Birinci Faydası: Bu zevki tadan insan ahirette daha büyük zevklerin olacağına inanır ve ahirete hazırlanır. Bir anlık temasın insana verdiği zevk devamlı olacak olsaydı, bedeni zevklerin en kuvvetlisi şüphesiz bu olurdu.
Ahirette bu zevk, temas halinde bulunulduğu müddetçe devamlıdır. İnsanı bir şeye alıştırmak veya korkutmak ona mutluluk verebilir.Buda korkulan şeyin acısını veya güçlülüğünü ve zevkini tatmakla mümkündür. Tadı olunmaya şeye fazla istek duyulmaz.
İkinci Faydası: Neslin bekası, yani kalıcı olmasıdır. Cinsi münasebetin bu söylediğimiz iki faydası yanında dünyada ve ahirette insanı mahvedecek belaları da vardır. Kul eğer şehvetine engel olamaz, yemekte olduğu gibi orta yolu bulamazsa, dünyası da ahireti de elden gider.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) buyuruyor ki; “Kadınlar, şeytanın (gayesinde ulaşmasında) araçları (vasıtalarıdır)”
Zaten şehvet olmasaydı erkekler, kadınların baskısını duyarlar mıydı?
Rivayet edilir ki; Musa Peygamber bir yerde otururken karşıdan rengarenk, işlemelerle süslü bornozlu olan biri göründü. Musa Peygambere yaklaşınca selam verdi, bornozunu çıkardı, yere koydu. Musa Peygamberle aralarında şöyle bir konuşma geçti ? Musa Peygamber;
Üç şeye dikkat et;
Eyvah ! Musa Peygamber kullarının hangi şeylere dikkat edeceklerini öğrendi dedi.
Başka bir zat anlatıyor ki; Şeytan kadına der ki; Benim kuvvetimin,yani ordumun yarısı senden meydana gelir. Sen hedefi bulan bir oksun. Benim mahrem yerim, ihtiyacım olduğu zaman (insanları kandırmaya göndereceğim) elçim sensin.
Şeytanın askerlerinin yarısı öfkeden, diğer yarısı da şehvetten hasıl olur. Şehvetlerin içinde en şiddetli olanı ve insanı kolayca mahvedeni kadın tutkusu ve şehvetidir.
Varını yoğunu kadınlara harcayanlar; dinini de dünyasını da, ahiretini de kaybeder. Onun bütün işi gücü kadın peşinde koşmaktır.Aklı fikri budur. Başka bir şey düşünemez.
Şehvetin çokluğu sahibini sapıklıklara götürür ki, bu hayvanlık derecesini bile aşan bir gafillik ve ahmaklıktır. Hastalıkların en kötüsü, aşk hastalığıdır. Zira aşık olanın fikrine göre, kendisini tatmin edecek olan şey ancak muşuku yani aşık olduğu kimsedir.
Aşk boş kalbin işidir. Ona kapılmamak için harama bakmaktan, düşünmekten kaçınmak lazımdır.
Kaynak: İmam Gazali / el-İhya / C:3 / bkz: 283-286