ref: refs/heads/v3.0
DOLAR
28,8983
EURO
31,1879
ALTIN
1.874,83
BIST
8.057,42
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
13°C
İstanbul
13°C
Hafif Yağmurlu
Çarşamba Hafif Yağmurlu
14°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
10°C
Cuma Hafif Yağmurlu
7°C
Cumartesi Çok Bulutlu
8°C

Çocuklara İman Esaslarının Öğretilmesi

Çocuklara İman Esaslarının Öğretilmesi
22 Eylül 2023 23:05
7

İnsandaki din duygusu ile, dinlerin kök ve başlangıçları hakkında eskiden beri söylenegelen şeyler vardır. İster emniyet, ister bağlanma, hangi içgüdü ile açıklanırsa açıklansın, insan, -fıtratı gereği gerek şuurlu, gerekse şuursuzca, inanmak ve mutlaka bir inanç sahibi olmak zorundadır. Çünkü “din” denilen realite, insanın düşünce, irade, his, vicdan ve davranış gibi, bütün kabiliyet ve temayüllerine hitap etmektedir. Bu özelliğiyle o, insanın aklına ve gönlüne hitap eden ilim, felsefe ve sanat gibi, onun yalnız bir cephesine yönelmiş değildir.

Bilakis din, insanın bütün benliğine yönelen ve tesir eden bir şuurdur. Bu nedenle, denilebilir ki, insanoğlu bilim ve teknik alanında ne kadar ilerlerse ilerlesin, geçmişte olduğu gibi, bugün de, gelecekte de dinsiz yaşayamayacaktır. Aksine, onun dine olan ihtiyacı daha da artarak devam edecektir.

Hemen her dinde, çeşitli şekillerde görülen ibadetler, inanç duygusunun eseri ve neticeleridir. İnanç olmadan, ibadetin varlığı düşünülemez. Bu itibarla, görülen ve görülmeyen her şeyin bir yaratıcısı olduğuna, kainatı yaratan ve yöneten “Yüce Kudret”in varlığına ve birliğine iman, hem İslam akidesinin hem de diğer hak dinlerin temelini te kil etmektedir.

İslam dini açısından iman esasları bir bütün halinde ele alındığında;

Temelinde Allah’a İman Esasının var olduğu görülecektir. Allah’a iman, inanç sistemine bir temel teşkil ettiği gibi, İslam dininin akide ve amel yönüyle de en önemli konusu olmaktadır. Zira, diğer iman esaslarının hepsi Allah’a iman ile alakalıdır.

Allah’a iman duygusunun diğer bir açıdan önemi, insan ile yaratıcısı arasında bir bağ teşkil etmesinden dolayıdır. Zira yeryüzünün en şerefli varlığı insandır. İnsanın da en şerefli azası, “nazargah-ı ilahi” olması hasebiyle, kalbidir. Kalbin sahip olduğu en “değerli” varlığı ise, Allah’a olan inancıdır, imanıdır. Nitekim, bir defasında, Hz. Peygamber’e, “Amellerin en faziletlisi hangisidir?” diye sorulduğunda, “Allah ve Resulüne imandır” cevabını vermiştir.

İman esaslarının öğretimi konusunun, daha ziyade ailede yerine getirilmesi gereken bir husus olması yönüyle, ifadelerimizin genellikle aile içi eğitim ile alakalı olacağını şimdiden belirtmeliyiz. Yeri gelmişken, aile ortamında gerçekleştirilmesi gereken din eğitiminin öneminden de kısaca bahsetmek istiyoruz

İnsanoğlunun, mensubu bulunduğu toplumun dinine yönelten, ona gerek kültürel gerekse terbiyevi anlamda büyük oranda tesir eden aile müessesesi, din eğitimi ve öğretiminde ayrı bir önem taşımaktadır.

Aile ortamında verilen din eğitimi tarzının, sonraki yıllarda çocuğu dinden uzaklaştıran ya da dini değerlere bir daha kopmamak üzere bağlayan iki yönünün bulunması bakımından oldukça önem arz ettiği söylenebilir. Ailenin, çocuğa dini formasyon kazandırılmasında en önemli faktör olduğu eskiden beri bilinmektedir.

Ailenin çocuk eğitiminde bu denli önemli oluşu, gerek Kur’an ayetleri, gerekse Hz. Peygamber’in hadislerinde de vurgulanmıştır. İslam eğitimcileri de bu iki kaynak doğrultusunda ailenin, çocukların dini eğitiminden sorumlu olduğunu ifade etmişlerdir.

Batılı psikolog ve pedagogların da, eğitimde ailenin önemine özellikle dikkat çektiklerine şahit olunmaktadır. O halde “nasıl bir din eğitimi?” sorusuyla karşı karşıyayız. Konuyu daha da özelleştirirsek soruyu şu şekilde sormalıyız:

İman esaslarını nasıl bir metotla öğretelim ki, çocuk eğitiminde en önemli ortamı teşkil eden ailede, çocuklar sağlam ve tutarlı bir inancın sahibi olabilsinler?

Kaynak: Prof. Dr. M. Emin Ay / Aile rehberi / Yeni Dünya Dergisi / bkz: 213-214

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.