Cinselliği Etkileyen Faktörler

Cinselliği olumlu yönde etkileyen önemli faktörlerden birisi de, tarafların gerek genital bölgede gerekse vücut temizliği hususunda hassas davranmalıdır
Cinsel heyecanı etkileyen faktörlerden biri de vücut ve diş temizliğidir. Dinimiz temizliğe oldukça önem verir. Bunun sebebi, cemiyet içinde nahoş kokunun yaratacağı rahatsızlığa meydan vermemek olduğu gibi eşlerin de evliliklerinde birbirlerine karşı olan sevgilerinin devamlı olması içindir.
Ön ve arka uzuvlar ile koltuk altlarının temizlememekten doğan pis kokular neşretmesi, cinsel birleşimi zevk olmaktan öte tiksindirici kılar.
Bu yüzden kadın ve erkeğin mezkur yerlerde, İslam dininin zorunlu kıldığı ve öğütlediği temizliği yapmaları gerekir. Bu görevi yerine getirmeyen eşlerde cinsel duygusuzluk oluşturur. Sonuçta da bir çok kimse için evlilikte önemli etken olan cinselliğin sona ermesiyle, evliliğin temeli de sarsılmış olur.
Eşler vücut temizliğinde mutlaka su kullanmalıdırlar. Su ile temizlik yapılmadıkça, vücut mikrop yuvası ve pis koku kaynağı olacağından, eşler arasında ideal bir cinsel birleşme olmaz.
Vücut Temizliğinde Eşlere Düşen Vazifeleri
- Küçük ve büyük abdestten sonra, su ile taharet olunmalıdır.
- Cinsel ilişki sebebiyle daha önce yıkanma olmuyorsa, haftada bir defa baştan aşağı güzelce yıkanmalıdır.
- Kırk günü aşmamak üzere koltuk altı ve etek tıraşı olmak.
- Saçları bakımlı tutmak.
- Dişleri misvaklamak (fırçalamak). Böylece diş etleri arasında kalarak pis bir kokuya neden olan yemek artıkları, temizlenmiş olur.
Dişilerin temizliğinin de ayrı bir yeri vardır cinsellik üzerinde
Öpüşmenin cinsel arzuları tahrik etme açısındaki önemi düşünülecek olunursa;
Dişlerin temiz olmaması durumunda, cinsel ilişki, zevkten ziyade tiksindirici olur.
Cinselliğe Etki Eden Gözle Uyarılma
Göz, kalbe açılan bir penceredir. Güzel saçların, güzel gözlerin, biçimli bir ağzın, göze hitap eden kuvvetli cinsi uyarıcılar olduğu inkar edilemez. Kadın ve erkeğin birbirlerine beğendikleri yerleri seyretmekten aldıkları zevk, görme duygusunun cinsel heyecanı etkileyen faktörlerden biri olduğunu göstermektedir.
Dinimiz İslam, erkeğin eşi dışında başka kadınlara, kadının da kocası dışında başka erkeklere bakmasını, görme duygusunun cinsel tahrik unsuru olduğundan dolayısıyla fitneye yol açacağı sebebiyle yasak kılmıştır
Cinselliğe Etki Eden Üçüncü Faktör Dokunma duygusu
Beş duyu organımızdan biri olan deri, dokunma duyusu organımızdır.
Tecrübeler göstermiştir ki, vücut temasları, sürtünme ve tazyikleri cinsi duyguları harekete geçirebilir. Bunun sebebi de uyarılara karşı hassas olan sinir uçlarıdır ki cinsi heyecan kaynaklarının başında bunlar vardır.
Kadında da erkekte de dokunulduğu veya öpüldüğü zaman,
Cinsel arzuyu kuvvetle tahrik eden bazı vücut kısımları olduğu herkesçe malumdur.
Dokunulma, öpülme ve okşanmaya karşı hassas olan bu vücut kısımlarına şehevi bölgeler adı verilir. Yani, cinsel temas sırasında, sevişme hareketlerinde bu kısımların uyarılması, cinsel isteği büyük ölçüde harekete geçirir. Bu bakımdan da, aşk oyunu safhasında bilhassa kadının şehevi bölgelerine okşanma hareketlerinin yeter derecede uygulanması, onun orgazma hazırlanabilmesi için şarttır. Evlilikte başarılı cinsel temasların ilk şartlarından biri, eşlerin birbirlerinde şehevi bölgeleri keşfetmeleri ve okşamalarını bu noktalarda toplamalarıdır.
İslam dininde mahremi olmayan kadın ile erkeklerin bir birine dokunması, temas etmesi, el sıkması, el öpmesi asla caiz olmayıp haram kılınmıştır.
Çünkü nefsi tahrik ederek şehveti kamçılayan sebeplerden biri de yabancı bir kadına dokunmaktır. Hadis-i şerîfte de geçtiği gibi bu da elin veya dokunan uzvun zinasıdır.
Hz. Muhammed bir hadis-i şerîflerinde: «Birinizin başının demirden bir şişle dürtülmesi, namahrem bir kadına dokunmaktan daha hayırlıdır.» buyurmuşlardır.
Bu hadis-i şerif, dokunmanın, temasın cinsel arzuları tahrik etmekte kuvvetli bir unsur olduğunu açıkça gösterir. Zaten dinimiz bu yüzden yabancı erkekle kadının tokalaşmasını haram kılmıştır. Hatta kasten kadın için erkeğin, erkek için de kadın ve kızların su içtikleri bardağın dudaklarının değdiği yerinden su içmek doğru değildir. Kadınların dişlediği yerden meyveyi yemek de böyledir.
Kaynak: Turan Yazılım / Mürşit 5 / İlmihal / Evlilik Hayatı Ve Mahremiyetleri