!-- Petal Search Webmasteer -->
Allah Teala şöyle demiştir: Sana tekrarlardan yedisini ve büyük Kur’an’ı verdik.
Bil ki Allah Teala Nebisi Muhammed’e (s.a.v) seb-i mesani vermiştir. Müfessirler şöyle demiştir:
Mesani Fatiha’dır, Kur’an-ı azim de ondan ötesidir.
Ona mesani denilmesi yedi ayet olmasındandır, her ayet Kur’an’ıı yedide birine denktir. Kim Fatiha’yı okursa ona bütün Kur’an’ı okumuş gibi sevap verilir.
Şöyle de denilmiştir: Onun ayetleri yedidir, cehennemin kapıları da yedidir; binaenaleyh kim onu okumak için ağzını açarsa, onu okuması bereketiyle cehennemin kapıları kapatılır.
Onda yedi ayet vardır, onun üç adı vardır:
Çünkü onlar Muhammed’e (s.a.v) iki defa, bir kere Mekke’de, bir kere de Medine’de indirildi. Onda Kur’an’daki harflerden yedisi yoktur.
Birincisi: Se’dir, onda yoktur, çünkü o sübur (helak) tir. Kim Fatiha’yı okursa süburdan kurtulur.
İkincisi: Cim’dir, onda yoktur, çünkü cehennemin ismidir. Kim Fatiha’yı okursa cehennemden kurtulur.
Üçüncüsü: Hı’dır, onda yoktur, çünkü o havfin ismidir. Kim Fatiha’yı okursa Allah onu kıyamet günü korkutmaz.
Dördüncüsü: O Ze’dir, onda yoktur, çünkü o zakkumun ismidir!. Kim Fatiha’yı okursa, zakkum yemekten kurtulur.
Beşincisi. O şin’dir, onda yoktur, çünkü o şeva’nın ismidir. Kim Fatiha’yı okursa Allah onun bedenini ateşten korur.
Altıncısı: Fe’dir, onda yoktur, çünkü o firakın ismidir. Kim Fatiha’yı okursa Allah onu kıyamet gününde sevdiğinden ayırmaz.
Yedincisi: Zi’dır, onda yoktur, çünkü o lezanın adıdır. Kim onu okursa Allah onu lezadan kurtarır.
Delili de şudur: Hadiste rivayet edildiğine göre Cebrail (a.s), Peygamber (s.a.v)’e: Ya Muhammed, ben ümmetin için azaptan korkuyordum, Fatiha Süresi inince emin oldum, demiştir.
O da: Niçin, ya Cebrail, dedi. O da şöyle dedi. Çünkü Allah Teala şöyle dedi:
Ayetleri yedidir, kim onları okursa her ayeti cehennemin üzerine tabaka olur, ümmetin de üzerinden sağ salim geçerler.
Şöyle denilmiştir: Hızır ile İlyas dört bin yıl Allah’ın onlara Fatiha Süresini öğretmesini beklediler; onlara verilmedi. Allah’a yakarışları uzayınca, Allah dedi ki:
O bir zahiredir, onu Ümmet-i Muhammed (s.a.v) için sakladım?, fakat size ab-ı hayattan içirmek söz olsun. Onu içtiğiniz zaman Habibim Muhammed (s.a.v) gelinceye kadar yaşarsınız, dedi. Onlar da bunu yaptılar ve yaşadılar.
Allah, Muhammed’i gönderince ona geldiler, Resulullah (s.a.v) de onlara öğretti, onlar da: Nimet şimdi tamam oldu, hayat bundan sonra artmaz, dediler.
Kaynak: İmam Gazali / Kalplerin Tesellisi (Sülvetülarifin) / bkz: 136-139