İbn Şuayb şöyle rivayet etmektedir: Abdulmuttalib oğullarından bir çocuk konuşmaya başlayınca, Hz. Peygamber ona “De ki, çocuk edinmeyen ve mülkünde hiç bir ortağı bulunmayan Allah’a hamdolsun” mealindeki ayeti yedi defa okutarak öğretirdi.”
Hz. Peygamberin (s.a.v), henüz konuşmaya başlayan çocuklara, İslam’ın tevhid inancını ihtiva eden söz konusu ayeti telkin etmesi dikkat çekicidir. Burada göze çarpan husus, Hz. Peygamber’in sadece taklitle de olsa, çocuklara tevhid inancının özünü telkin etmesidir.
Her ne kadar muhatabı durumundaki çocuklar inanç noktasında belli bir kıvamda değilseler de Hz. Peygamber, telkin hususunda oldukça erken davranmakla dikkat çekmektedir. Ancak pedagojik ve psikolojik veriler, Hz. Peygamberin (s.a.v) bu davranışındaki hikmeti anlamamıza yardımcı olmaktadır.
Zira çocuktaki en önemli duygulardan birinin “taklit ve uyum” olduğu pedagoji ilmince ortaya konulmuştur. Çocuğun doğumuyla birlikte ortaya çıkan bu özellik, uzun yıllar etkisini sürdürmektedir. Öte yandan, çocuğun ilk söylediği kelimelerde de taklidin büyük rolü olduğu bilinmektedir”.
Çünkü çocuk, kolay inanırlık özelliği ile, genellikle kendisine telkin edilenleri ve öğretilenleri söyler”. Bunun sebebi ise şudur: Çocuk önceleri sadece dinler, dinlediklerini anlamaya çalışır ve nihayet anlayabildiği kelimeleri söylemeye gayret eder. O halde çocuk kendisine telkin edilenleri dinler ve tekrar eder denilebilir.
Burada asıl önemli nokta, çocuğa nelerin telkin edildiği meselesidir. Günümüzde medya, ana-babaya fırsat vermeden, çocuklara pek çok yönden zararlı telkinlerde bulunmaktadır. Allah ve Peygamberini öğrenemeden, şarkıları ve reklamları taklit eden çocuklar maalesef kötü birer örnektir…
Müslüman toplum için örnek olması gereken Ashabı Kiram ise çocuklarına, konuşmaya başladıklarında “Allah” lafzı celalini öğretir, kelime-i tevhidi ise yedi kere okutarak ezberlemeye çalışırlardı. Kanaatimizce ashabın bu konudaki hassasiyeti, Hz. Peygamber (sav)’ in, fıtrat hadiselerinden birinde ifade buyurdukları ince nokta ile alakalıdır.
Zira hepimizin bildiği fıtrat hadisinin, gündeme pek gelmeyen ancak bizce oldukça önem arz ettiğine inandığımız bu diğer rivayetinde, Hz. Peygamber şöyle buyurmaktadır:
Bu hadis, gerek konuşma dönemine gösterilmesi gereken ehemmiyetten, gerekse anne-babanın bu konudaki tutumunun, çocuğun sonraki hayatında belirleyici rolu oynamasından bahseden. veciz bir ifadedir. Zira çocuk, fıtrat üzere yaratılmış olmasına rağmen, ana-babası ona neyi telkin etmişse, çocuk konuşmaya başlayınca o kelimeleri tekrarlayıp duracaktır.
Tabii ki bu iradeler, bağlı bulunduğu toplumun dinine göre farklılık arz edecektir. İşte Hz. Peygamberin (s.a.v) bu uygulaması, böylesine önemli biri konuda bizler için uyarıcı ve yol gösterici güzel bir örnek olmakla hafızalarınızda yer etmelidir. Tıpkı şanlı ecdadımızın konuya gereken önemi verdikleri gibi…
Ninelerimiz ve annelerimizin kundaktaki bebeklere ninnilerini birlikte hatırlayalım?. “Hu, hu, hu Allah… Sen uykular ver Allah” dedikleri gibi.
Kaynak: Prof. Dr. M. Emin Ay / Aile Rehberi / Yeni Dünya Dergisi / bkz: 122-1