Allah yolunda canını feda eden şehitler için cennette büyük derece ve makamlar hazırlandığı ayet ve hadislerle sabittir. Şehit üç kısma ayrılır.
Dünya ve ahiret şehidi: Bunlar Allah’ın ismini yüceltmek için savaşıp da kafirler tarafından öldürülen veya üzerinde yara izi olup savaş alanında ölü bulunan ya da, haksız yere öldürülmüş olan ve bundan dolayı da varislerine diyet verilmesi gerekmeyen, eşkıya veya hırsız tarafından evinde öldürülen kimselerdir. (Şafi mezhebine göre yalnız savaşta ölenlere dünya ve ahiret şehidi denir)
Dünya ve ahiret şehidi olmak için Müslüman olmak, erginlik çağına gelmiş bulunmak, cünüp, ay hali, loğusa olmamak. Çatışma bittikten sora aklı başında olduğu halde üzerinden bir namaz vakti geçmemiş olmak, yeme, içme, tedavi ve konuşma gibi bir şey yapmadan ölmüş olmak şarttır.
Bu durumda olan şehitler yıkanmazlar. Namazları kılınıp, elbiseleriyle gömülürler. Şehidin kefeni, üzerindeki elbisesidir. Elbisesi örtülmesi gereken yerlere eksik gelirse tamamlanır. Fakat şehid üzerinde bulunan silah, palto, şapka ve ayakkabı gibi şeyler kefen cinsinden olmadığı için çıkartılır. (Şafi mezhebine göre şehid yıkanmadığı ve kefenlenmediği gibi cenaze namazı da kılınmaz)
Ahiret şehidi: Bunlar, savaşta yaralanıp da, çatışma bittikten sonra biraz yiyip, içtikten, konuştuktan, uyuduktan sonra yahut ilaç kullandıktan veya aklı başında olarak üzerinden bir namaz vakti geçtikten sonra ölen Müslüman kimseler ile hata yoluyla öldürülen ve varislerine diyet verilmesi gereken kimselerdir.
Bunlar diğer ölüler gibi yıkanır, kefenlenir ve namazları kılındıktan sonra defnedilirler. Ahirette şehit muamelesi görürler.
Suda boğulan, ateşte yanan, çığ veya bir yıkıntı altında kalan, veba, taun gibi bir salgın hastalıktan, yılan, akrep sokmasından, doğum sancısından, gurbette, ilim yolunda veya Cuma gecesinde ölen Müslümanlar da ahiret şehidi sayılırlar.
Dünya şehidi: Bunlar, ganimet, makam veya rütbe elde etmek gibi dünyevi maksatlarla savaşa kılan ve bu savaşta ölen kimselerdir. Bunlar dış görünüşlerine göre muamele görürler. Yani bunlar da birinci sınıftaki şehidler gibi yıkanmayıp elbiseleriyle gömülürler. Fakat ahirette şehidlik sevabını alamazlar.