

3 ▬ Faize girmeden vatandaşların muhtaç oldukları emtiayı temin etmek. Birçok vatandaş iş yapabilmek için birçok şeylere muhtaç oldukları halde kendi imkanlarıyla onu karşılayamadığı için işsiz kalıp sefil bir hayat içerisinde yaşamını devam ettiriyor veya İslam’ın yasakladığı faize başvurmak zorunda kalıyor.

Finans kurumlarının ortaya çıkmasıyla ihtiyacını bunların vasıtasıyla temin edebiliyor, mesela; parası olmayan bir vatandaş bir kamyon almak isterse, bir finans kurumuna gider. Şu evsafa haiz bir kamyon satın almak istiyorum, der. Finans kurumu da o kamyonu peşin bir fiyatla satın alır ve ondan sonra uygun bir fiyatla bu sefer vade ile müşteriye satar ve böylece hem müşterinin ihtiyacı karşılanmış olur, hem de mudaraba için parasını yatıran kimse ile finans kurumu da kazanç sağlamış olur. Bu şekilde vade ile yapılan alış veriş de dini bir sakınca yoktur.

İmam-ı Şafii bu hususta şöyle buyuruyor;

  • Bir kimse birisine, sen bana satmak üzere şu emtiayı satın al, ben de sana şu kadar kar vereceğim dese caizdir. Yalnız bu söz bağlayıcı değildir. O adam emtiayı satın alırsa müşteri durumunda olan kişi satın alır veya almayabilir. O adam da satmak hususunda serbesttir.

Binaenaleyh, bu finans kurumlarının yaptıkları alış veriş usulü İslami çizgi dahilinde yürütüldükten sonra meşru olup hiçbir sakıncası yoktur.

4 ▬ Ticaret yapma imkanına sahip olmayan birçok vatandaş bulunduğundan ötürü parasını faiz müesseselerine yatırmaktan uzak kalması nedeniyle, parasını yastık altında tutmak zorunda kalıyor. Ancak İslam’a uygun olarak çalışan bu müesseselerin ortaya çıkmasıyla Müslümanlar nefes alabildiler ve saklı olan paralarını mudaraba ticaretine yatırma imkanı buldular. Bunun için bu müesseler, inanan kimseler için önemlidirler ve bu müesseselerin yöneticileri de İslam’ a uygun olarak çalışmak zorundadırlar.

İslam’a uygun olarak çalışabilmeleri için aşağıdaki hususlara dikkat edilmesi lazımdır;

1 ▬ İçki, domuz gibi İslam’ın yasakladığı şeylerin ticaretini yapmamak, bunlara giden muamelelere tevessül etmemek.

2 ▬ Müşteriyi mağdur düşürecek şekilde fahiş kazanç sağlamamak.

3 ▬ Faizli muamelelere tevessül etmemek.

4 ▬ Satılan şeyin mevcut olması için dikkat etmek. Zira mevcut olmayan bir şeyi satmak haramdır.

5 ▬ Bir şeyi satın alırsa onu başkasına satabilmek için önce onu teslim almak gerekir. Onu teslim almadan başkasına satmak haramdır. Hanefi mezhebine göre; “Bir şeyi teslim almak için onu bir yerden başka bir yere nakletmek şart değildir, satın alınan şey gösterilir ve götürülmesine engel bulunmaz ise teslim edilmiş sayılır.”

6 ▬ Bir şey vade ile mesela; 10.000 dolara satılmış olsa, fakat müşteri zamanında borcunu vermese, vermedi diye gecikme farkının alınmaması gerekir. Ancak Türk parası ile satış olursa ve borcunu vadesinde ödemeyerek geciktirirse paranın değer kayıp etmesi nedeniyle meydana gelen zararın telafi edilmesinde bir sakınca yoktur.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.