DOLAR
27,3824
EURO
29,0085
ALTIN
1.630,05
BIST
8.334,94
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Gök Gürültülü
21°C
İstanbul
21°C
Gök Gürültülü
Pazar Az Bulutlu
23°C
Pazartesi Az Bulutlu
23°C
Salı Az Bulutlu
24°C
Çarşamba Az Bulutlu
24°C

Allah’a Karşı Edep ve Haya Duygusu

26 Ocak 2021 04:28
7.390

Resulüllah (s.a.v) yanındakilere: Allah (c.c)’tan tam manası ile haya ediniz diye buyurdu.

Yanındaki Sahabiler: Biz haya ediyoruz ey Allah’ın Resulü diye cevap verdiler. Allah Resulü (s.a.v) de cevaben: Bunu değil, Allah (c.c)’tan tam hakkıyla haya eden; başı ve başın içindekileri korusun. Karnı ve karnın içindekileri korusun. Ölümü ve çürümeyi hatırlasın. Ahireti isteyen dünya süsünü terk eder. Bunları yapan, Allah’tan hakkıyla haya eder buyurdu

Haya; Allah’a karşı daha önce işlediğin şeyden ürkerek, kalpte korku ve saygının oluşmasıdır. Sevgi konuşturur, haya susturur, korku endişelendirir

Bir Kudsi hadiste Allah (c.c) şöyle buyurur: Ademoğlu! Sen benden haya ettiğin müddetçe insanlara ayıplarını unuttururum. Yeryüzüne günahlarını unuttururum. Yanılmalarını Levh-i Mahfuz’dan silerim. Eğer böyle davranmazsan, kıyamet günü seninle hesapta münakaşa ederim.

Beş şey sapıklığın alametidir

▬ Kalp Katılığı

▬ Gözün ağlamaması

▬ Hayanın azlığı

▬ Dünya arzusu

▬ Emelin uzunluğu

Haya on çeşide ayrılmıştır

Suçluluk: Adem (a.s)’in cennetten korkarak kaçışı bu kabiledendir. Allah Teala ‘Benden mi bu kaçış ya Adem’ der. O da ‘Hayır, ya Rabb! Bilakis senden utandığımdan dolayı kaçıyorum’ der.

Kusur Hayası: Usanmadan Allah’ı gece-gündüz tesbih eden meleklerin hayası gibi. Kıyamet gelince ‘Seni tesbih ederiz, sana hakkıyla ibadet edemedik’ derler

Yüceltme Hayası: Bu ma’rifet hayasıdır. Kul, Rabbini bildiği oranda O’ndan haya eder.

Kerem Hayası: Resulüllah (s.a.v)’in, Hz Zeyneb’in düğün yemeğine çağırmış olduğu kimselerin yanında oturmayı uzattıklarında onlardan utanması gibi. Kalkıp onlara ‘gidiniz’ demekten haya etmiştir.

Haşmet Hayası: Hz Ali(r.a)’nin, Resul-i Ekrem (s.a.v)’e kızından dolayı meniyi sormaktan haya etmesi gibidir.

Nefsi Hakir Ve Küçük Görme Hayası  Kulun Rabbinden nefsini hakir ve küçük gördüğü için ihtiyaçlarını O’ndan istemekten haya etmesi gibi. İsraili bir haberde şunlar yer alır:

Musa (a.s): Ya Rabb! Dünyadan ihtiyacım arız oldu. Onu senden istemekten haya ediyorum der. Allah (c.c) Onu benden iste, hatta hamurunun tuzuna ve koyununun yeöine kadar, buyurur. Bu çeşit haya için iki sebep olabilir:

▬ İsteyenin kendini hakir, hata ve günahlarını büyük görmesi

▬ İstediği şeyi büyük görmesidir

Muhabbet Hayası: Sevenin sevgilisinden hayasıdır. O yokken, onu hatırlayınca, kalbinde haya harekete geçer. Onu yüzünde hisseder ve sebebi nedir bilemez. Bunun gibisi, sevene, sevgilisi ile karşılaştığında, sevdiği ansızın geldiğinde şiddetli bir korku arız olur. Araplar’ın ‘korkunç güzellik’ sözleri bu anlamdadır. Bu haya ve korkunun sebebini ekseri insanlar bilmezler. Hiç şüphe yok ki, sevginin kalp üzerinde bedene galip geleninin otoritesinden çok daha büyük otoritesi vardır. Ruhuna ve kalbine galip gelen nerede, bedenine galip gelen nerede?

İşte bunun için hükümdarlar ve zorbalar, halka zorla istediklerini yaptırmalarına rağmen kendilerinin sevdikleri kişiye karşı kolayca boyun eğmelerine şaşırmışlardır. Sevilen, sevdiği ile ansızın karşılaştığı ve onu birden gördüğü zaman, kalp,onun otoritesinin kendine hücumunu hisseder. Ve kalbine korku arız olur.

Kulluk Hayası: Bu korku ve sevgiden oluşan hayadır. Kulluğuyla ma’buduna yaraşır bir kul, O’nun kadrinin yüce olduğunu müşahade edince kaçınılmaz olarak O’ndan haya eder.

İzzet Ve Şeref Hayası: Bu ,büyük azametli bir nefsin hayasıdır. Bu nefsten, kendi tabiatının altında ihsan ve bağış sadır olduğu zaman meydana gelen hayadır. Çünkü bu kişi bağışlaması ile birlikte nefs, şeref ve izzet hayasından dolayı haya eder. Bunun iki sebebi vardır:

Birincisi budur.

▬ İkincisi, alandan haya etmesidir. Hatta sanki o alan ve isteyendir. Hatta sanki o alan ve isteyendir. Hatta bazı kerem erbabına hayasından dolayı verdiği kişi ile yüz yüze gelmekte nefsi kendilerine itaat etmez. Bu, televvüm / duraklama, bekleme hayasına girer. Çünkü o alanın ne yapacağını bilmemesinden haya eder.

İnsanın Kendi Nefsinden Haya Etmesi: Bu şerefli aziz ve yüksek nefslerin, nefsi için noksanlıktan hoşnut olmasından ve aza kanaatinden haya etmesidir. Böylece nefsini nefsinden haya eder bulur. Hatta sanki kendisinin iki nefsi vardır. Biri diğerinden haya eder. Bu hayanın en mükemmelidir. Çünkü kul, kendi nefsinden utandığı zaman, başkasından utanmaya daha layıktır.

Kaynak: İbn Kayyım el-Cevziyye / Medaricu’s Salikın (Kur’an’i Tasavvufun Esasları) / bkz: 708-709

Yorumlar

  1. Mehmet Işıldak dedi ki:

    Bu güzel paylaşımı anlamakta zorlandım, nasibim bu kadarmış demek
    Hakkınızı helal ediniz lütfen…

    1. Helal olsun anlamadığınız yer neresidir?