Arkadaşlarımızdan bazıları şöyle demiştir;
“Bu kırk gün, yolcular içindir. Evinde veya memleketinde olan kişinin yirmi günü geçirmesi uygun değildir.”
Üstteki hadisin sıhhati konusunda İmam Ahmed b. Hanbel’den (ra) farklı görüşler rivayet edilmiştir. Ondan gelen bir rivayete göre, bu hadis sahih değildir. Diğer bir rivayete göre ise bu hadiste tayin edilen vakti, yani kırk günü geçirmemeyi delil olarak aldığı da olmuştur.
Bu durumda, etek tıraşı olmak müstehab olunca bunu yapacak olan kişi ister hamam otu ile yapar isterse ustura ile yapar, bu konuda serbesttir.
İmam Ahmed b. Hanbel’den (r.a) rivayet edildiğine göre, kendisi hamam otu ile etek tıraşı olurmuş. Yine Mansur b. Habib b. Ebi Sabit’ten (r.a) rivayet edildiğine göre, Hz. Ebu Bekir, Peygamberimize hamam otu hazırladı. Sonra da Peygamberimiz (s.a.v) kendi etek tıraşını eliyle hamam otu kullanarak yaptı.
Enes’den (ra) gelen bir rivayete göre ise Hz. Peygamber (sav), etek tıraşıra ustura ile olmuş, hamam otu hiç kullanmamıştır. Kıllar uzadığında ustura ile tıraş olmuştur
Üstteki rivayetlerden anlaşıldığına göre;
Bu mevzuda asıl olan, Ümmü Seleme’den (r.a) nvayet edilen hadistir:
“Hz. Peygamber (sav), etek tıraşını hamam otu kullanarak, temizliğini kendisi yapardı.”
Bazı lafızlara gelince. “Sıra kasık kısmına gelince, sonrasını kendi eliyle yapardı,” şeklindedir. İmam Ahmed b. Hanbel bu görüşü benimsemiştir.
Ebu Abbas Nesai şöyle demiştir
“Biz Ebu Abdullah için hamam otu yapardık; ancak kasık kısmına gelince, kendisi yapardı.”
Bu üstteki mana sabit olunca;
Zira tüy alanı şeylerin en keskinleri arasında ustura da vardır. Hamam otu ile olduğu gibi, onunla da caizdir.
Üstte yapılan kıyası (karşılaştırmayı) Enes İbn-i Malik’ten yapılan rivayet teyit etmektedir. O şöyle demiştir:
“Resulüllah (s.a.v), asla hamam otu kullanmamıştır, tüyler uzayınca traş ederdi.
Burada ‘Ustura kullanmak ve hamam otu kullanmak yalnız kasık kılları içindir denemez. Ümmü Seleme’nin rivayetinden böyle bir şey anlaşılmamalıdır. O şöyle demiştir.
“Resulüllah (s.a.v), kasık tüylerinin alınmasını kendisi yapardı”
Bu delalet eder ki, kasık kısmındaki tüyler hariç, diğer yerlerin tüylerini başkasına aldırrdı. Bunun dışındaki yerler ise bacak kısımlarındaki tüyler olabilir.
Baldır, bacak kısımlarındaki tüylerin alınması hususunda yasak emri de vardır. Bu kötü niyetli erkeklere kendini güzel göstermek amacıyla, kadınlara benzemek ve kadın tabiatlı olmaya yönelik olursa, caiz olmaz.
Kaynak: Abdülkadir Geylani / El Ğunye (Li Talibi Tariki’l Hak) / bkz: 69-71