Ebu Nasr babasından, o Muhammed b. İbrahim den, oda Ebu Seleme’den, Ebu Hureyre’nin (ra) şöyle dediğini rivayet etmiştir:
“Ben Tur dağına gitmiştim, orada Kab’ı gördüm. Ben ona Hz. Peygamberin (s.a.v) hadislerinden okudum, o da bana Tevrat’tan okudu. Hiçbir konuda ihtilaf etmedik. Ama nihayet bir hadise geldik.
Ben dedim ki:
Resulüllah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Cuma gününde bir saat vardır ki, bir mümin o saatte namaz kılar ve Allah’tan hayır namına her ne isterse Allah (c.c) onu ona verir.”
Ka’b bunu kabul etmeyip şöyle dedi: Bu senede bir kere olmalı.
Ben dedim ki: Aksine her cuma günü olmalı. Resulüllah (s.a.v) böyle buyurdu. Bunun üzerine az bir süre yanımdan ayrıldı ve sonra döndü geldi, şöyle dedi:
Allah’a yemin olsun ki doğru söyledin. Durum Resulüllah’ın (s.a.v) buyurduğu gibi her cuma günüdür. Ve cuma günü günlerin efendisidir, Allah Teala’ya en sevimli gün de cuma günüdür. Adem (a.s), cuma günü yaratıldı, o gün cennete kondu ve o gün cennetten çıkarıldı. Kıyamet de o gün kopacaktır.
Hayvanlardan her biri cuma günü ne olacak diye korku içinde bekleşir durur. Ancak insanlar ve cinler bunun dışındadır.
Oradan dönünce Abdullah b. Selam ile karşılaştım. Ona kendi dediklerimi ve Ka’b’ın dediklerini anlattım. Şöyle dedi: -Ka’b yalan söylemiş, durum Resulüllah’ın (s.a.v) buyurduğu gibi Tevrat’ta yazılıdır.
Ben dedim ki:
Fakat Ka’b sonunda görüşünde Resulüllah’ın (s.a.v) dediğine döndü.
Abdullah b. Selam şöyle dedi:
Sordum:
Dedi ki:
Dedim ki:
Bu nasıl olur? Halbuki ben Resulüllah’tan (s.a.v) “Bir mümin namaz kılar da o saate rastlarsa” diye işittim. Halbuki senin dediğin saat namaz kılma saati değil.
O zaman bana şöyle dedi:
Sen Resulüllah’ın (s.a.v) şöyle buyurduğunu duymadın mı?
“Bir kimse farz namazı bekler, gözetir ise, o namazda sayılır.”
Ben dedim ki: Evet, duydum.
O da şöyle dedi: İşte durum bundan ibarettir.
Muhammed b. Sirin’in Ebu Hureyre’den (r.a) rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur
Cuma günü öyle bir saat vardır ki, mümin bir kul o saate rastlar da Allah’tan hayır namına bir şey isterse Allah (cc) da onu mutlaka verir Hz Peygamber o saatin çok kısa bir vakit olduğunu eliyle işaret ederek anlatmıştır
Kaynak: Abdülkadir Geylani / El Ğunye (Li Talibi Tariki’l Hak) / bkz: 757-758