“And olsun ki: Biz size hakkı getirdik, velakin sizin birçoğunuz haktan hoşlanmıyorsunuz (1)”. Yüce Allah kendisine ulaşabilmen için ve yarattıkları hakkında tefekkür edebilmen için sana iki göz vermişken, Hak’tan gelen Hak sözü işitmen için sana iki kulak vermişken, Hakk’a doğru ve Hak yolda yürüyebilmen için ve Hakkın farz kıldığı görevleri yerine getirebilmen için sana iki ayak vermişken, sadaka verip Allah yolunda tasadduk edip ahiretin için hazırlık yapabilmen için sana iki el vermişken,
Sana Kitab’ı yani Kur’an-ı Kerim‘i indirmişken, alemlere rahmet olarak gönderdiği Resulü ile karanlığı aydınlığa çevirmişken ve Resulüne yardım eden ve insanlara ışık tutan ehl-i beytinden başla da, ashabından, tabiundan, İslam alimlerinden insanları faydalandırmış iken;
Seni kusursuz olarak yaratması mı, sana seni yönlendirecek akıl vermiş olması mı, elini, ayağını, gözünü, kulağını eksiksiz bir şekilde yaratıp da, seni kendinden yani Allah’tan başkasına muhtaç bırakmamasına rağmen, seni yaratan yüce Allah’a karşı isyan etmene sebep olan şey nedir?
Yoksa;
Hiç bakmadın mı gözleri ama olan bir kardeşine, baktın mı tekerlikli olan bir sandalyede hayatını sürdürene, baktın mı hiç ayağa bile kalkamayıp da bırak ayağı kalkmayı kendi ihtiyaçlarını bile göremeyen yatalak olan bir engelli kardeşine, hiç tefekkür ettin mi?
Gözleri ama olan Allah’tan bir göz isterken Allah sana iki göz vermiş ama sen kadrini kıymetini bilmiyorsun ve bu verdiği gözü de haram yollarda kullanıyorsun, tekerlikli sandalyede olan kardeşimiz bir adım atmayı arzularken sen koşuyorsun ama bu nimeti de haram yollarda kullanıyorsun.
Ya yatalak olan engelli kardeşimiz. Sen her gün çıkıp Allah’a ulaşmana vesile olan yarattıkları hakkında tefekkür etmen daha kolay iken sen sıradan şeylermiş gibi geçip duruyorsun da düşünmüyorsun. Gerçekten sen nasıl insansın? hiç düşündün mü!
Yüce Allah sana namaz kılmanı emretmiş iken, nedir seni Rabbine ibadet etmekten, emir ve yasaklarına uymaktan alıkoyan.
Evet insan olarak nankörlüğümüzden utanmalıyız. Allah’ın vermiş olduğu nimetlere şükür nerede? İşte yüce Allah’ın buyurduğu üzere “Hayır! İnsan, Allah’ın buyruğunu layıkıyla yerine getirmedi (2)”.
İlk sözü ümmetim ümmetim olan, son sözleri namaz namaz, namaza devam edin olan bir peygamberin ümmetsiniz,ümmetiyiz.
Peki nerede kaldı emirler, yasaklar, sünnet üzere yaşam? Yoksa böyle yan gelip yatmakla helale sırt çevirip harama yüz çevirerek mi şefaat bekliyorsunuz.
Evet hiç kimse ameliyle cennete giremez. Ancak tabi ki en doğrusunu ancak Allah bilir ama günah işleyerek de cennete girmeyi beklemeyin. Nitekim geçen hadis-i şeriflerde kişinin kabirde suale çekileceği ilk hesabı namazdır. Bunu kolay geçerse eğer bundan sonrası da kolay olur şeklinde bir hadis-i şerif mevcuttur ki; başı secdeye gitmeyen, alnı yere gitmeye, Allah’a gereken tazim ve saygıyı göstermeyen birisinin hali ne olur orasını da ancak Allah bilir.
Ben kendi adıma söylüyorum ki; yaşlı olan annem namaz kıldığı zaman hem vallahi hem billahi kendimden utanıyordum. Elim var, ayağım var, gözüm var o zaman nedir beni namaz kılmaktan alıkoyan ve başka bir seferinde camide gördüğüm bir bacağından engelli olan hatta bir bacağı olmayan kardeşimizi görünce yine aynı şekilde kendi insanlığımdan, kendimden utandım. Hamd olsun bu kendimi sorgulama ve farkındalık beni doğruya ulaştırdı
Gerçekten ben Müslüman mıyım yoksa Müslümanlığı diline doladığı halde hal ve hareketleri ile Müslümanlıkla alakası olmayan günahkar mıyım. Utanıyordum kendimden ama kalkıp da iki rekat namaz kılmıyordum. (Peki bu yazıyı okuyan kardeşim! Aynı soruları kendine sordun mu? (Bu sorgulama sonunda beni doğruya kavuşturdu hamdolsun)
Ancak ne tuhaftır ki o engelli olan insanlar varya; istisnalar olsa da belkide Allah’ın huzurunda bizden daha değerli. En azından Allah’ım senden gelen başım gözüm üstüne diyerekten hallerinden şikayetçi olmuyorlar. Şikayetçi olmadıkları gibi de ne mutlu o insanlara ki Allah’ın bahşetmiş olduğu kadar olan nimeti yine Allah için harcıyorlar, Allah yolunda kullanıyorlar.
Peki ya biz, ya bizler….!!!
Bu durumda;
Madem yüce Allah “… namazı hakkıyla ifa edin ve Allah’a karşı gelmekten sakının.” diye emrolundu. Hepinizin sonunda toplanacağı yer, O’nun huzurudur (3)” şeklinde buyurmuş ve “Ben sana emretmişken seni secde etmekten alıkoyan nedir (4)”.
Göz göre göre nice insanlar var ki ezanı duyduğu halde duymamazlıktan geliyor. Ey gözleri kör, kulakları sağır olan kardeşim. Nedir seni Allah’a ibadet etmekten alıkoyan? Secde etmeyi gururuna mı yediremiyorsan yoksa dünya hayatı sana daha cazip ve çekici mi geliyor?
Zatın birisinin dediği gibi evet namaz kılmayan kafir olmaz ama kafirde namaz kılmaz sözü aslında çok şey anlatmaktadır ve diliyle iman ettiğini söyleyip de bedeniyle Allah’a isyan edenler, kalben yapması gereken ibadeti diliyle bedeniyle yapması gereken ibadeti de benim kalbim temiz diyerek geçiştirenlere diyecek sözümüz şudur ki;
“İşte Rabbinize beslediğiniz o zannınız sizi helake sürükledi de hüsrana düşenlerden oldunuz (5)”. Nitekim Peygamberimiz (s.a.v) bir kudsi hadis-i şeriflerinde; “Allah (c.c), Ey kulum, bana kulluk etmemişken bir de benden ümitlendin” şeklinde buyurmaktadır.
(1-Zuhruf Süresi 78) (2-Abese Süresi 23) (3-En’am Süresi 72) (4-A’raf Süresi 12) (5-Fussilet Süresi 23)