Peygamberimiz (s.a.v) buyuruyor ki: «Bir sabah veya bir akşam vakti, de olsa, Allah rızası için çalışıp O’nun yolunda olmak, dünya ve dünyadaki her şeyden daha hayırlıdır. Sizden birinizin Cennetteki sahip olduğu bir ok boyu veya ayak basacak kadar bir yer, dünyadan ve dünyadaki şeylerden daha hayırlıdır.
Eğer Cennet’in kadınlarından biri dünyaya çıkmış olsaydı, doğu ve batı arasında kalan her yer ışıldar, ve (ortalık misk) kokusu dolardı. Cennet kadınlarının birinin baş örtüsü bile dünyadan ve içindeki şeylerden daha hayırlıdır.»
Resûlullah (S.A.V.): «O hanımlar (saflık ve beyazlıkta) sanki birer yakut ve mercandırlar.» ayetinîn tefsirinde şöyle buyurdu:
«Hanımı peçesine sarınmış olduğu halde efendisi, ona aynadan daha berrak bir şekilde görülecek gibi yüzüne bakar. Ondaki en adi inci, bütün dünyada ışık verecek kadar parlaklıktadır. Hanımı yetmiş takım elbise giymiş olmasına rağmen, bakışı onu elbiselerin altından ta baldırında bulunan iliğe nüfuz edinceye kadar görür.»
Peygamberimiz (S.A.V.): «Dikkatli olun. Cennete hazırlanan yok mu? Şüphesiz Cennette tehlike namına bir şey yoktur. Kabenin Rabbine yemin olsun ki, o bir nurdur ve çevreye yayılan bir kokudur. Onun binaları sağlamdır, nehirleri kesilmeden akar. Orası olmuş ve bol meyvelerin yeridir. Orada çok güzel hanımlar vardır. Onlar her zaman neşeli bir haldedirler. Nimetleri sonsuz ve devamlıdır.» diye buyurdular.
Ashâb dediler ki: Biz ona hazır vaziyetteyiz.
Peygamberimiz (S.A.V.) şöyle buyurdu: «İnşallah, deyiniz.»
Peygamberimiz (S.A.V.) buyuruyor ki: « Cennetliklerin en alt derecelisinin seksen bin hizmetçisi ve yetmiş iki hanımı olacaktır. Ona San’a ile Cabiye mıntıkaları arasını dolduracak büyüklükte bir çadır kurulacaktır. Bu çadır da inci, yakut ve zebercedden olacaktır.»
Cennet kadınlarının çoğunluğunu, cennetlik erkekler için özel olarak yaratılmış kadınlar teşkil edecektir. Ancak dünya kadınlarından cennete girecek olanlar ibadetleri sebebiyle cennet hurilerinden daha üstün olacaktır.
Bu hususta. Resulüllah buyurmaktadır: «Beni hak (kitap olan Kur’an) ile gönderen Allah’a yemin ederim ki cennetliklerin eşlerini ve evlerini tanıdıkları kadar, sizler eşlerinizi ve evlerinizi tanıyor değilsiniz.
Cennete gireceklerin her biri, Allah’ın kendisi için yarattığı yetmiş iki zevce ile cinsi münasebette bulunacağı gibi imanları ve amelleri sebebiyle cennete girmiş dünya kadınlarından olan iki eşi ile de cinsi münasebette bulunacaktır. Ne var ki dünya hayatında Allah’a ibadet etmeleri sebebiyle bu iki eş Allah’ın yarattığı diğer eşlerden (Hurilerden) üstündür. ,,.
Cennetlik kişi yakuttan yapılmış bir odada, üzerinde yetmiş çift ipek örtü bulunanı inci ile süslü altından yapılmış karyolada bu iki eşinden birine yaklaşır. Elini eşinin iki omuzu arasına, sırtına koyar. Kadının göğsü tarafından onun elbisesi, teni ve eti, arkasındaki eline bakar. O, sizden birinizin, saydamlığı sebebiyle yakutun iki orta deliğinden geçirdiği ipe baktığı gibi, eşinin bacak iliğine bakar. Kendi ciğeri eşine, eşinin ciğeri de kendisine ayna olur.
Kişi, bu eşi yanında iken, ne o eşinden ne de eşi kendisinden bıkkınlık duyar. Her yaklaşmasında ise eşini bakire bulur. Böyleyken cinsel organı sönmez. Eşinin cinsel organı da sızı duymaz, ikisi için de meni getirme yoktur. İlişkileri sürerken kişi birden şöyle bir uyarı alır:
«Senin ve eşinin ilişkiden usanmayacağınızı biliyoruz. Ancak senin bundan başka eşlerin de vardır.»
Kişi, bu uyarıdan sonra (o eşinin yanından) ayrılıp çıkar. Tek tek (diğer) zevceleri ile cinsi münasebette bulunur. Her birinin yanına geldiğinde yanına geldiği eşi şöyle der: «Cennette senden güzel hiç bir varlık yoktur. Cennette benim için senden daha sevgili bir kimse yoktur.» (İbn-i Kesir, c: 4, s: 292).
Kaynak: Turan Yazılım – Mürşit 5 – Evlilik Hayatı Ve Mahremiyetleri