Asr Süresi: Asra yemin olsun ki İman edip salih iş yapan ve birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenlerin dışında tüm insanlar, mutlak ziyandadırlar
Tefsiri: Bu mübarek süre, inşirah süresinden sonra Mekke-i Mükerreme de nazil olmuştur. Üç ayet-i kerimeyi içermektedir.
Asr’a – Dehr’e yemin ile başladığı için kendisine böyle Asr süresi adı verilmiştir. Bundan evvelki “Tekasür” süresinde insanların çoklukları ile mağrur olarak kendilerini felaketten kurtaran zatların kimlerden ibaret bulundukları haber verildiği cihetle bu iki süre-i celile arasında mühim bir irtibat vardır.
Bu mübarek süre, insanların pek korkunç vaziyetini bildiriyor. Ancak dindar olan, kulluk vazifelerini yerine getiren, birbirleri hakkında iyilik sever bulunan insanların öyle korkunç vaziyetlerden emin bulunduklarını müjdelemektedir. Şöyle ki: (Asr’a andolsun) O hususi vakta (ki:) şu beyan olunacak şey, sırf hakikattir.
Bu asr’dan maksat, ya dehirdir, yani devir, çağ, uzun müddet denilen zamandır ki: Onda nice çeşitli, garîb, hayret verici hadiseler vuku bulmaktadır. Veya bu asr’dan maksat, ikindi namazıdır ki: Onun büyük bir ehemmiyeti vardır.
Veyahut zeval ile güneşin batma vakitleri arasındaki müddettir. Veya güneşin batma zamanından yatsı vaktine kadar olan zamandır. Veyahut bu asr’dan maksat, Hz. Muhammed’in peygamberlik asrıdır ki: Onun diğer asırlar üzerine olan fazilet ve üstünlüğü apaçık ortadadır.
Öyle bir kudret eserine yemin ise insanları uyandırmaya ve beyan olunacak şeylere dikkat nazarlarını çekmeye bir vesiledir ve daha nice işaretleri taşımaktadır.
(Şüphe yok ki: İnsan, elbette bir ziyandadır) Bir noksanlığa uğramıştır. Daima ömrünün bir parçasını elden çıkarmaktadır, hayatını boş yerlere sarf ederek asıl istikbalini temin etmekten mahrumdur.
(Ancak o kimseler ki:) O uyanık kalpli olan akıllı, dirayetli insanlar ki: (İman ettiler) Pek doğru bir inançta bulundular,alemlerin Yaratıcısının varlığını, kudret ve azametini tasdik ettiler (ve salih amellerde bulundular) namaz gibi, oruç gibi, zekat gibi ibadetlere, fedakarlıklara devam ettiler, (ve bir birlerine hakkı tavsiyede) bulundular, birbirlerine karşı iyiliksever davranarak güzel ameller gibi, ahlaki faziletler gibi inkarı mümkün, güzellikleri kaybolmayan şeyler ile vasiyete, nasihate devam ettiler.
(Ve) Birbirlerine (sabrı tavsiyede bulundular,) hak yolunda mücahedeye devam edip günahlara, yanlış telkinlere karşı koymaya çalışılmasın, o yolda sabır ve sebattan ayrılmamalarını birbirine telkin ettiler, öyle selamete vesile olacak şeylere teşvikte bulundular, işte (onlar) öyle hayatlarını güzelce tanzim eden zatlar (müstesnadır.) onlar, hüsrana, zarar ve ziyana uğramış değildirler.
Kısacası; Asr Süresi böyle üç ayet-i kerimeden müteşekkil olduğu halde insanlık için en mükemmel bir hareket düsturu, bir kurtuluş rehberi mahiyetinde bulunmaktadır.
İtikadi, ameli, ahlaki vazifelere riayetin lüzumunu ve pek muazzam faidesini bildirmektedir. Ne mutlu bu gibi yüce Kur’ani telkinlerden istifade edenlere, bu hususta ki samimi, hayırlı tavsiyelere karşı kınama ve ayıplama da bulunan insaniyet düşmanlarının sözlerine kıymet vermeyip o tavsiyeleri güzelce telakki ederek gereğince harekete gayret edenlere. Hak Teala Hazretleri, cümlemize uyanmalar ve hakka riayetler nasip buyursun
Amin
Hamd, alemlerin Rabbi Allah’adır.
Kaynak: Turan Yazılım / Mürşit 5 / Kur’an / Tefsir / Bilmen