Dua büyük bir kulluk sırrıdır. Hatta kulluğun ruhu hükmündedir. Birçok yerde ifade ettiğimiz gibi, dua üç çeşittir:
Birinci Çeşit Dua: Kabiliyet diliyledir ki, bütün hububat ve tohumlar kabiliyetlerinin diliyle Fatir-ı Hakim’e şöyle dua eder:
Kabiliyet diliyle duanın bir çeşidi de şudur:
Sebeplerin bir araya gelmesi, neticenin var edilmesi için bir duadır. Yani sebepler bir vaziyet alır ve o vaziyet hal dili hükmüne geçer; neticeyi Kadir-i Zülcelal’den dua ile isterler.
Mesela su, sıcaklık, toprak ve ışık bir çekirdek etrafında toplanır, bu bir çeşit duadır ki; bu çekirdeği ağaç yap ey Rabbimiz derler. Çünkü harika bir kudret mucizesi olan ağaç, o şuursuz, cansız, basit maddelere havale edilemez, bu imkansızdır. Demek, sebeplerin bir araya gelmesi bir çeşit duadır.
İkinci Çeşit Dua: Fıtri ihtiyaç diliyledir, bütün canlıların iktidar ve iradeleri dışındaki ihtiyaç ve isteklerinin ummadıkları yerden, uygun vakitte verilmesi için Halık-1 Rahim’e bir tür dualarıdır.
Çünkü ihtiyaçlarını onlara iktidar ve iradeleri dışında, bilmedikleri yerden, uygun vakitte bir Hakim-i Rahim gönderiyor. Elleri yetişmiyor. Demek o ihsan, duanın neticesidir.
Kısacası: Bütün ksinattan Cenab-ı Hakk’ın dergahına çıkan, bir tek duadır. Sebepler, neticeyi Allah’tan ister.
Üçüncü Çeşit Dua: İhtiyaç dairesinde, şuur sahiplerinin duasıdır. Bu da iki kısımdır.
Birinci Kısım: Eğer çaresizlik derecesine gelmişse veya fıtri ihtiyacıyla tam ilgiliyse, kabiliyet diline yaklaşmış veya samimi, halis kalbin lisanıyla ise büyük çoğunlukla makbuldür. İnsanlığın ilerlemesinin büyük kısmı ve keşifleri bir nevi duanın neticesidir. İnsanların medeniyet harikası dedikleri şeyler ve keşifleriyle iftihar vesilesi zannettikleri işler, manevi birer duanın meyvesidir. Bunlar halis bir kabiliyet diliyle istenmiş, insana verilmiştir. Kabiliyet ve fıtri ihtiyaç diliyle yapılan dualar da bir mani olmazsa ve gerekli şartlar dahilinde ise daima makbuldür.
İkinci Kısım: Meşhur duadır. Bu da iki çeşittir; biri fiili dua, biri sözle yapılan dua. Mesela çift sürmek, fiili bir duadır. Çift süren insan rızkı topraktan istemez, toprak rahmet hazinesinin bir kapısıdır; rahmete açılan toprağın kapısını saban ile çalar.
Kaynak: Bediüzzaman Said Nursi / Mektubat / bkz: 386-387