Cin Süresi Abdülkadir Geylani Tefsiri

Cin Süresi Abdülkadir Geylani Tefsiri
18 Ağustos 2022 01:06
0

Cin Süresi 1-2-3-4-5. ayetin Tefsiri. Cinlerin Kur’an-ı Kerim’de varlığı ve cinlerin Kur’an dinlemesini anlatan Kur’an ayeti


Ey Resullerin en kamili… Senin insanlara ve cinlere peygamber olarak gönderildiğini inkar edenlere de ki: “Bana Hak tarafından cinlerden üç ile on kişi arasındaki bir topluluğun Kur’an’ı dinleyip şöyle dedikleri vahyedildi;

Cin, Hakk’ın askerlerinden ve yaratıklarından melek gibi bir cinstir. Biz insanlarla onlar arasında bir ilişki yoktur. Bu yüzden onları idrak edemez ve hakikatlerini bilemeyiz. Bize gereken onların ve benzeri yaratıkların varlığına inanmaktır. Çünkü Allah’ın askerlerini Kendisinden başkası bilmez.

Özellikle de Kur’an onların var olduğunu bildirdikten sonra onların varlığını inkar etmemiz mümkün değildir:

Şüphesiz Biz doğruya ileten ve zati birlik maksadına ulaştıran, hayranlık verici, nazım ve üslup yönünden harikulade, mana ve delalet bakımından benzersiz, ilahi hakikatler ve marifetler içeren, tevhid ve irfan yolunun inceliklerini ihtiva eden, insan sözü cinsinden olmayan;

Bilakis insanların idrakinin ötesinde ve duygularının üstünde olan bir Kur’an dinledik de ona inandık ve onun Hakk’ın birliğine ileten rehberliğini kabul ettik. Artık, bizi tevhidine muvaffak kılan Rabbimize mazhar ve yaratıklarından hiç kimseyi asla ortak koşmayacağız (Cin Süresi 1-2) Zira rab edinilen yaratık, kadim ve yaratan Rabbin ortağı olamaz

Hem nasıl olur da bir ve her şeyin kendisine muhtaç olduğu ve döndüğü Rabbin bir ortağı olur? Zira Rabbimizin şanı çok ulu ve yücedir.

Yani Rabbimizin ululuğu ve yüceliği mülk ve melekutunda bir ortağı olmasına izin vermez. Dahası O her şeyin Kendisine muhtaç olması sebebiyle ne bir eş edinmiştir, ne de bir çocuk (Cin Süresi 3).

Dolayısıyla O, bir ve her şeyin kendisine muhtaç olduğu, mülkte ve varlıkta ortağı olmayan Allah iken nasıl olur da ortak edinir? Şu halde O’nu yücelt ve zatını zalimlerin söylediklerinden tenzih et

Hakkin birline inandıktan ve O’nu biricik ve tek, eşsiz ve benzersiz, vezirsiz ve danışmansız olarak tanıdıktan sonra şunu öğrendik ki bizim beyinsiz olanımız kovulmuş İblis; zatı var olmakta, varlıkta tutmakta ve ilahlık ve rablik için uygun olan diğer zati sıfatlarda benzeri ve dengi olmaktan münezzeh olan Allah hakkında doğruluktan çok uzak ve ifratta sınırı aşan sözler söylüyormuş (Cin Süresi 4).

O’nun şanı müfrit inkarcıların Kendisine nispet ettiği şeylerden yücedir

Şüphesiz biz Hakk’ın birliğini keşfetmeden ve müşahede mertebesini kendimizde gerçekleştirmeden önce, kulluk ve irfan fıtratı üzere yaratılmış olan insan ve cin cinsinin, mutlak mabud olan Allah hakkında asla iftira kabilinden yalan sözler söylemeyeceklerini sanıyorduk (Cin Süresi 5).

Bu yüzden haksızlık ve düşmanlıkla söyledikleri sözleri takip ettik. Hakikat ortaya çıkınca ve işin gerçeğini öğrenince onlardan ve sözlerinden uzaklaştık, Allah’a tevbe ettik ve O’nun korumasına ve yakınlığına sığındık. Allah bizi yanlış yoldan sapanların saptırmasından muhafaza buyursun.

Kaynak: Abdülkadir Geylani / Geylani Tefsiri / C: VI / bkz: 220-221

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.