DOLAR
27,1418
EURO
28,9323
ALTIN
1.681,16
BIST
8.039,18
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Açık
31°C
İstanbul
31°C
Açık
Pazar Az Bulutlu
26°C
Pazartesi Az Bulutlu
26°C
Salı Az Bulutlu
25°C
Çarşamba Çok Bulutlu
24°C

Birisi Kafirler İkisi Münafıklar İçin Üç Örnek & Tahrim Süresi 10-12. Ayetler

1 Haziran 2022 00:25
172
Birisi Kafirler İkisi Münafıklar İçin Üç Örnek & Tahrim Süresi 10-12. Ayetler

Bu ayet-i kerime, biri kafirler, ikisi münafıklar için zikredilmiş olan üç örneği ihtiva etmektedir.

Allah Teala şöyle buyurmaktadır:

“Allah, inkar edenlere, Nuh’un karısı ile Lut’un karısını misal verdi. Bu ikisi, kullarımızdan iki salih kulun (nikahı) altında idiler, onlara hıyanet ettiler. (Kocalan,) Allah’tan hiçbir şeyi onlardan savamadı. (Onlara): “Haydi girenlerle birlikte siz de ateşe girin!” denildi. Allah, inananlara da Firavun’un karısını örnek gösterdi. O şöyle demişti: “Rabbim! Bana yanında cennetin içinde bir ev yap, beni Firavundan ve onun (kötü) işinden kurtar. Ve beni şu zalim toplumdan kurtar!” Irzını korumuş olan, İmran kızı Meryem’i de Allah örnek gösterdi. Biz, ona ruhumuzdan üfledik ve o da Rabbinin sözlerini ve kitaplarını tasdik etti. O, gönülden itaat edenlerdendi (Tahrim Süresi 10-12)

Bu ayet-i kerime, biri kafirler, ikisi münafıklar için zikredilmiş olan üç örneği ihtiva etmektedir. Kafirlerle ilgili örnekle başlanacak olursa;

Bu kafirlerin inkarcılıklarının, Allah’a, Resulüne ve dostlarına düşmanlık etmelerinin cezalarını er veya geç mutlaka göreceklerini ifade etmektedir. Onlar küfürlerine devam ettikçe, Müslümanlarla olan kan ya da akrabalık bağları ile diğer başkaca sebeplerden kaynaklanan ilişkileri onlara herhangi bir fayda temin etmeyecektir.

Çünkü kıyamet günü, peygamberlerin elinde bulunan yalnızca Allah’a ait bağlar hariç, bütün bağlar kopmuş olacaktır. Eğer iman olmadan kan, akrabalık ya da evlilik bağlarının bir faydası olacak olsaydı;

Nuh ve Lut peygamberler ile eşleri arasındaki bağın bir faydası olabilirdi. Halbuki bu bağ onların iman etmemiş olan hanımlarına hiçbir fayda sağlamamıştır:

Onlara cehenneme girenler ile birlikte siz de girin denilmiştir (Tahrim Süresi 10)

Ayet-i kerime Allah’a isyan ve emirlerine muhalefet etmiş kişilerin, akraba ya da başkalarının iyiliklerinden faydalanma ümitlerini kesip yok etmiştir. Onlarla ilişkilerinin çok ileri seviyede olması durumu değiştirmeyecektir.

Çünkü babalık, evlatlık ya da evlilikten daha ileri yakınlık bağı yoktur. Buna rağmen Hz. Nuh’un oğluna, Hz İbrahim’in babasına faydaları olmadığı gibi, Hz Nuh ve Hz Lut Allah’tan gelecek ceza ve azapları hanımlarından uzaklaştıramamışlardır. Allah Teala farklı ayet-i kerimelerde şöyle buyurmaktadır:

“Kıyamet günü yakınlarınız ve çocuklarınız size fayda vermezler. Çünkü Allah aranızı ayırır (1)“, “O gün, hiç kimsenin başkası için hiçbir şeye sahip olamadığı gündür (2)“: “Öyle bir günden korunun ki, kimse kimsenin yerine bir şey ödeyemez, kimseden şefaat da kabul edilmez, kimseden fidye de alınmaz ve onlara hiçbir yardım da yapılmaz (3)

“Ey insanlar! Rabbinizden sakının ve öyle bir günden korkun ki, baba çocuğuna hiçbir fayda veremez Çocuk da babasına hiçbir şeyle fayda sağlayacak değildir. Şüphesiz Allah’ın vaadi gerçektir (4)

Bütün bu ayet-i kerimeler müşriklerin, Allah’ın dışında kanı veya akrabalık, evlilik ya da arkadaşlık ile bağlılıkları bulunan kişilerin, kıyamet günü kendilerine fayda vereceği, Allah’ım azabından koruyacağı yahut Allah katında kendilerine şefaat edeceği yönündeki ümitlerini bütünüyle yalanlamaktadır.

Bu anlayış, insanoğlunun dalalet ve şirkinin temelidir. Allah böyle bir şirki asla affetmeyecektir. Çünkü O, bütün peygamberlerini bu inancın batıllığını ortaya koymak, ortaya atanlarla savaşmak ve onlara düşmanlık etmek için göndermiş, kitaplarını da bunun için indirmiştir.

Kaynak: İbn Kayyım el-Cevziyye / İ’lamü’l Mavvakkı’in / C: I-II / bkz: 224-225

(1- Mümtehine Süresi 3) (2- İnfitar Süresi 19) (3- Bakara Süresi 48) (4- Lokman Süresi 33)

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.