1- Kişi edeceği dua için sene içerisinde Arefe gününü, aylardan Ramazan ayı, hafta içinde Cuma günü, geceleri de seher vaktini gözetmeli. Nitekim Kur’an’da şöyle buyrulmuştur;
2- Kişi Allah yolunda harb eden orduların hücüm anını, yağmur zamanını, farz namazların kılınmaya başlandığı vakitleri, imamın arkasında namaza durmayı, ezanla kamet arasındaki saati, secde hali gibi şerefli an ve durumları fırsat bilmelidir.
Aslında zamanların değeri insanların vaziyetlerinin üstünlüğü ile münasebettardır. Mesela seher vakti kalbin berrak olduğu, bulanık ve karışık şeylerden temizlenip arındığı bir andır. Yine Arefe ve Cuma günleri, Allah’ın rahmetinin yağması için düşüncelerin bir noktada toplandığı ve gönüllerin birbirleriyle yardımlaştıkları zamanlardır.
3- Kıbleye karşı durup dua etmelidir. Dua eden, koltuk altları görünecek derecede ellerini kaldırıp dua eder. Duasının sonunda iki elini de yüzüne sürer.
Hz. Ömer (r.a) şöyle söylemiştir:
İbni Abbas (r.a) şöyle demiştir:
Bunlar duada elin tutuluş şekilleridir. Dua esnasında gözlerini yukarıya doğru kaldırmaz.
4- Sesi, ses ile fısıltı arası bir düzeye indirmektir. Hz Aişe (r.anha):
Ayetindeki «salat» kelimesini «dua» ile yorumlamıştır, ki, duanı ne sesli ne de fısıltı ile yap demek olur.
Allah Teala peygamberi Hz Zekeriyya’yı överek şöyle buyurdular:
Bir başka ayette de şöyle buyrulur:
5- Duada edebiyat yapmaya zorlanmamalıdır. En iyisi Hz. Peygamber’den (s.a.v) ve büyüklerden gelen dualarla yetinmektir. Zira bazen kişi dua ederken haddi aşar da kendi yararına olmayan şeyleri ister. Bunun için, herkes güzel dua edemez
6- Yalvarış, yakarış, huşu, umut ve endişe duygularıyla kaplı olarak dua etmektir. Nitekim Allah Teala Hazretleri şöyle buyurur:
7- Duaya kesin olarak inanmak, duaların kabul edildiğine yakinen iman etmek, duada samimi olmaktır. Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurmuşlardır:
«Biriniz dua ettiği zaman, (Allah’ım, dilersen beni mağfiret eyle), (Allah’ım, dilersen bana merhamet eyle) diye dua etmesin! Azim ve kesin olarak, (Ya Rab! Beni affet, bana merhamet et) diye dua etsin. Çünkü Allah’ı zorlayan (hiçbir kuvvet) yoktur.»
Bir başka hadiste de şöyle buyrulur:
Allah Resulü (s.a.v) buyurdular;
8- Duada ısrar etmek, direnmek: Bir duayı üç defa yapmalı kabul edilmedi diye usanmamalıdır.
9- Duaya Allah’ı anarak başlamalı, dilekle başlamamalı; sonra Resul-i Ekrem’e salavat getirmeli ve duayı salavatla bitirmelidir.
10- Batıni edeptir. Bu, duanın kabulü için temeldir. Günahlardan tövbe etmek, herkese hakkını vermek, gerçek bir gayretle Allah’a dönüş yapmak gibi… Bu onuncu edep duanın kabulünü yaklaştıran edeptir.
Kaynak: İmam-ı Gazali / İmam-ı Gazali’den Müminlere Vaazlar / bkz: 167-169