En’am Süresi 108 ve 111. Ayetin Meali ve Tefsiri & Beyanu’l-Hak

En’am Süresi 108. Ayet Meali: Onların, Allah’tan başka yalvardıkları şeylere sövmeyin ki onlar da cahilce haddi aşıp Allah’a sövmesinler. İşte, Biz her ümmetin yaptıklarını böyle güzel gösterdik Sonunda onların dönecekleri yer Rablerinin huzurudur. O, yapmakta olduklarını kendilerine haber verecektir
En’am Süresi 108. Ayet Tefsiri: Burada sövmekten maksat, insana yakışmayan, ağıza alınmayacak derecede kötü ve çirkin sözler değil elbet. Çünkü bunları, batıl da olsa, değil birinin tanrısı hakkında söylemek, zulme uğramış olandan başkasının açıktan söylemesi dahi Allah’ın sevmediği bir şeydir. (Bkz.Nisa 148)
O halde, burada kastedilen şey, tahkir edici, aşağılayıcı ve insanların hissiyatına, o husustaki duyarlı tavırlarına aykırı sözler sarf etmektir. Çünkü onun da: “Ben de…” deme ihtimali her zaman için vardır! Herkes, karakterine göre iş yapar. (İsra 84)
Kendisi gibi veya kendisinden aciz varlıklara ve bir beşer ürünü yapıtlara tapmayı, onların önün de diz çöküp dua etmeyi nefsine reva gören kimse için bu davranış hem doğal hem de olması gereken güzel bir davranıştır.
Çünkü o kişi, var olmayan şeyleri vehmettiği ve kendisini hiçe saydığı için insanlık özelliğini kaybetmiştir. Artık ondaki iyi ve güzelin ölçüsü de ona göredir. Dolayısıyla bunlar, yaptıklarıyla bütün sıkıntılarının dağıldığını, iç huzuru duyduklarını, hatta maddi ve manevi yararlar gördüklerini dahi söyleyebilir
En’am Süresi 111. Ayet Meali: Biz onlara melekleri de indirsek, kendileriyle ölüler de konuşsa ve istedikleri her şeyi önlerine toplayıp koysak bile -Allah’ın dilemesi hariç- onlar kendiliklerinden iman etmezler! Fakat onların çoğu cahillik ediyor.
En’am Süresi 111. Ayet Tefsiri: “Allah’ın dilemesi hariç…” Bu cümle, istisna kabilindendir. Çünkü Allah her şeye güç yetirir. O’nun dileyip de yapamayacağı hiçbir şey olmaz. Zira “O, bir şeyi dilediği zaman, O’nun işi, ona sadece ‘Ol‘ demektir; o do hemen oluverir (Yasin, 82)“
Burada söylenmek istenen şudur: ikna edici ne kadar delil getirilirse getirilsin, ne tür mucize gösterilirse gösterilsin, onlar kendi arzu ve iradeleriyle iman etmeyecek, Allah da onları bu halleriyle hidayete erdirmeyecektir.
Kaynak: M. Zeki Duman / Beyanu’l-Hak / C: 2 / bkz: 117-120