ref: refs/heads/v3.0
DOLAR
28,9174
EURO
31,4579
ALTIN
1.921,41
BIST
8.024,32
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
13°C
İstanbul
13°C
Az Bulutlu
Salı Hafif Yağmurlu
13°C
Çarşamba Hafif Yağmurlu
13°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
9°C
Cuma Çok Bulutlu
9°C

Dinimiz İslam ve Özellikleri, İslam Dini ve Temel Kaynakları

Dinimiz İslam ve Özellikleri, İslam Dini ve Temel Kaynakları
26 Eylül 2023 11:30
10

Soru: Semavi kitapların sonuncusu Kur’an-ı Kerim’de Al-i İmran Süresi 19. ayetinde belirtildiği üzere; Allah katında tek din İslam. Peki İslam dininin, İslamiyet’in özellikleri nelerdir?

Cevap: İslam son ilahi dindir. İslâm’dan sonra Allah yeni bir din göndermemiş ve kıyamete kadar da göndermeyecektir. İslam, önceki dinleri tasdik etmekle beraber, zamanla bozulmaya uğradıkları için bu dinlerin hükümlerini ortadan kaldırmıştır.

İslam dini evrenseldir. Her çağın ihtiyacına cevap veren, hiçbir zaman diriliğini kaybetmeyen İslam, belli bir ırk veya topluluğa değil, bütün insanlara hitap eder.

İslam fıtri bir dindir. Bu yüzden onun yüce esasları insanın yaratılışına uygundur. Pozitif bilimlerin belirlediği ilkelerle de çelişmez. Çünkü pozitif bilimlerin ilkelerini de dinin esaslarını da koyan Allah’tır. Kaynak bir olunca bunların arasında çelişki de söz konusu olamaz.

İslam kolaylık dinidir. İslam kolaylık dinidir, güçlük dini değildir. Allah, dini insanları sıkıntıya sokmak için değil, aksine onları hem dünyada hem ahirette mutlu kılmak için göndermiştir. Durum böyle olunca mutluluğa götürecek vasıta olan dinin, insanları mutsuz yapacak zorlukları bünyesinde taşıması düşünülemez.

İslam sosyal adaleti sağlayan bir dindir. İslam dini, sosyal adaleti ve sosyal dayanışmayı emretmiş ve bunun sağlanması için de bazı tedbirler getirmiştir. Zengin ile fakirin birbirine yaklaşması için zekat ve sadaka vermeyi farz kılmış; bunun yanı sıra faiz, kumar, karaborsacılık gibi zahmetsiz ve emeksiz para kazancı ile savurganlık, eksik ölçme, başkalarını kandırma, adaletsizliğe yardımcı olmak gibi kötülükleri kesinlikle yasaklamıştır.

İslam barış dinidir. Zaten İslam, barış içinde yaşamak demektir. Müslüman da, kendini Allah’a teslim eden ve insanlarla barış içinde yaşayan kimse demektir.

İslam güzel ahlak dinidir. Ahlakın İslam’da büyük önemi vardır. Peygamber Efendimiz “Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim” diyerek İslam’ın güzel ahlak dini olduğuna işaret etmiştir.

İslam dini hakkı gözetmek, başkasına karşı iyi davranmak, yardım etmek, çalışıp başkasına el açmamak, yumuşak huylu, fakir ve yoksullara karşı şefkatli olmak, utanma duygusuna sahip olmak, çocuklara iyi davranmak, cömert olmak gibi pek çok ahlaki ilkeler getirmiş, bu ilkelerle insanların mutlu olmasını sağlamıştır.

İslam iyiliği emreder, kötülüğü yasaklar. İslâm toplum yapısını sağlam tutmak için iyiliği emir, kötülükten men kurumunu getirmiştir. Bu kurumun görevi, bir insanda veya bir toplumda görülen herhangi bir kötü hareketi ona hatırlatmak ve iyilik yolunu tavsiye etmektir. Sırf Hakkın rızası ve toplumun selameti için yerinde yapılan kırıcı ve hissi olmayan eleştiri, toplumun karakterini bozulmaktan korur.

İslam temizliği emreder. İslam, maddi ve manevi temizliği emretmiş, ibadet yapmak için temiz olmayı şart koşmuştur. Kur’an-ı Kerim’de temizliğe dikkat edenler övülmüş ve Allah’ın sevgisine layık oldukları belirtilmiştir (1).

İslam ruhbanlığı yasaklamıştır. Bu kurum, İslamda ruhbanlık yoktur hadisi gereğince yasaklanmıştır. Dolayısıyla herkes işlediği günaha tövbe edebilir, Allah’tan bağışlanmasını da isteyebilir. Bu konuda Hıristiyanlıkta günah çıkartma işleminde olduğu gibi başkalarının aracılığına gerek yoktur.

İslâm bilginlerinin vazifesi, yalnız dini esasları açıklamaktan, vaaz ve nasihatle doğru yolu gösterip insanları aydınlatmaktan ibarettir.

İslam dünya ve ahiret dengesini kurmuştur. İslam, Yahudilik gibi sadece beden zevklerine önem veren bir din olmadığı gibi, sadece ruhi geliştirmeyi hedef alan Hıristiyanlık gibi de olmayıp; kişinin madde ve manasına aynı mesafede yaklaşan ve dolayısıyla dünya ve ahiret dengesini kuran bir dindir.

İslam hürriyet ve eşitlik dinidir. İslam’a göre her insan dünyaya hür olarak gelir; fikir ve düşünce hürriyetine sahiptir. Fakat hürriyetler de sınırsız değildir. Bir kişinin hürriyeti, başkasının hürriyetinin başladığı yere kadardır.

İslam ırk, renk, dil ve servet farkı gözetmeksizin insana insan olarak değer vermiş, üstünlüğün ancak iman ve takvada olabileceğini belirtmiştir. Bu yüzden Arab’ın Arap olmayana, beyaz olanın da siyah olana takva dışında üstünlüğü yoktur.

İslam dininin kaynakları, kitap, sünnet, icma ve kıyas olmak üzere dört tanedir.

İslam dininin dünyaya ve ahirete ilişkin bütün hükümleri şer’î deliller denen bu dört kaynaktan elde edilir.

1-Kitap: Kitap, Allah Teala tarafından Cebrail (a.s) aracılığıyla Resulü Hz Muhammed (s.a.v)’e Arapça olarak indirilen ve mushaflarda yazılıp bize kadar tevatür yoluyla gelen Kur’an-ı Kerim’dir. Kur’an şer’i delillerin başı ve İslam dininin ilk kaynağıdır.

2-Sünnet: Sünnet, kavli, fiili ve takriri olmak üzere

  • a-Kavlî sünnet: Peygamber (s.a.v) Efendimizin muhtelif vesilelerle söylediği sözlerdir. Bu sünnete hadis denir. Hz. Peygamberin sözleri dini hükümleri açıklama mahiyetinde ise dinin kaynağıdır. Dinle ilişkisi olmayıp sadece dünya veya özel işlere ilişkin sözleri şer’i delil sayılmaz.
  • b-Fiili sünnet: Peygamber Efendimizin yapmış olduğu işlerdir. Namazın rekat ve rükünlerini eda etmesi, bir şahit ve davacının yeminini kabul edip hüküm vermesi gibi işler onun fiilî sünnetlerindendir. Peygamberimizin yalnız dine ilişkin fiilleri şer’i delildir. Yeme, içme ve giyimde takip ettiği yol gibi, dinle ilişkisi olmayan fiilleri ise şer’i delil sayılmaz. Kur’an’ın açıklayıcısı durumunda olan sünnet, kitaptan sonra ikinci dini kaynaktır.
  • c-Takriri sünnet: Peygamber (s.a.v) Efendimizin yanında söylenen bir söze veya yapılan bir işe karşı susmasına yahut yapıldığını duyduğu bir iş hakkında ses çıkarmamasına takriri sünnet denir. Takrir, bir şeyi kabul etmek anlamına gelir. Peygamberimizin bir söz veya bir iş karşısında susması, o işin caiz veya mubah olduğunu gösterir.

3-İcma: İcma, sözlükte bir konuda görüş birliği etme anlamına gelir. Istılahta ise Peygamberimizin vefatından sonra herhangi bir asırda müçtehitlerin şer’i bir meselenin hükmü üzerinde fikir birliği etmeleridir .

4-Kıyas: Sözlükte bir şeyi başka bir şeyle karşılaştırmak demektir. Istılahta ise hakkında kitap, sünnet ve icma da hüküm bulunmayan bir meseleyi ortak benzerliğinden dolayı, hakkında hüküm bulunan bir mesele ile karşılaştırmak ve onun hükmünü buna da uygulamaktır

(1- Bakara 222)

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.