Kur’an-ı Kerim’de Cenab-ı Hak şöyle buyurmaktadır:
Dua ile ilgili hadis-i şerifler
Dua, insanoğlunun yaratılışında da mevcut olan ruhi bir ihtiyaçtır. Bu yüzden tarih boyunca insanlar, mutlaka inandıkları üstün bir varlığa dua etmişlerdir ve insanların, ihtiyaçları, arzuları, korkuları ve acizlikleri mevcut oldukça dua da mevcut olacaktır.
İnsanoğlunun, bütün başarılarına, bütün hamlelerine rağmen, her zaman kusurları, acizlikleri, korkuları, arzu ve ümitleri daima olmuştur ve olmaya da devam edecektir. Hatta bu duygular o derecede güçlüdür ki, dünya hayatını aşarak ölüm ötesine bile taşar. İnsanoğlu, yenemeyeceği korku ve endişelerden kurtulmak, gücünü aşan arzu ve emeline ulaşmak için kendisinden yardım isteyeceği üstün bir güce inanmak mecburiyetindedir.
İslam dinine göre de dua, kulluğun gereğidir. Öyle ki yukarıdaki ayet meallerinde de görüldüğü gibi, Allah katında insanlar, duaları sayesinde değer kazanmaktadırlar.
İnanan kişinin her anı dua olmalıdır. Halbuki insanların çoğu, ancak bunaldıkları ve sıkıntıya düştükleri zaman dua ederler. Nasıl ezan, namaz vaktinin geldiğini ilan ediyorsa, sıkıntı, bunalım ve belalar da, dua vaktinin geldiğini haber verirler. Bilhassa, insanın aciz kaldığı ve morale ihtiyaç duyduğu zamanlarına duaya daha çok ihtiyaç duyulur. Dua, böyle zamanlarda daha çok önem kazanır.
İslam dininde maddi tedavilerle birlikte manevi bir tedavi çeşidi olan dua da emredilmektedir. Duanın tesiri, genellikle yaşanmakla bilinmesine rağmen tıbbi ve fizyolojik tesirleri klinik olarak da ispat edilmiştir. Duanın tesiri, kalitesi, şekli, şiddeti ve tekrarı ölçüsündedir.
Fransa’daki Lourdes isimli tıp bürosu normal tedavi usullerinin tatbik edilemediği veya tatbik edilip de fayda vermediği hastalıklarda duanın tesirini ilmen ispat etmiştir. Kanser, böbrek iltihabı, ülser, akciğer, kemik ve karın zarı veremleri gibi hastalıkların, dua ile bir anda iyi oluverdikleri görülmüştür.
İyileşme için mutlaka hastanın dua etmesi şart değildir. Lourdes müessesesinde henüz konuşmayan çocuklar dahi, başkalarının dua etmesiyle iyi edilmişlerdir. Peygamberimiz de başkası için yapılan duanın, kendisi için yapılan duadan daha tesirli olacağını belirtmiştir. Kesin olarak şunu biliyoruz ki, dua elle tutulur neticeler meydana getirmektedir.
Ayrıca duanın psikolojik ve ruh sağlığı açısından da faydaları vardır. Ahlak duygusunu kuvvetlendirir, kötü huy ve duyguları uzaklaştırır, yalnızlık duygusunu yok eder. Sabır ve tahammül gücünü artırır, gam, keder, sıkıntı, ızdırap ve bunalımları gidererek ruh sağlığını temin eder.
Kaynak: Diyanet İlmi Dergisi / 2007 / Sayı: 2 / bkz: 168-169
1) 38: Mü’min suresi: 23/60 , 2) 39: Furkan suresi: 25/77 , 3) 40: Araf suresi: 7/55