Herkes tarafından çok sevilen bir adam vardı. Fakat kader ve dua anlayışı biraz farklıydı. Bir gün yaşadığı kasabada sel felaketi yaşandı. Herkes kasabayı terk etmeye başladı. Ama bu adam yerinden kımıldamıyordu. Sonunda en yakın komşusu arabasını onun evine çekerek kendisine seslendi
Haydi arabaya atla! Kasabada kimse kalmadı. Barajın kapakları patladı, büyük bir sel geliyor
Adam; Sen git. Allah beni kurtarır dedi. Sonra sular artmaya başladı. Yardıma gelen bir kayığı ve onun ardından gelen tekneyi; Allah beni kurtarır diyerek geri çevirdi. Sular o kadar artmıştı ki sonunda evin bacasına çıktı. Kendisini kurtarmaya gelen helikopteri de aynı gerekçeyle uzaklaştırdıktan sonra boğularak öldü.
Öldükten sonra Allah huzuruna çıkarılınca, yaratıcıya intizar etti; Allah’ım sana güvenmiştim. Niçin benim dualarımı kabul edip beni kurtarmadın?. Yüce Allah kendisine şöyle seslendi;
Denedim hem de çok denedim. Önce sana arabasıyla komşunu gönderdim. Sonra bir kayık, ardından bir tekne ve son olarak bir helikopter gönderdim. ama sen hiçbirini kabul etmedin.
Yüce yaratıcıya Allah’a dua etmeyi unutmayın, ama dua ederken de mücadelende de vazgeçmeyin. Hz Ömer (r.a)’in deyimiyle; Gökten altın ve gümüş yağmayacağını bilmektesiniz.
Şuanda içinde bulunduğumuz korona virüsü için güzel bir örnek. Yani tedbirini alacaksın. Allah beni korur deyip de yetkililer tarafından yapılan uyarı ve ikazları dikkate alamazsan bu sefer yukarıda ki örnekte olduğu gibi Allah’ın verdiği cana kastettiğin için hesap vermesi sıkıntılı olur.